Yaşanmış +18 Hikaye: Ben De Anlatıyorum Dinleyin!

ben de anlatiyorum dinleyin

Hikaye lise yıllarımı ve güncel zamanıma 1 sene kadar uzaklıktaki zamanı içine alıyor(lise bitti) bu zaman içinde milli oldum kalpler kırdım yalanlar söyledim her boku yedim ve bu hikayeyi vicdan azabımdan olsa gerek yazmaya karar verdim derdim şuku falan değil okuyanlar olsun yeterli ama okuyuculara ulaşabilmek için şuku atamanız lazım okumak isteyenler şukularını bırakıp 3 dakika içinde gelecek ilk part ı beklesinler..


Not: Bunları yazmamdaki tek amaç içimi dökmek kimse okumasada bitirmek istiyorum beğeneceğiniz düşünüyorm ne olursa olsun ben bu hikayeyi bitiricem iyi okumalar.

ilk iki seneden kısaca bahsediyorum: Geçiş sınavında iyi bir puan almama rağmen şehirin en kötü okullarından birine gittim öyle sünepe süt çocuğu bir tip olmadıgım için güzel zamanlar geçti hala ordan gorüştüğüm arkadaşlarım var bir yılımı orada tamamladıktan sonra bir anadolu lisesine nakilimi yaptım bu yılın ilk döneminde hikayeye etkisi olan tek şey Ebru ile tanışmamdı Ebru ile aynı servisteydik servisteki kızlardan bir onunla samimiyetim vardı zaten(Soğuk nevale nin tekiyim aq). Kısaca Ebru dan da bahsedeyim Ebru orta boylu çok hafif kilolu ama altın gibi bir kalbi olan bir kızdı benimle sürekli konuşmaya çalışıyordu benimle ilgili olan herşeyi araştırıyordu beni benden çok düşünüyordu ama bunu kişisel bir huy olduğunu yordum çünkü biz arkadaştık o tür bişey sezmemiştim ondan.  

Sınıftakilerle samimiyeti yavaştan kurdum ortama alıştım derken dönem bitti sömester tatili başladı bu tatilde Ebrudan sürekli mesajlar aldım bana yakın olan tek kız oydu okulun semti şehrin lüx sayılabilecek bi yerde olduğundan okuldaki kızlar hiç tekin değildi başıma bela almak hiç istemiyordum (tipimiz yerinde çok şükür) sömester i Ebrunun mesajlarını cevaplamak dışında yatarak geçirdim okulun da başlamasını iple çekiyordum en azından meşgul olacaktım derslerim olacaktı ders vereceklerim olacaktı.  

ikinci dönem başladı  arkadaşlarla biraz hasret giderdikten sonra kantine indik Ebruyu gördüm beni bekliyordu ama arkadaşları bırakıp gitmek istemedim o zamanlar bizde bi adet vardı kimin manita yaptığı sezilirse bizim tayfadan ölesiye dayak yerdi kemerli muştalı dalıyordu piçler. Bu riski almak istemiyordum ama Ebruyu da bekletmek istemiyordum lan yoksa Ebru ya bi şeyler mi hissediyordum dedim içimden galiba öyleydi ama bunu bana çok ilgili olmasına bağladım ama yinede hiç ciddi değildim hislerim arkadaşçaydı..  


Sonra kararımı sınıfa çıkmak yönümde aldım ve sınıfa girdim. Bi sonraki tenefüste Ebru sınıfıma geldi şaşırdım biraz gelebilirmisin dedi bizim piçler sırıtmaya başladı bende kalktım bahçede dolaştık biraz konuştuk beni özlediği her halinden belliydi  ilk kez o zaman ondan şüphelendim sonra arkadaşların niye öyle baktılar dedi bilmiyorum belki yanlış anladılar dedim ve Ebru köşeye sıkıştı söyleyeceği şeyi merak etmistim o da biz arkadaşız biliyorsun dedi tabi biliyorum dedim ve aklımdaki ona dair düşünceler bir anda kayboldu

Beraber yukarı çıktık onu sınıfına bırakıp sınıfa geçtim benim piçlere açıklamayı yaptım öyle bişey olsa cenazen çıkardı bro dediler güldüm sadece çünkü bi ben damat dayağı yememiştim iple çekiyorlardı pezevenkler ben de sıcak bakiyordum hafiften hayatıma bir alsam hiçte fena olmazdı.  

Ebru genelde servise benden önce binip bize yer ayırıyordu bende hep buna güvenle geç geliyordum ebruya teşekkür edip yolculuk boyunca tek kelime etmeden müzik eşliğinde dışarıyı izliyordum yine öyle yaparken Ebru kulaklığımdan birini alıp kulağına koydu beraber tek kelime etmeden muzik dinledik çok yakındık  o an arkadaş olarak Ebru ya çok güzel hisler besledim çünkü çalan müziğe karışan kalp seslerimiz beni ona bağladı galiba ben arkadaşım Ebru olmadan yapamazdım.  

Sonraki  sabah ebrunun mesajlarıyla uyandım:

-Günaydın (:

-Bu gün işin yoksa ögle arası ...  kafe de kahve içelim ben ısmarlıyorum.

Olur tabi dedim hazırlanıp okula çıktım öğle arası oldu aşağıya indim Ebru beni bekliyordu beraber kafeye doğru yürüdük yol boyunca hiç konuşmadık. Oturduk kahveleri söyleyip beklemeye başladık sessizligi Ebru bozdu bir iki normal konuşmalardan sonra kahveler geldi. Sessizligi tekrar Ebru bozdu ve sevdiğin biri varmı diye sordu hayır sen dedim var dedi tanıyormuyum dedim evet dedi hangi sınıf dedim sizin katta bir sınıf dedi bizim katta sadece 2 sınıf vardı aklıma benden başka kimse gelmiyordu ama biz olmazdık olmamalıydık...

Çünkü Ebruya karşı bütün güzel hislerim arkadaşçaydı. Bu cevapların ardından konu dagıldı sonra kahvelerimizi içip okula geçtik.  

Bir gün arkadaşlarla otururken Ebru sınıfa geldi ödevimi yapmıştı defterimi getirmişti o zamanlarda Murat diye bir arkadaş aramıza yeni katılmıştı daha doğrusu ben almıştım zamanla çok iyi arkadaş olduk hatta en samimi oldugum adam Murat olmuştu neyse Ebru gidince Murat Ebru yu sordu sevgilisi falan var mı diye yok ayarliyimmi dedim yapabilirsen olur dedi aslında biraz işime gelirdi çünkü Ebru nun ilgisi beni birazcık sıkıyordu hem Ebru hemde Muratın mutlu olacağını düşünerek aralarını yapma kararı aldım

Beyler Murat da bana oranla daha sıcak kanlı hareketli biriydi ama dengesiz konuşmaları oluyordu ne konuştuğunu bilmiyordu hala öylemidir bilmiyorum.  

