Bahçedere Köyünde Yaşananlar! (Korku)

bahcedere koyunde yasananlar

önemli lütfen okuyunuz.
-Olay yaşanmıştır yazsam da tamamen benim kurguladığım bir hikaye beyler.

Türkiye'nin bir ilinde yaşanmış bu olayda, tanık olmuş insanların isimleri gizli tutulmuştur.
sessiz bir ortamda okuyunuz.

13.02.1997 Günlerden Perşembe.
Olay 1.tekil şahıs dilinden anlatılmaktadır.


Soğuk bir kış gecesi babam hayvanları ağıla götürmüş anam, abim ve ben 1odalı evimizde loş ışıklı gaz lambasının hafif aydınlattığı oda da uyuyorduk.
içimde sanki her an kötü bir haber alacakmışız, başımıza kötü birşey gelecekmiş gibi bir his doğmuş bedenimi tırmalıyordu.
Uyuyamıyor boş boş tavana bakıyordum.
Birden odanın perdesi sallandı ve gaz lambası odayı gereğinden fazla aydınlattı
annem ve abim derin uykuya dalmış hiçbirşey hissetmiyorlardı.
ben ise gördüklerim karşısında o kadar da korkmamış olsamda, tüylerimin ürpermesini engelleyememiştim
Hafifçe yerimden doğruldum gözlerim pencerenin camına kaydı 

Pencerenin kenarında bir 2çift göz bizim odayı izliyorlardı.
Göz göze geldiğimizde o an yaşadığım adrenalin ile pencereye koştum
Hızlıca gecenin karanlığında gözden kayboldular.
O gece hiç uyuyamadım. sabah olduğunda babamın yanına hayvanları sağmak için gidecektik. Annem uyandı ve abimi de kaldırdı
Abim 2 3 haftadır çok sessizdi sorulan sorulara tek tük cevap verir geçerdi.
Anneme gece yaşamış olduğum olayı anlattım sofrada
Annem gülüp geçti, fakat abim bu olanları duyunca hışımla sofradan kalkıp evden ayrıldı
Asıl olaylar 15.02.1997 cumartesi günü başlıyacaktı. 

Kahvaltıdan sonra üstümüzü giyinip babamın yanına gidecekken babam bir hışımla eve geldi
Neden şimdi? Neden şimdi?  Diye diye içeri girdi.
Babam koltuğa oturdu ve ağlamaya başladı
Abim ağılda bulunan kara keçiyi tırpan ile babamın gözü önünde ölene kadar deşmiş 'ONLAR GELDi BABA BENi ALMADAN GiTMEYECEKLER!' Deyip kara keçiyi aldıktan sonra dağlık alana kaçmıştı
Olan olaylar karşısında annem fenalık geçirip bayıldı
Ben yaşanan olaylara anlam veremiyordum.
Gece gördüğüm 2çift göz abimi neden bu kadar tedirgin etti? Kimdi bunlar? Neden gelmişlerdi? Hepsinin cevabını istemesem de alacaktım.

Annemle cami imamının yanına gittik olayı anlattık imam olmuş ama bir bok bildiği yok zaten ben öyle işlere bulaşmıyorum deyip bizi başından sağdı.
Köyde fisun nene vardı oğluyla yaşıyor 70 75 yaşlarında bir kadın oğlu ergün abi biraz deli biri zamanında babası çok dövmüş adamın kafa gitmiş
Kapılarının önüne geldiğimizde bizi ergün abi karşıladı neler olduğunu anlattık içeriye sadece annemi alacağını söyledi annem yarım saat sonra evden iki gözü iki çeşme ağlayarak çıktı işler iyice boka sarıyordu belliydi 

Dedemler zamanında zengin olmak uğruna herşeyi yapmışlar.
Bunu başarabilmek için de herşeyi denemişler fakat ömürleri yetmemiş babaannemle aynı gün ikisi de vefat etmiş onlar vefat ettikten sonra da babam bizim evi yaptırmış dedemlerin evide öyle kaldı kimse kullanmıyor.
Fisun nene de anneme sormuş annem tüm hepsini anlatmış abimin hangi burç olduğunu sormuş abim ikizler burcudur.
Ertesi gün gelmesini söylemiş anneme yani
CUMARTESi  Günü..

