Efsane Hikaye: O Dağı Anlatıyorum

O Dağı Anlatıyorum

Soğuk bir şubat akşamıydı. Gideceğimiz yere helikopterle varmak üzere yola çıktık. Havayolu hem daha güvenliydi, hem de karlar karayı kapatmıştı. 15 dk geçti. Komutanımız "7 dakika sonra oradayız, ekipmanları son kez kontrol edin" dedi. Hepimiz önce omuza tüfeğe, sonra bacaktaki tabancaya, ardından yeleğe ve en son çantalarımıza baktık. Bir problem yoktu. Her şey tamdı.

Kumar Hikayemi Anlatıyorum Beyler

Kumar Hikayemi Anlatıyorum Beyler

sene 2008 üniversite okuyorum fakat dersler bombok devamsızlık almış başını gitmiş..

vize 15 final girmedi..

evdekiler üniversiteye diye çıktığımı sanıyor fakat ben alt mahalledeki kahvehanede soluğu alıyorum. oranın ocak işlerini çay işlerini getir götürlerini yapan arkadaşım onunla falan muabbet ediyoruz. akşam oluncada evin yolunu tutuyorum. 

o yıllarda daha sinek denince aklıma kara sinek kupa denince kırmızı bir kalpten başkası gelmiyor. kumar bilgim bu kadardı yani anlıcağınız.

Efsane Korku Hikayesi: Üç Gölge Köyü Neden Terk Edildi

uc golge koyu

Üç Gölge Köyü (Bazı kaynaklarda Üç Çatallı Gölge Köyü olarak da geçer) Bursa'nın Inegöl ilçesine bağlı bir yol kenarı köyüdür.
Bugünlerde terk edilmiş bir halde bulunan köyde şu an sadece Bursa-Eskişehir yolu yapımında çalışan işçiler kalmaktadır.
Asıl adı Mezit 1'dir... (Mezit adında 12 köy daha vardır ve bunlara "Mezitler" denir... Her bir Mezit'in arası yaklaşık 6-7 kilometredir... Küçük yapılanmalar bulunur.)
2003 Yılından beri sağlıklı bir yapılanma ve sabit bir yerlisi bulunmayan Üç Gölge Köyü hakkında pek çok rivayet edilmiştir.
Kimi köyün çevresinde çok fazla yabani hayvan olduğunu , kimi köyün yol çalışmaları yüzünden çok fazla zelzele aldığını , kimi ise bütün bunlara başka varlıkların sebep olduğunu söyleyip durmuştur.
Köyde uzun yıllar erkek çocuk dünyaya gelmemiş , hayvanlar telef edilmiş , köy mezarlıkları oyulup açılmış , patika yollardan sürekli taş yağmıştır.
Bu dosya Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğrencisi Oktay Ar ağzından yazılmıştır...

Ölüler İle Konuşma!

oluler ile konusma

Ben Bir Bine. Bu günlüğü benden sonra gelenlere rehber olması amaçlı yazıyorum. Şayet eğer benim gibi siz de hayaletleri görebiliyorsanız korkmamalısınız, kaçmamalısınız. Onlara yardım etmeyi ve ruhlarını huzura kavuşturmayı deneyin. Hayaletlerden daha fazla şey görebiliyorsanız bu kitabı kesinlikle okumalısınız.

Yeni Hikaye: Başımı Ellerimin Arasına Aldım...

basimi ellerimin arasına aldim

Bugun her zamankinden daha karmaşıktı yatağımdan ileri doğru doğrulmuş dosdoğru kapının kirişlerine bakıyordum sol tarafımda duran tek ayağı kırık sehpanın üzerinden kısa mavi lark çıkarttım ve yaktım, ayağa kalktığım da yatak gıcırdadı hemen yanımda yatan ebrunun üzerini örttüm fakat oda uyanmıştı gerilmeye başladıktan sonra gözlerinden birini kısıp bana baktı "ne zaman kalktın sen?" diye sorduğunda cevap vermeden banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım üşümüştüm bu kış gününde doğalgaz dahi yoktu evde yüzümü yıkadıktan sonra yorgun ve kısık gözlerle aynaya baktım kan damlıyordu lavaboya hemen açtım suyu tekrar ve arkamdan ebru geldi aynadan görüyordum dolu gözlerle bana bakıyordu ve kulağıma fısıldadı "herşey düzelecek"..