Çıkış vakti geldi servise bindim Ebru her zamanki gibi yerimizi ayırmıştı günün nasıl geçtilerden sonra Murat tan bahsettim Ebru ya neden Murattan bahsediyorsun diye sorunca senden hoşlanıyor sende istersen sizi görüştürebilirim dedim cevap vermedi bi süre sustu ve hayır dedi neden diye sorunca hazır değilim falan diyip konuyu degiştirdi sonra servisten indi bende yolun geri kalanını müzik dinleyerek geçirdim eve gidince de Murat ın mesajını gördüm kanka ne dedi yaziyordu cevaplamak istemedim o an belki Ebru yla son  bir kez konusurum diye..

Sabah Ebrunun yanina gittim tekrar dan Murat konusunu açtım bir şans vermeni istiyorum dedim. Çok mu istiyorsun dedi cok istemek değil ama birlikte olmanız beni mutlu eder dedim o zaman tamam çok istiyorsan bulusalım dedi.  

Haberi hemen Murat a verdim sevindi çocuk ama ilk önce kabul etmediğini ona söylemedim öğle arasına kadar gazladım çocuğu sonra Ebruyla Muratı buluşturup marketten Sprite la kremalı püskevitimi alıp parkta Murat ı bekledim. Yarım saat sonra Murat geldi ve çıkmaya başladıklarını söyledi bende arkadaşları aradım kemerimi çıkardım 7 kişi Murata güzel bi hayırlı olsun dayagı attık sonra gülerek okula geçtik (Ne salakmışız amk)

Ebru ya artık yenge gözüyle bakıyordum eskiye göre biraz mesafeliydik Ebru bu durumdan mutsuz gibiydi ama Murat ta hiç sorun yoktu bu durumdan  rahatsız oldum bu konu hakkında Muratla konusmalıydım sınıfa çıktım Muratı köşeye çektim dedim:

E: Emre (ben)  M: Murat

E: Ebruyla hersey yolunda mı haftalardır kızın yüzünden düşen bin parça?

M: Benim yanımdayken  gülüyor eğleniyor ama bana da biraz yapmacık geliyor bunlar bilmiyorum

E: Bişey mi yaptın lan kıza doğru söyle onu sana emanet etmiştim

M: Yok kanka ayıp ediyorsun seviyorum ben Ebru yu biliyorsun

E: inşallah öyledir kardeşim.

Bu konuşmadan sonra Ebru nun yanına gittim bu işteki tersliği çözmeliydim.

Ebrunun sınıfına gittim yanına gidip Murat ın bişey yapıp yapmadığını sordum yok ne yapabilir ki dedi neden böylesin dedim ne zamandan beridir dedi (bilmemezlikten geliyor) Murat la tanıştığınızdan beri dedim yok bisey hastayım biraz sana öyle gelmiştir dedi tamam diyip çıktım

inanmamıştım aklıma hiç bir sey gelmiyordu beni sevmediğinden de emindim okulda gözüme kestirdiğim kızları bile ona anlatıyordum amk öyle olsa illa ki bi yerden renk verirdi  peki ya sorun neydi bu belirsizlikle gecen günler sonrasında yine yorgun argın evdeydim telefona bir mesaj geldi mesaj Murat tan dı

Murat mesajda Ebrunun onu durup dururken terkettigini yazmıştı o an ki uyku sersemligimle mesajı okuyup uyudum ardından tekrar bi mesaj daha geldi ama o kadar uykuluydum ki açmadan uyudum. Sabah uyanıp hazırlandım aklıma dünki mesajlar geldi önce Muratın mesajını okudum sonra diğer mesaja baktım mesaj Ebru dan dı mesaj çok uzundu ama ilk cümlesi "seni seviyorum" du...

Şaşkınlıkla mesajın devamını okudum çok uzun bir mesajdı mesajda beni ilk gördüğü günden beri sevdiğini benle tanışmaktaki beceriksizligi onu arkadaşım derken içinin ne kadar acıdığını bu yolda nasl yıpradığını (1 yıl amk dile kolay) ve bana olan aşkının büyüklüğünü anlatmıştı

Mesajı tamamen okudum ne yapacağımı şaşırmıştım. Murat a ne diyecektim Ebru ya ne cevap verecektim kafam durmuştu resmen bu  kafayla okula gitmek istemedim okulun arkasındaki boş parka gidip düşündüm bir karar vermeliydim.

Saatlerce düşündüm orda Ebru kesinlikle bir şansı hakediyordu ama ona asla o gözle bakmamıştım o na tanıyacağım şans benim hayatımı cehenneme çevirecekti Murat a da senin sevdiğin kızla artık ben çıkıyorum diyemezdim en iyisi Ebruyla ilişkimi koparmaktı en azından o an onu uygun gördüm. Peki ya Murat a ne söyleyecektim sevdiğn kız beni seviyormuş mu diyecektim ama bunuda bir karara bağladım Murat a bişey söylemeyecektim eğer Ebru söylemediyse.

 Sonrasında Murat ı arayıp yanıma çağırdım üzülmüştü ağlamaklı oldu yanımda hiç bir sebep belirtmeden bırakması kahretmiş adamı bişey demeden kalktım Murat ı evine bıraktım bende marketten bi sprite alıp evime geçtim

Şimdi Ebru ya bir cevap vermem gerekiyordu Ebru okuldaydı evine gidene kadar ne yazacagıma karar verdim evine gittigini düşündüğum saatte de mesajları yolladım uzun süre cevap gelmedi bir iki saat aradan sonra "peki" diye mesaj attı o 4 harfin içindeki acıyı yarın gözlerinde görecektim onun

Yarın oldu servise bindim Ebru yoktu telefon titredi mesaj ebru dan:

-Lütfen evime gel!

Gidip gitmemek arasında kaldım ciddi babası evdeyse yarraklara gelebilirdim ama Ebruya bu konuda güvendim indim servisten evine doğru koşmaya başladım önemli bisey olmalıydı.  

Kapıyı çaldım gözleri ağlmaktan morarmış bir halde açtı kapıyı beni görünce boynuma sarıldı o ne hissetti bilmiyorum ama ben kardesime sarılıyormuş gibi hissettim uzun süre bırakmadı beni bende bırakmak istemedim özlemiştim biraz. Sonra ellerimden tutup içeri aldı beni oturduk boş boş birbirimize baktık sonra ellerimi tuttu seni seviyorum beni bırakma lütfen dedi ben bunu Murat a yapamam dedim ayağa kalktı seni seviyorum diye bağırdı agzını kapattım sesini biri duyarsa cidden yarrağı yerdim ağzının üzerindeki elimi öpüp okşamaya başladı nasıl bi aşkmış bu amk elimi çeker çekmez de dudaklarıma yapıştı ilk önce itsem de sikim bedenimi kontrol altına almak üzereydi hemen o evden çıkmam lazımdı ama bu zordu   baya zordu  

Her ne kadar kontrol sikime doğru gitsede tek hamleyle Ebruyla dudaklarımızı ayırıp koşarak evden çıktım evden çıkmadan önce Ebrunun ağlamasını duydum galiba deliriyorduk. Evden çıktım kapının önünde durdum bu hormon dengesizliği vücudumu çok kötü etkiledi nefes almakta zorlandım hatta nefes alamıyordum bile çünkü bu çok zor bir şeydi o yaşta dudaklarınızın ucundaki kiz kim olursa bırakıp gitmek çok zor bir şeydi eğer bunu yapmasaydım Ebruyu oracıkta sikseydim olacakları düşünemiyorum bile ilerde olacaklar kadar kötü olabilirmiydi bilinmez ama çok fena şeyler olabilirdi ama olmadı ben kazanmıştım nefsimi yenmiştim.