Annemle eve gittik gece 11,12gibi kapı tıklatılmasıyla irkildik.
Babam aile büyüğü olduğu için birde yaşadığımız olaylar nedeniyle bizi geride tutup kapıyı kendisi kaçtı.
Kapının önünde elle dikilmiş 2küçük bebek gözlerine mavi boncuklar dikilmiş şekilde öylece duruyordu.
Birinin üzerinde Erdem (abim) diğerinin üzerinde ise benim ismim yazılıydı.
Babam direkt kapıyı kapattı ve sabaha kadar dokunmamamızın daha iyi olacağını söyledi.
Ya biri bize oyun oynuyor yada durum gittikçe kötüleşiyordu

Sabah olduğunda 3ümüz birlikte elle dikilmiş bu bebekleri alıp fisun nenenin evine gittik.
Bu sefer üçümüzü de içeri aldı
içeriye girdiğimizde herhangi anormal birşey ile karşılaşmadık.
Kendi odasından dumanlar çıkıyordu bizi oraya çağırdı
içerisi raflarla doluydu ve rafların üzerinde yüzlerce kavanoz içinde ne olduğu bilinmeyen şeyler ile doluydu.
Duvarların tümü rutubet yapmıştı
Ve kaynayan kazanın içinden sanki bir hayvan ölüsü 1ay bekletilip kaynatılmak üzere içine atılmış gibi kokuyordu
Koku dayanılmayacak kadar olsada şuan mühim olan konu bu koku değil ailemizimin içine düşmüş olduğu berbat durumdu.

Fisun nene bizi etrafına oturttu.
Beni de ortasına aldı. Daha sonra yaşımı ve hangi ayda doğdumu sordu.
Ben 11haziran doğumluyum. Yaşımın da 16 olduğunu söyledim.
Abim ise 23mayıs doğumlu tıpkı benim gibi ikizler burcuydu.
Fisun nene abimin yaşını sordu.
Abim 17yaşındaydı 2ay sonra 18 olacağını söyledi fisun nene
Bunun bir tür büyü olduğunu ve büyü yapılan kişinin reşit yaşa gelene kadar rahatça yaşayabileceğini fakat zamanı geldiğinde şerlilerin onu be beni asla rahat bırakmayacağını söyledi.
Derin bir nefes çekerek
inşallah sizi bu iblislerden kurtaracağız Allah'ın izniyle dedi.
Bana bir muska hazırladı
Anneme de evin farklı yerlerine asması için kuran yazılı kağıtlar yazdı.
Evden ayrıldık ve kendi evimize geçtik.
Gece çok rahat bir uyku geçirdim.
Bunca yaşadığımız olaya karşın bu kadar rahat uyuyabilmem benide şaşırtmıştı doğrusu.
Sabaha karşı kapı çaldı.
Annem kapıyı açtığında attığı çığlık tüm evi inletmişti.
Babam ve ben hızla kalkıp kapıya yöneldik.
Gördüklerimiz karşısında nutkumuz tutulacak gibiydi.
Abim eve dönmüş fakat heryeri yara bere içinde ve çıplaktı.
Üzerinde anlamlarını bilmediğimiz birsürü değişik yazılar vardı.
Hiçbir dilin yazısını bilmediğimden dolayı ne dili olduğunu bilememiştim.
Annem bu yazılar arapça,kim yazdı oğlum bunları sana ? Kaç gündür nerelerdesin ? Neden kaçıp gittin ? Sorularına abim kulak bile asmıyordu.
Tek yaptığı yaşlı dedeler gibi homurdanmaktı. 

Abimi de alıp hızlıca fisun nenenin evinin yolunu tuttuk.
Fisun nene arapça yazıları okuduğunda bembeyaz kesildi.
Üzerindeki yüzlerce yazı sadece tek bir kelimeydi
"Ödeşme"
Fisun nene Dedem ve babaannemin yaptıkları tüm ayin ve büyü denemelerinde başarısız olduklarını ancak
Oğullarının doğacak tüm evlatlarının bu yol uğruna kurban edileceğini söyledi.
Abimin neden sağ salim eve döndüğünü sorduğumuzda ise
Abimin daha reşit olmadığını ve bu sebepten ötürü geri yolladığını söyledi.
Abim kuduz bir köpek gibi başı eğik olduğu yerde hırlıyordu.
Fisun nene dedemin ve babaannemin yaptıkları yüzünden musallat olan cin kabilesinden birinin canını aldıklarını söyledi
insanların cahil olmaları ne kadar da problem yaratıyordu..

Dedem ile babaannemin aldıkları cana karşın bu kabile'de abimin canını alacaklardı.
Fisun nene abimin üzerine beyaz tebeşir ile yazılar yazdı.
yazılar ibraniceymiş.(bir hikaye'de olmazsa olmaz ibranice yazılar)
bu yazıların abimi sakinleştireceğini ve onlardan uzak tutacağını söyledi inşallah öyle de olur diye umuyorduk.
fisun abla ergün abiye odasının kapısını kapattırdı
raflarda bulunan malzemelerden bir kabın içine karıştırarak bir karışım yapıyordu.
iğrenç iğrenç şeyleri bir araya getirip hepsini elindeki tokmak ile toz haline getirdikten sonra kazanda bulunan iğrenç kokulu şeyin suyundan bir tas alıp kabın içine döktü.
ve daha sonra abime içirmesi için anneme uzattı
abim karışımı içtikten biraz sonra saç parçaları,et parçaları gibi şeyler kan ile beraber ağzından çıkmaya başladı.
Hayatımda hiç bu kadar ürpermemiştim.
karşımdaki abimdi ve elimden hiçbirşey gelmiyordu.