Quanttum'un Yeni Hikayesi: Zeyniler 1989

zeyniler 1989

"Biz ona iki göz vermedik mi ? Bir dil, iki de kulak... Ona hak ve batıl şeklinde iki yolu göstermedik mi ?"
(BELED -8)

Arka Mahallede Oturan İsmini Bilmediğim Kız...

Arka Mahallede Oturan İsmini Bilmediğim Kız

O sabah uyandığım zaman işe gidesim hiç yoktu henüz lise 3 yaz tatilinde idim ve neredeyse hayatımın dönüm noktasıydı .
lise 2 ye kadar sürekli dışlanan , futbol maçı seçmelerinde en sona kalan .
doğum günü bilinmeyen çocuktum ben.
ben aile kavrdıbını bilmeyen , bilemeyecek birisiydim.
yarı yolda bırakılan , iki kız görünce zütü kalkıp laf eden binlere maaruz kalan çocuktum .
birazdan okuyacağınız hikaye tamamen gerçek olup , hayatımdan kesitler içermektedir..

Sene 1982 Babamın Köyüne Gidecektik...

sene 1982 babaamın köyüne gidecektik

köy hakkında birkaç söylenti vardı ama böyle şeylere pek inanmazdık planımızı yaptık ve bir haftalığına 2 gün sonra tatile gidecektik ben de
"e sonuçta babamın köyü" diyerek biraz araştırma yaptim

Kadın Ütopyasında Kronos (+18)

kadin utopyasinda kronos

Kadınlar.insan modelinin en zayıf halkaları.Kendimizi kutsal olduklarına inandırdığımız iki yüzlü aşağılık varlıklar.Kapitalizm manifestosunun bize kabul ettirdiği para = kadınlar denklemiyle yükselişte olan defolu canlılar. Bu başlığı okurken aklımı kaçırmış olduğumu düşünebilirsiniz. Fakat Dünya tarihinde neredeyse bir asırdır erkek nesil olarak kendimizi bu denli hiçe saydığımız bir yüzyıl daha yok . Bir kadının numarasını almak veya tanışmak bile başarı olarak görülmeye başlandı günümüzde.. Gerçek potansiyelinizi aşağılık sınavlarla sizden saklıyorlar .Çocukluğumuzu deliler gibi özlememizin nedeni yaşınız değil insanların yıprata yıprata yok ettiği karakterinizdir. Bu yüzden kız veya erkek arkadaşlarınızla hiç bir zaman iyi ilişkiler kuramadınız. sürekli kandırılan taraf oldunuz. Etrafta sizin üzerinize dönen kumpasları anlamanız adına yazacağım bu başlığı. Ben aydın bir insan değilim beyler, sadece hayatı doruklarında yaşamayı seven bir dostunuzum ve bilginin, tecrübenin paylaşıldıkça kutsallaştığına inanıyorum.Fişinizi çeken varoş kadınlar yüzünden uzun zamandır nasıl tehditler altında olduğunuz konusunda tecrübelerimi paylaşacağım.

Bahçedere Köyünde Yaşananlar! (Korku)

bahcedere koyunde yasananlar

önemli lütfen okuyunuz.
-Olay yaşanmıştır yazsam da tamamen benim kurguladığım bir hikaye beyler.

Türkiye'nin bir ilinde yaşanmış bu olayda, tanık olmuş insanların isimleri gizli tutulmuştur.
sessiz bir ortamda okuyunuz.

13.02.1997 Günlerden Perşembe.
Olay 1.tekil şahıs dilinden anlatılmaktadır.

İçest İlişki Sonucu Bir Vahşet!

icest iliski sonucu bir vahset

bir ilin(isim vermemem istendi) devlet hastanesinde kadın doğum doktorunun ağzından başlıyor hikaye :

sabaha karşı 4 sıralarıydı bir doğum ameliyatından çıkalı 1 saat olmuş bitkin bir şekilde başım masanın üstünde yarı uyur bi şekilde dinlenmeye çalışıyordum  hem birşeyler düşünüyor hemde uyur gibiydim . birden başımda selda hemşirenin sesini duydum hocam acil bir hasta geldi sancısı çok kanama da başlamış ama doğuma normalde 2 ay var dedi . o an okadar zordu ki başımı güçlükle kaldırdım ve hemen tekrar önlüğümü giydim .