Biraz kendime geldikten sonra marketen sprite mı aldım dudağımda hala Ebrunun dudağının tadı vardı benliğim ilk yaralarını o an almaya başlamıştı. Gazozumu içerek eve gittim yolda bir kaç kez telefon titredi bakmadım eve gidince mesajların Murat tan olduğunu gördüm mesajları açtım Murat beni o boş parka çağırıyordu ya sabır çekip parka doğru gittim Murat oturuyordu biraz toparlanmış gibiydi yanına oturdum telefonundan Emre aydının "Kim dokunduysa sana ona git" şarkısını açtı (vay amk dediğinizi duyar gibiyim) beraber dinlemeye başladık ona bakarken içim acıyordu onun gözlerine bakarken heyecanlandığı kızı 20 dk önce istemeyerek te olsa öpmüştüm üstelik hiç bir seyden haberi yoktu ilerde ögrenirse ona ne derdim hiç bilmiyordum o zaman bu bana biraz ağır gelmişti ama ilerde çok çok beterlerini yaşayacaktım şarkının bir iki tekrarından sonra Muratı eve gotürüp kendimi yatağıma gömdüm bitap düştüm ve uyudum

Sabah uyandığımda başım katır tepmiş gibi ağrıyordu o halde hazırlanıp okula gittim bu sefer Ebru gelmişti ve son gördüğüme nazaran daha iyiydi biraz sevindim hepimizin hayatımız düzenine sokması gerekiyordu okuldan sonra eve geçtim televizyonda arka sokakları izlerken o lanet telefon yine titredi ve mesaj tabiki Ebru dan dı mesaj şöyleydi

-Emre bu gün de denedim ama olmuyor her zamanki gibi yine olmadı ben sensiz olamıyorum lütfen bunları unutalım eskisi gibi olalım ben duygularımı kalbime gömerim yeterki sen benimle ol.

Aslında bunu bende istiyordum ama olmaz bunu Murat a yapamazdım bunu Ebruya yapamazdım bunu bana yapamazdım ona artık aramızda hiç bir ilişkinin olmaması gerektiğini bütün bağlarımızın koparılması gerektiğini yazdığım mesajımı yollayıp tv de arka sokakları izlemeye devam ettim.  

Bunu herkes için yapmalıydım Ebruyla olmam ben dahil hepimize eziyet olacaktı Murat kahrolacaktı Ebru da onu seviyormuş gibi yapan biriyle olmak zorunda kalacaktı bu ilişkilerimizin koparılması her ne kadar Ebrunun gözünde zalimlik ve bencillik olarak dursada bunu herkes mutlu olabilsin diye yapmıştım maalesef ki mutlu olabilmemiz için birbirimzin arasındaki bağlari koparmamız lazımdı bunu ben yaparak kötü adam oldum belki Ebru bana hala kızgındır.

Neyse hikayeye dönüyoruz..  

Senenin bitmesine artık çok az kalmıştı senenin geri kalanını nispeten güzel ve sakin geçirdim Murat Ebruyu biraz unuttu Ebru nun da yaralı bakışları  beni birazcık acıtsa da kendimi biraz iyi hissediyordum. (Tamam lan sövmeyin iyi bir insan olamadım)

Bir iki hafta sonra okul tatil olacaktı ve yep yeni bir yıl beni bekliyordu Ebru nun olmayacağı yep yeni bir sene herhalde o da başka okula gidecekti kim olsa öyle yapardı ama bunu bekleyip görmek gerkiyordu  

Ve koca bir yıl bitti karnemde hiç zayıf yoktu tüm bunlar derslerimi hiç etkilememişti. Okula karnemi almak için gittiğimde ne Ebruyu ne de Murat ı gördüm görmekte istemiyordum zaten.

Yaz tatilinde Antalya ya dayımın yanına gittim yaşadığım şehirde termometre yazları 45 dereceleri bulabiliyordu ama ben daha çok toparlanmak amacıyla gittim bu süre zarfında Murat la telefonda konuşuyorduk Ebru yu tamamıyla unuttuğunu söylüyordu, Ebruyu da faceden arkadaşlarından çıkarıp numarasını sildim Ebru artık hayatımda olmayacaktı bu hepimiz için en iyisiydi.

Yaz tatilini Antalya da geçirdim tatil biter bitmez arizona çölü gibi şehrime geldim yazın bitmesine rağmen hava 35-40 derece civarlarındaydı bu şehri pek sevmiyordum sevmeye de neden bulamıyordum.  

Okul başladı ve ben yavaş büyüyordum o Ebrunun aşık olduğu çocuk değildim sakallarım çıkmıştı yüzüm olgunlaşmıştı zaten artık hiç birşey geçen seneki gibi olmayacaktı..

Senenin ilk günüydü okula bir göz gezdirdim yeni gelen çömez dokuzları süzerken Ebru yu gördüm gitmemişti ama bu benim için önemli değildi ne olursa olsun biz artık iki yabancıydık. Okulda pek bişey olmadığı için arkadaşlarla nargileye gittik biraz onlarla vakit öldürüp evime geldim biraz telefonla uğraşıp uyudum.

Okulda ilk ay böyle monoton geçti derken yazılı haftası pazartesi günü ikinci saat ingilizce sınavı ile başlayacaktı(hala aklimda) o gün okula servisi kaçırıp okula geç kaldım ikinci saat yazılım vardı buna yetişmem gerekiyordu bu yüzden okula nefes nefese son anda yetiştim koridordaki kağıttan sınav sınıfımı ögrenip oraya doğru gittim yerime oturup hoca gelene kadar yazabileceğim kadar kopyayı nefes nefese sırama doldurmakla meşgulken kapı sesi geldi hoca geldi sanıp kalemi bıraktım ama gelen hoca degildi içeriye orta boylu beyaz tenli bebek yüzlü bir kız girdi o dalgalı saçlarını güzelce açmış o masum tavrıyla  arkasından vuran güneş ışığı onu sanki gökten yeryüzüne inmiş gibi gösteriyordu aslında dogru gökten gelen bir melek gibi girmişti hayatıma birden.  

Yerine oturdu ama ben hala ona bakıyordum adeta çarpılmıştım içimi içime sığmıyordu sınav boyunca sürekli onu izleyip yanıma ne kadar yakışacağını hayal ediyordum sınavını bitirdi kağıdını götürüken o zarif vücudunu daha detatlı inceledim nayif bir vücudu vardı güzelliğine güzellik katıyordu.

Onu daha önce hic görmemiştim görseydim bu etkiyi yaratmazdı zaten. Sınav bitti sınıfa geçtim Murat la sıra arkadaşıydık sırama oturdum ama içim içime sığmıyordu Murat geldi bu halin ne lan keraneci dedi bişey demek için biraz erkendi geçiştirip 7. saatteki sınavı beklemeye başladım.