Abim içindekileri çıkarttıktan biraz sonra kendine geldi
(Ağlayarak)bedenini kontrol edemediğini
Bedeninin yarısının başkası tarafından
Yarısı ise diğer kişi tarafından kullanıldığını ve bedenini asla hareket ettiremediğini, tüm yaşadıklarını gördüğünü anlattı.
Fisun abla gördüklerini anlatmasını istedi.
Bedeninin ele geçirildiğinde içten içe yalvardığını, babamın keçisini öldürürken içinde kahkahaların atıldığını
Dağa kaçırdığı keçinin kol ve bacaklarını ayırdıktan sonra
Küçük bir su birikintisinin içine tüm hepsini soktuğunu
Daha sonra ise dedesinin evinin arka bahçesinde bulunan incir ağacının üzerine 2adet bebek astığını ve daha sonra serbest bırakıldığını anlattı

Fisun abla bunun üzerine apar topar kalkıp ergün abiyi de alarak dedemin evine gitti
Dedemin evinin pencerelerinde birsürü göz resmen bizi izliyordu.
Hemen arka bahçeye geçip incir ağacının yanına gittik.
incir ağacının etrafında insan siluetinde birsürü cinni varlık dönüyorlardı
Ağacın üzerinde asılı duran iki bebeğin üzerinde de benim resmim ve ismim yazılıydı
Abim kendini kurtarmak için beni onlara vermişti fakat bundan bahsetmedi bile!
Fisun abla elindeki şişedeki sudan eline döküp her dua okuduğuna etrafa saçıyordu
Bu cinnileri çok kızdırıyor olacakki daha hızlı dönmeye ve evi sallmaya başladılar
En sonunda evin tüm pencereleri patladı ve arka bahçedeki koca kapı açıldı
Evin içersinde altın kolyeler
Gümüş ziynet eşyaları
Daha doğrusu değerli ne sayabileceksek herşeyden vardı
Babamlar bu eve en son abimin doğumuna 1hafta kala girdiklerini ve bunları burada asla görmediklerini söyledi
Dedem ve babaannem hayal ettikleri gibi bir servete kavuşmuşlardı evet
Fakat canları pahasına

Fisun ablanın tek derdi şuan beni bu illetten kurtarmaktı.
Cinni varlıklar ile iletişime geçeceğini ve seni kurtarmak adına onlara başka bir beden vereceğiz dedi.
Etrafımıza tuzdan bir çember çizdi ve içine tüm herkesin girmesini söyledi.
abim homurdana homurdana içine girdi.
içeriden eğer çıkarsak cinni varlıkların bizi başka bir boyuta çok rahat çekebileceğini belirtti.
çemberi çizdikten sonra birkaç dua okuduktan sonra incir ağacının etrafındaki cinniler bir araya gelip çember etrafında turlamaya başladılar
birkaç dua okunduktan sonra o camda gördüğüm mavi gözlü iki cinni birden ortaya çıktı ve
bize bakarak sinsi sinsi gülmeye başladılar
kalbim yerinden çıkacak derece de çarpıyordu ve buna engel olamıyordum
sanki kalbimin hızla çarpması onları daha da şehvetlendiriyor ve güçlendiriyordu.
fisun abla iletişime geçmeye başladı
Sizden alınan Cin'e karşılık başka bir bedel ödemek istiyoruz !
ikizler sadece gülüyordu
ve elleriyle babamı işaret ettiler
babam çemberden çıkıp oğulları için kendini feda etmişti.
ne kadar engel olmak istesem de ergün abi beni tutup çemberden çıkmamamı sağladı 

Tüm cinni varlıklar babamı sarmaladıktan sonra tüm hepsi gözden kayboldu.
bir kaç duadan sonra tuzdan çemberi bozan fisun abla
üzgün bir şekilde artık böyle şeyler yaşamayacağımızı, rituelin tamamlandığını söyledi.
Dedemlerin servet düşkünlüğü uğruna bir aile dağılmıştı artık.
abime kızmıyordum.
çünkü onunda hayalleri vardı
bu yaşanan olaydan sonra şehre taşındık
abim 4yıl sonra Almanya'ya gitti
ben ve anam ise yaşama devam ettik.

-Erdem Almanya'da kendine bir eş buldu ve orda yaşaya devam ediyor.
-Olayı yaşayan kişi ise Bolu'da bir şirket CIO'su
-Anne ise 14.07.2014 tarihinde vefat etti.

SON





yeni yazılardan haberdar olmak ister misin tatlış?
abone:
e-postana gelen onay linkine tıklamayı unutma panpa.


beğendiysen paylaş panpa


0 yorum:

Yorum Gönder