7. Ders te sınav matematikti  sınav başlamadan önce okulun azılı kopyacısı "kopyacı ismail" duvara yazı yazarken yakalanmıştı hoca sınıfa girdi ismail hoca yı görmemişti hala kopya yaziyordu ister istemez herkes güldü o da gülüyordu öyle güzel gülüyordu ki bu gülüşün sebebi olmak istiyordum.

Sınavını biraz erken bitirdi matematiği iyi degildi galiba benimde sınavım bitmek üzereydi kağıdımı onun yarı dolu kağıdının üzerine bırakıp onu izlemek için yerime geçtim tam çaprazımda oturuyordu  

Sınav bittikten sonra Muratla birlikte sınava girdiğimiz sınıfa gidip ismini sınıfını öğrenmek için listeye baktım sıra numarasından ismini ve sınıfını ögrenmiştim ismi de onun gibi güzel di Damla...

Sınıfını görünce başımdan aşağıya kaynar sular döküldü Ebrunun sınıfındaydı. Ebrunun arkadaşı olabilirdi bunu yapamazdım ama olmayada bilirdi çünkü onu Ebrunun yanında hiç gormemiştim. Biraz gözlemledikten sonra bi yakınlıkları olmadiğını anladım yani Damla yla önümde hiç bir engel yoktu yani öyle sanıyordum

Ebruyla Damlanın arkadaş olmadıklarını biliyordum ama bu aralarında bi ilişki olmadığını göstermiyordu ama gördüğüm kadarıyla  çok uzaklardı birbirlerine yan yana bile gelmiyorlardı bu konuda içim rahattı Ebru Damlayla önümde engel degildi.

Konuyu Murata anlattım damat alayını kurdurup beni siktirmenin planlanlarını yapmaya başlamıştı bile aslında bu çok da uzak değildi Damlanın kabul edeceği özelliklere sahiptim ama yine de Damlaya dogru bir sekilde yaklaşmamın önemli olduğu düşüncesindeydim.

Muratın damla nın sınıfında benimde az çok bildigim bir arkadaşı vardı Muratla onun yanına gidip Damla hakkında bilgiler almak istedim kızlarla arası iyi olan bi adamdı.  

Muratla alt kattaki sınıfa inip Uğur beklemeye başladık çok geçmeden geldi selam lardan sonra hemen Damlayı sordum Uğur a evet konuşuyoruz arkadaşımdır ne için soruyorsunuz hayırlı bir iş için dedim. iki saniyelik sessizlikten sonra Ugur bana aynen şunu dedi:

- Damlanın üst sınıftan sevgilisi var kardeşim..

Bi şey diyemedim ne denilebilirdi ki tamam kardeşim dedim Murat ı da aldım yukarı çıktık üzülmüştüm biraz açıkcası çok güzel hayaller kurmuştum onunla mutlu olabilirdik  

O günden sonra çok üzüldüm yataklara düştüm dersem yalan olur zaten bu da aptallık olurdu ama üzerimde bir miktar burukluk vardı bu da Muratın dikkatindeydi uğur la zaten telefonda benle ilgili konuşuyormuş ciddiye alması için.

Aradan 1 hafta geçmeden Uğur yanıma gelip Damlanın sevgilisiyle ayrıldığını söyledi çok az sevindim ama Uğur a bu işten vazgeçtiğimi söyledim ama Uğur Damla ya benden bahsedip bize bir görüşme ayarlamıştı bile. En azından biraz daha yakından tanıma fırsatı ayağıma gelmişti bunu tepmedim.  

Aynı günün öğle arasında beni bekliyordu ufak bi heyecanım vardı ama işleri batıracak kadar değildi zaten genelde bu tür konularda soğuk kanlılığımı koruyup istediğim şeyleri yapabiliyorum özel yetenek gibi bişeydi.

Öğle arası sınıfa inip Uğurla selamlaştıktan sonra Damlanın yanına gittim saçlarını toplamiştı gözleri ışıl ışıl parlıyordu o masum haliyle beni bekliyordu yanina gittim selamun aleyküm dedim(kafamı sikim) güldü merhaba dedi çok tatlı bi sesi vardı gülerken de gozlerinin içi gulüyordu  ardından ben Damla dedi biliyorum bende Emre dedim masum tavrıyla evet dedi bana baktı istersen dışarda bi yerde oturup konuşalım dedim tabi dedi yurümeye başladık.

Yüzüne vuran güneş yüzünü kızartmıştı biraz o halinde bile içim eriyordu onunlayken ben daha önce kimseye boyle hissetmemiştim amk daha da hissedemedim bir çok ilişkim oldu ama beni boyle bu kadar kolay etkileyebilen çıkmadi hala.  

Bu arada Uğur bana Damla nın yeni bi ilişkiye hazır olmadığını söylediğini ve bu konuda onu zorlamama mı istediğini söyledi bunu o zamanlar neden kabul ettim hala bilmiyorum.

Yalnız değildik yanımızda Damlanın arkadaşı Nuran(senin amk) ve onun sevgilisi olan okulun kekosu Hakan vardı. Biz onların biraz arkasından konuşarak yürüyorduk bi yere oturduk konuşmaya başladık tanışma konuşmalarıydı bunlar ama benim hoşuma giden bir unsur vardı Damla benle konuşuyorken biraz utanıyordu ben de o da bunun farkındaydık

Biraz konuş istersen dedim hı hı konuşalım dedi içim eridi o konuşurken ne dediğinin hiç önemi yoktu o konuşsun ben yıllarca dinlerdim biraz kendimizden bahsettik ama konu ayrıldıgı sevgilisi Burak a geldi

Burak da üst sınıflardan yakışıklı bir çocuktu ama ona rakip olabilecek kadar da giderim vardı benim belki de ondan daha iyidim belki de o iyiydi kişiden kişiye degişir

Burak konusu uzatmadık iyi anlaşmıştık o da bende bundan memnunduk bunu böyle bozmak istemedik o iri kahverengi gözlerinin içinde kaybolurken sormam gereken bir şeyin olduğunu hatırladım. Ebru.

Ona Ebruyla arasındaki ilişki derecesini sordum cevabını verdi artık derinden bi hassiktir çekmenin tam vaktiydi Ebrunun arada bana sinirle bahsettiği başlarda samimi arkadaş olmalarına rağme şu an ondan nefret ettiği kız Damla ydı.

Ebrunun en çok istemeyeceği kişiyi seçmiştim   bu bir talihsizlikti ama bunu yapmak istiyordum vazgeçmek için artık geçti zaten Damla da Ebru nun beni sevdiğini biliyordu ama bilmemezlikten gelip sorunca bunu doğruladım zekice davranmam gerekiyordu artık.  

Bunları başka birinden duyması iyi olmazdı bu yüzden bu konuda bilmesi gerekenleri ona anlattım eline çok büyük bişey vermiştim ama onun saflığına ve masumluğuna güvenmekten başka bi şey gelmezdi elimden.

Öğle arası bitmek üzereyken kalkıp okula doğru gittik okula girerken bizim tayfa beni Damlayla gördü bu yarrağı yediğimin resmiydi ama sikimde degildi çünkü Damla yla çok iyi geçen bir görüşme geçirmiştim bu işin büyük bi bölümünü hallettiğim anlamına geliyordu mutluydum onu sınıfına bırakıp sınıfıma geçtim sırama oturdum bi el arkadan dokunda dönüm baktım ve...

Arkamı dönünce bizim piçlerin sırıtarak beni beklediğini gördüm yarrağı yemiştim bi tane sayko da kapıyı tutuyordu bu ciddi bişeydi çünkü tam bir sadist edasıyla kahkahalar eşliğindr ciddi ciddi vuruyorlardı üstelik ilk defa yiyecektim bu dayağı bunun şerefine özel hazırlıklar bile yapmışlardı Murat beni ortaya çekti ve 5 kişi nin arasında dayağımı guzelce yedim sonra sınıfta oturanlarda geldi canı çeken geliyordu amk en son kızların bile bana çantayla vurduğunu görmüştüm.  

Guzel güzel konuşuyorduk ben onu zorlamıyordum ama bu durum sinirlerimi çok bozuyordu aq gavatı diye sövüyorsunuz duyuyorum burdan ama hayatımda ilk defa birini sevmeye başlıyordum amk biraz taviz verebilirdim

Bir gün konuşurken gözlerimin içine bakti utanarak gözlerin çok güzel çok güzel bakıyorsun dedi o yaşıma kadar aldıgım hiçbir iltifat beni boyle memnun etmemişti bende senin gozlerin daha güzel demekle yetindim ve elini tuttum gözlerinin içine bakarak boynuna öpücük kondurdum bi yerden başlamak lazımdı

Baya utandı çantasını topladı görüşürüz diyip gitti iyi bi bok mu yedim kötü mü anlamadım..   

Bir gün pazar günü nuran dan mesaj geldi mesaj asağı yukarı böyleydi

Emre pazartesi Damla nın dogum günü var bişeyler planlıyoruz surpriz olacak istersen sende gel gelirsen çok mutlu olur

Bunun iyi bir firsat olacağını düşünerek tabi gelirim diye mesaj attım hazırlıklara basladim sabah için temiz elbiseler ayarlayıp bim den 10 liralik bir parfüm aldım ve 5 e 10 kalas oldugum için bir iki dans videosu izledim dansa kaldirmayi düşünüyordum şansımı denemek istedim sabah ta saçımi klasik tarzımda tarayıp okula gittim  
             

Dersleri beden egitimiydi bu yüzden sinifta yapmayi planladık benim görevim damlayi sınıftan çıkarmamaktı bunu da yerine getirdim mesajı aldıktan sonra sınıftan çıkıp derste herkes otururken elimde pastayla arkadaşlarıyla beraber sınıfa girdim gözlerindeki sevinci size şu an anlatamam o an gözüm ondan başkasını görmüyordu ama tabiki Ebru da ordaydı ve bunları görüyordu maalesef ki böyle oldu sınıfın geneli dışarı çıkınca benle Damla arkada yan yana oturup konuşmaya başladık pastalarımızı yedik (ikimizde bi çataldan fazla yiyemedik) hatıra olarak bir iki resim çektik biraz konuştuktan sonra zil çaldı benim sınıfıma geçmem gerekiyordu ona sarılıp yukarı sınıfıma geçtim

Böyle bal kaymak günlerden sonra beni huzursuz eden şüpheler oluşmaya başladı içimde bir keresinde koridorda yürüyorduk Ebru tam yanımızdan geçerken Damla yüksek sesle Emre beni ne kadar seviyorsun dedi bu beni rahatsız etti ama rahatsız eden daha büyük bir şey vardı eski sevgilsi Burak ı unutmadığına dair çok ciddi şüphelerim vardı günlerce beynimi kemirmeye başlıyordu buna bi çözüm bulacaktım onu seviyordum ama bu şekilde devam edemezdim başta karşıma alıp konuşmayı düşündüm ama bu olmazdı bu yüzden Nuran la konuştum.  
                     

Akşam saati Nurana Damlanın bana karşı hislerinin mi olduğunu veya Ebru ve Burak ı kıskandırmak için mi benimle olduğunu veya beni yara bandı olarak mı kullandığını sordum cevabını vermedi ama tatmin edici tek birşey öğrendim o mesajı yazıyorum aşağı yukarı böyle bişeydi:

-Emre Damlanın ilk gün seninle seninle buluşmak istemesinin sebebi seni kibarca reddetmekti ama kıza ne yaptıysan senden etkilendi ve senle devam etmek istedi bizde birlikte yakıştığınızı düşünerek ona destek olduk ama galiba yanlış yapmışız Damla bu söylediklerini duysa çok üzülürdü.

Bu beni hiç tatmin etmemişti inanmamıştım bu yüzden hemen Damla ya mesaj atıp cevabını bekledim çevrimiçiydi ama yazmıyordu.

Tahminen Nuran ona anlattıklarımı Damlaya anlatıyordu bekledim Damladan mesaj geldi Ona konuşalım diye mesaj atmıştım "bu gün konuşmayalım yarında konuşmayalım" diye cevapladı nasıl anlatmışsa ona artık konuşmanın devamındaki zehir zemberek sözlerinden sonra telefonu kapatıp dışarıya attım kendimi çok ağır konuşmuştu bu bizim sonumuzmuydu yoksa?

Aklıma gelen tek şey Damla nın evine gitmekti ama bu çok kötü bir karar olurdu o an mantıklı düşünemiyordum bu saçma fikiri Murat ın yardımıyla kafamdan attım o gece nin büyük bir bölümünü parkta düşünerek geçirdim onu kaybetmenin eşiğine gelmiştim onu kaybedemezdim hayatımın aşki bu şekilde ellerimden kayamazdı..

Saat 1 buçuk du yarın okul vardı eve gitmem gerekiyordu telefonda annem ve babamdan gelen çağrıları gördüm onlar da meraklanmıştı eve doğru yürüdüm eve geldiğimde herkes uyuyordu bizimkilere görünmeden devrilip uyudum sabah ta kimseye görünmeden evden çıkıp okula gittim.

Okula gittim Damla yanıma gelmedi bende gitmedim  haklı sayılmazdı bu endişelerimde haklılık payı vardı ama bu kimsenin umrunda değildi bu da benim endişelerimi arttırıyordu.

Damla yla konuşmadık ama sürekli birbirimizi izliyorduk o gün öyle geçti. Diğer gün o geldi yanıma hiçbirşey olmamış gibi konuştu ama bende cevap bulamayınca geri gitti çünkü bu benim yapımda yoktu istesem de böyle devam edemezdim bu yüzden Damlanın bana bir açıklama borcu vardı  

Yaklaşık bir kaç gün böyle sürdü ama beklediğim açıklama Nuran dan geldi gruplarındaki konuşmalarının ss ini attı bana konuşmalarda Damla bana söylediklerinden dolayı pişman olduğunu konuşmak istediğini ama benim terslediğimi falan filan yazıyordu.
Bunun kolpa olduğunu düşündüm ama Nuran kendini buna inandırdıysan yapacak bişey yok diyince vazgeçtim affetmek için bahane arıyordum zaten ama bu yeterli değildi Damla yla da konuşmam gerekliydi Damla ya mesaj attım istediğim cevapları verince de yumuşadım aklımdaki endişeleri iki kelimeyle silmişti hem başkasını sevseydi beni kazanmak uğruna bu kadar uğraşmazdı.

Ertesi gün okuldan önce o boş parkta buluştuk orada yaptığı kısa açıklamadan sonra ona inandım gülümseyip bu kadar mıydı dedim o da güldü fazla bile ayrı kaldık dedi bunun üzerine geçen günlerin bıraktığı özlemin de etkisiyle damlanın dudaklarını yumuşak bir şekilde öpmeye başladım başta biraz karşı çıkar gibi oldu ama 2 sn lik bişeydi sonrasında o da öpmeye başladı baya bi öpüştük günlerin özlemi saklıydı öpücükte

Galiba Damla nın başlarda benden beklediği anlayış sona ermişti tamamen sevgiliydik o benim bende o nundum.

Bir gün damlayı alıp o boş parka gidecektik o gün saçlarını o ilk günki gibi toplamıştı beyaz bi tişört bi da bi kot pantolon giymişti bu sıradan kıyafetler bile onu bir su perisine çeviriyordu parka geldik beraber oturup bu şarkıyı açtık.

 https://youtu.be/w3dwTj6IbPU

Omuzuma başını koydu sesi hiç çıkmıyordu gözünden akan yaş elime damlamıştı niye ağlıyorsun dedim bu şarkı beni hep böyle yapıyor dedi inanmamıştım ama bu anı bozmak istemedim.

O ağlarken kendime bir söz verdim o gozleri bi daha ağlatmayacaktım şarkı bitti kalktık kalkar kalkmaz hızla belime sarıldı nedensizce soru sorup o anın sihrini bozmadım aynı aşkla bende sarıldım bu hissiz bi sarılma değildi uzun süre birbirimizi birakmadık oraya kim gelse bizi ayıramazdı sarıldıktan sonra elini tuttum yürüdük biraz marketten bize birer tane sprite aldım o içerken onu izliyordum hiç bitirmesin istiyordum bi insanın başka bir insana duyduğu sevgiye de bir bakın...

Veda vakti gelmişti evine doğru  yürüyorduk evinin olduğu siteye girmeden önce son kez dudağıma kücük bir buse armağan edip kendine iyi bak dedi gitti giderken arkasından baka kaldım biraz onu yürürken izleyip otobüs durağına doğru yürürken telefon çaldı arayan Murat tı noldu kardeşim dedim boş parka gel dedi hadi tamam dedim okulun oradaki parka gittim nelerim geçti o parkta aq size resmini çekmek isterdim ama hava çok sıcak gidene kadar sikersiniz beni saatler geçer.

Gittim Murat oturuyordu saçı sakalı salmış yüzündeki ifadeyle Arda kural ın evsiz zamanlarını gözümün önüne getirdi ben ise herşey tıkırında keyfim yerinde olduğu için kendime iyi bakıyordum bakımlıydım. Ama beyler üzülmemek elde değil neyse Murat oğlum niye çağırdın beni dedim otur kanka müzik dinleriz sprite da aldım sana beraber oturalım dedi. Oturdum telefondan Barış Manço dan unutamadım ı açtım beraber dinledik kapat kardeşim ben bişey açayım dedi şaşırdım severdik bu şarkıyı. Açtığı şarkıyı dinlerken Murata baktım bişey söyleyecek ama vazgeçmiş gibi bi hali vardı. Bişey de konuşmadık zaten aklıma sadece beni kıskanabileceği geldi çünkü ben mutluydum o mutsuzdu hemde benim yüzünden.

Sömester tatiline yaklaşıyorduk yazılılar falan bitmişti hafiften bir üniversite sınavı korkusu sarmıştı ama o zamanlar üstelemedim fazla.

Ebruya bayadır yer veremiyorum biraz Ebrudan bahsedicem. Ebruyla en son konuşmamız o bizim parkta olmuştu ondan sonra bir kere bile konuşmadık aynı servisteydik yanıma hiç oturmamaya çalışıyordu hatta bi keresinde oturduğu yerin yanını ayırmıştım ben oturunca kalktı kalmasinı söyledim sağol gerek yok diye tersledi haklıydı aslında ama bunları böyle olsun diye yapmamıştım belki o öyle sanıyor ama o üzülsün istemezdim

ilk dönem de bitmişti karnem de yine zayıf yoktu fakat dersler zorlaştığı için barajda kalan derslerimde vardı. Karneler alındı bende Damla mı alıp gezmek istedim onunla ne kadar zaman geçirsem de tekrar onu görmek istoyordum adeta onu onunlayken bile özlüyordum. Beraber sinemaya gittik sinemadan çıkınca aşk mabedimiz olan parka gittik. Doğum gününde kaldırmaya cesaret edemediğim dansa orda kaldırdım biraz dans ettik yorulunca da birbirimize sarıldık.
 o küçük ayaklarıyla çimlere basarken onu izliyordum bu geldi yanima geniş bir ağacın altına oturduk göğsüme kafasını koydu bana baktı "bu adam seni çok seviyor dedim" o adam sevmekle çok iyi yapıyor dedi hep de sevecek dedim sevdiğin kız da seni hiç kaybetmeyecek dedi inanmıştım.  

Birbirimize bakarken dudaklarımız kendiliğinden birleşiyordu bu çekim gücüne engel olmadık yine öpüşüyorduk ama herzamankinden daha ateşliydi öpüşürken kucağıma oturdu bir müddet te öyle öpüştük etraf sakindi zaten burayı bizim tayfadan başka kimse pek gelmiyordu bunun rahatlığıyla Damlanın dudaklarında turluyordum.

Dudaklarından boynuna geçtim elimde de bacaklarındaydı dudaklarımı yavaş yavaş boyunundan aşağıya indiriyordum ki kendini birden üzerimden attı. Biri bizi görmüştü kafamı arkaya çevirip bizi basanın kim olduğuna baktım Ebruydu.

Ebru bizi öyle görünce ağlamaya başladı öylece bakıp kaldı çok kalmadan da gitti gözlerindeki yangını aradaki metrelerce mesafeden görebilmiştim fakat ben bizi birlikte görmesin diye Damla nın sınıfına bile gelip gitmiyordum ama olan olmuştu  Damla nın yüz ifadesinden ne hissettiğini anlayamadım ama üzüldüğünü düşünmüştüm Ebru gidince bizimde tadımız kalmamıştı Damlayı evine bırakıp bende evime geçtim yatağa uzanıp düşünmeye başladım

Yaptığımız şey ortadaydı bide bunları yaparken Ebru ya yakalanmıştık. Her şeye rağmen beni seven kızın gözü önünde hemde ama Damla ve bende birbirimizi seviyoruz...

Gece boyunca bu tür denklemler kafamda kurup suçluyu bulmaya çalıştım en sonunda uyuya kaldım

Aradan günler geçti Damlayla hiç göruşemedik o günden beri ama wp den sürekli konuşuyorduk ama Damla son günlerde garip davranmaya başlıyordu sorunlar çıkarıyordu son günlerde ise kavga halindeydik  bu süreçte onu kaybedeceğim diye ödüm kopuyordu ama bunların Ebru yüzünden oldugunu düşünmüyorum başka bişey vardi  

O zor süreçten çıkmıştık biraz toparlamıştık ki 14 Temmuz saat 9 civarıydı telefonuma bir mesaj geldi tarihi  Damla dan uzun bir mesaj dı. Bu uzun mesajlardan nefret ediyordum o mesajı açmamak istedim bilinmeyen olarak kalsın istedim yarım saat falan açmadım ama olacakları bile bile bu mesajı açtım ilk cümle "artık ayrılmalıyız" dı ilk kelime yi okuyunca kalbime bi ağrı saplandı mesajın devamını okuyamadım ruhum canımdan sökülüyordu öyle birden bırakılıp gitmek çok kötüdür beyler.

Biraz geçtikten sonra mesajı tamamen okumaya karar verdim mesajda ailesi için beni bırakmak zorunda kaldığını bunu onun da istemedeğini canımı almaya ne zaman karar verdiğini falan yazıyordu.

Korktuğum başıma gelmişti işte onsuz kalmıştım onsuz nefes alamayacağımı bile bile bana nasıl yapmıştı bunu hangi ayrılık böyle acıtır dı bir adamın içini. Bununla başa çıka bilimiydim? Sanmam. Belki geri dönmek için bi fırsat bulurdum bunun için herşeyi yapabilirdim  

Berbat günler geçirdim beyler yaşama isteğim 0 a indi onunla ilgili hiçbirşeye bakamıyordum birlikte çektiğimiz resimleri sildim kolumu kessem daha az acıyabilirdi.

Arada bir mesaj atıyordu Damla ama niyetini hiç anlayamıyordum zaten beni dipsiz kuyuya bırakıp gitti bunun dönüşü yoktu hayatıma soktuğum kadın hayatıma sokmuş tu haketmişmiydim? Belki.  

instagram hesaplarımızın şifresi aynıydı arada bir girip mesajlarına bakıyordum genelde arkadaşlarıyla konuşuyor konu bazen bana dönüyor konu bana gelince değiştiriyordu bir gün gelen bir mesaj sinirlerimi allak bullak etti mesaj Burak tan dı mesajda bana takip atmışsın hayırdır yazıyordu damla da ben takip atmadım diye cevaplamıştı ki konuşma sürerken birden hesaptan çıkışım yapıldı galiba Damla şifreyi değiştirdi...

Bundan sonra kendimi kaybetme noktasına geldim bunlar nasıl olabilirdi şimdi orda ne konuşuluyor haberim olmayacaktı bu bir erkek için zor bişey beyler baya zor...

Ertesi gün okula gittim okulda o ikisini birbirinden uzak görünce korkulacak bi şey olmadığını düşündüm.

O mesajı almamdan bir az  bi süre geçti Damlayla aram nispeten iyi oluyordu hatta uzun zamandır konuşmadığımız wp den de tekrar konuşmaya başlamıştık ama bunun bir adı yoktu sadece birbirimze alışmıştık  

Damla yla arayı yavaş yavaş düzeltiyorduk. Bir gün hastaneye gitmem gerekti okula gidememiştim. Hastanede Murat ı arayıp okuldaki durumları sordum. Murat Damlanın bir kaç kere sınıfa geldiğini birine bakıp gittiğini soyledi bunu duyunca çok sevinmiştim beyler anlatamam. Hastaneden çıkıp eve geçtim saat 8 gibi Murat beni aradı efendim kanka dedim:

M: Olum nasıl söyleyeyim sana şimdi bunu

E: Neyi lan?

M: Ya söyleyemeyecem lan

E: Siktirme Murat söyle hadi

M: Sabah Damla sınıfa senin için gelmemiş

E: Kimin için gelmiş?

M: Gökhan.

E:...  

(Gökhan benim sınıftan birisi )

Bu cevaptan sonra telefonu kapatıp aklıma gelen herkese sövüp duvarları yumrukluyordum evde kimse yoktu kalsam kendime zarar verecektim sinir şaşkınlık ihanet duygusu hayal kırıklığı hepsi bir anda yüzüme çarpılmıştı. Aklımı kaybedecek gibi oldum hiç beklemiyordum ondan hemde gökhanla kendime zarar vermeden çıktım Murat aradı ne var amına koyum diye açtım kendimde olmadıgımı biliyordu yerimi sorup yanıma geldi

Bir kaç tane bira devirip yatıştım çünkü o sinirle her şeyi yapabilirdim çok tehlikeli bi durumdu o. Ama onları sabah görseydim gökhanın ağzını yüzünü sikerdim kadere bakın beyler

Pazartesi okulda o ikisini yan yana görünce biraz kötü oldum ama zamanla alıştım ama bir gün koridordayken Gökhan ın Damla nın yanından geldiğini gördüm o sinirle gökhana omuzu koyup yoluma devam ettim işimi halledip sınıfa geri döndüğümde Gökhan beni sınıfın önünde bekliyordu.

G: Bana omuzmu attın az önce

E: Attsam ne olacak?

G: O omuzunu sağ bırakmam

E: Allah allah

G: Bak ben ciddiyim (el kol yapıyor)

E: Elini kolunu indir lan benle konuşurken

G: indirmiyorum (bağırarak)

Herkes başımıza toplandı biz birbirimize saldırırken ayırdılar bizi beni sınıfa koydular o koridorda kaldı o sinirle beni sınıfa koydular bırakmıyorlar çıkıp ölüsünü sikeyim onun. Ben sınıfta elim ayağım titriyor bırakın gideyim dedim birakmadılar o sinirle karşımdaki sıraya var gücumle tekme attım sıranı ön tahtası çatladı sıra devrildi hoca sınıf herkes bana bakıyordu  

Sıra pertti ama ayağımda tarifsiz bir acı vardı duramıyordum ki Gökhan piçi kapıdan girip uzerime saldırdı hoca falan bizi ayırdı derste de hoca  bir iki zırvaladı bu seferlik affediyorum bi daha olmasın falan filan ama bu burrda bitmez bu işin çıkışı da vardı.

Zil çaldı bu lavuk beni aşağıya çağırdı okulun önünde tartışmaya  başladık ama çok geçmeden saldırdı yine piç millet ayırdı bende hastaneye gitmek zorunda kaldım ayak baş parmağım 4 yerinden çatlamıştı...  

Akşam hastaneden çıktım mesaj vardı Nuran dan böyle saçma sapan konusmuştu bende incici usülü ayar verip gönderdim içeriği pek hatırlamıyorum.

Aynı akşam Yarın için Gökhandan yüzleşme sözü aldım yarın da hastaneden çıkıp okula geçtim her ihtimale karşı yanıma muşta aldım gelmek isteyen arkadaşlara da gelmeyin dedim. Ara da buluştuk Gökhanla dün yaptığım için özür dilerim dedi arkadaşların da hatırına bende diledim ve bir daha bana bulaşırsa bedelini ödeyeceğini söyledim sonra da dağıldik çünkü Damla orospusu için sınıf arkadaşımı dövmek istemiyordum.  

Gökhan la daha önce hiç bir sorunum yoktu olan ı da çozmüştük benim derdim Damla yla dı o orospuyu sikmekten beter ettirecektim ama bunun için fırsat kolluyordum üstüste fırsatlar gelecekti ama beklemek gerekiyordu bunu yapmaktan asla çekinmiyecektim çünkü duyguları yok sayılan seviyorum diye uyutulan bendim bunun bedelini ödemeliydi.

Yine çatlak ayağımla geçirdiğim bir gün sonunda servisime binmiştim artık servis kapısının iç tarafında ayakta beklerken Damla ve Nuran geldi:

D: Emre konuşabilirmiyiz (sinirli)

E: Hayır..(Kücük çaplı bir thug life olmuştu)

D: Gel diyorum sana

E: Damla git beni Allah aşkına beni rahatsız etme

D: Emre benim hayatıma karışma  artık

E: Saçma sapan konuşma artık

N: Dışarda konuşun isterseniz rezil oluyorsununuz

Gerçekten serviste herkes bizi dinliyordu belki Ebru da dinliyordu. Servisten indim derdin ne dedim hayatına karışma dedi hayatına karıştığım yok dedim onla niye konuşuyorsun o zaman dedi kim dedim o işte kim? Gökhan işte niye konuşuyorsun dedi ben gökhanla falan konuşmadım dedim bidaha da beni rahatsız dedim siktir olup gitti bende dexer edasıyla servise girişimi yaptım

Serviste geçip oturdum yanıma 12 lerden bi kız oturdu adı Dilan dı (serviste onun Ceyda diye bir arkadaşı var ilerde işimize yarayacak aklınızda kalsın) nerden tanıyorsun Damla yı dedi eski sevgilimdi dedim bizim bi arkadaşın başına bela olmuştu bu seferde sana mı sardı dedi hangi arkadaş bana bi anlat dedim anlattı her şeyi bana size özet geçiyorum:

Damla nın benden önce Burak diye bir sevgilisi vardı başta bahsettim onun arkadaşıymış Dilan bizim Damla bu çocukla ayrılmasına rağmen benle çıkmasına rağmen Burak ı rahatsız etmeye devam etmiş bana da söz vermisti Burak la ilgili hiç bişey olmayacak diye bu gidip Burak ın yapmadığı şeyleri bana yaptı diye anlatıyordu yaralı ceylan edebiyatına yatıyordu yani kısaca Damla dengesiz yanar döner şizofren bir orospunun tekiymiş.

Bunları öğrendikten servisten indim sonra Damlaya olan hislerimi sigara dumanı olarak dışarıya verdim o an  nefret dahil hiç duygu hissetmedim ama yine de ufak çaplı bir intikam şarttı  

Aradan biraz zaman geçti ve bekledigim fırsat elime geçti Damlanın yakın olmasa da samimi sayıldığı bir arkadaşının beni sevdiğini oğrendim yani arkadaşlar söyledi bana bana yaşatılanlardan dolayı artık duygularımı kaybetmiş biriydim kimse ye acımıyordum hiç bir adem oğluna zerre guvenmiyordum.

Damlanın beni seven arkadaşı Berna ya haber gönderdim o da benden onu bekliyordu zaten yarın da onunla buluşacaktım ikinci bir Ebru vakası beni bekliyordu..  

Onu Damlayla yiyiştiğim parka götürdüm orda konuştuk tanıştık her zamanki gibi rahattım kendimi istediğim gibi ifade ediyordum heyecanlı değildim çünkü duygu felci geçirmiştim kalıcı mı geçici mi zaman gösterecekti.

Planım Bernayı sikip terketmekti o da tabikide bunu arkadaslarına dert yanacaktı tabiki de Damlaya ama bunun için çok erkendi biraz onunla zaman geçirip duygularini büyütmem lazımdı onun bana karsı buyük bir sevgisi vardı  

Bi gün biraz hastalanmıştım sınıfta otururken Berna bana ıhlamur yapıp getirmişti normalde böyle şeyler beni mutlu ederdi ama duygularımdan aldığım buyük hasar ben hissiz bir piçe çevirmişti. Beleş ıhlamurumu keyifle içerken sınıfa Damla girdi sevgilisi gökhanın yanına gitti ona kaldırıp tam benim yerimin yakinina getirdi bunun üzerine numaradan sıcak ıhlamurumu bunlarin oturduğu sıraya kazayla dokmuş gibi yaptım sonra da tüh sevgilim bana getirmişti soyleyim yenisini yapsın dedim Damlanın yüzündeki ifadeyi görmeniz lazımdı Gökhan da biraz sert yapti ama iyi oynamıştım bişey diyemedi.

Okul çıkışı Bernayla aşağı kanala doğru yürüyorduk sabah getirdiğin ıhlamurun altinda kalmak istemiyorum dedim iki tane sprite kaptım beraber içerken Berna nın ruju gazozun tenekesine bulaşmıstı biraz bunu gorünce elindekini aldım rujlu yerine dudagımı bastırarak içtim bunun onu tahrik edeceğini biliyordum o da benimkine aynısıni yaptı yol ortasında olduğumuz için onu kıstıracağım bi yerde yoktu yine yakalanma riskini göze alıp o meşhur boş parka gittik spritımızı içerken elimi bacağına attım yukarı doğru çıktım.

O da eliyle yüzümü kavradı tam dudaklarını öpmeye yönelirken lütfen şimdi yapmayalım dedi anlayışla karşıladım vaktimiz boldu nasılsa bi gün o topu o deliğe sokacaktım.

Bozuntuya vermeden kalkalım mı dedim tamam dedi evine bırakmak için onunla geldim evine yakin bi yerde durdum tam gidecekken yanağımdan öpüp seni seviyorum diyip gitti. Yanak ne amk!  

Hedef yavaş yavaş kayıyordu başta Damla oç una ders vermekti ama Damla zamanla sikimde bile olmadı tek amacım artık topu deliğe sokmaktı bunun için elimi çabuk tutuyordum 11. Sınıf ta bitmek üzereydi seneye böyle işlere vakit ayırmak istemiyordum  

Ben berna yi kıvama getirmeye çalışırken size bahsettiğim servisimizdeki Ceyda nin arkadaşları yanima geldi arkadaşımız Ceyda senden hoşlaniyor sana söyleyemiyordu biz söyleyelim istedik dediler. Aha bide siz eksiktiniz amk dedim içimden.

Size biraz Ceyda dan bahsediyim Ceyda  kısa boylu olmasına rağmen taş gibi fiziği olan bir kızdı Saçlarını sarıya boyamıştı okula makyajsız da gelmezdi  yani tam benlik ti ama o an Bernayla oldugum için reddettim Bernayi terkedemezdim.

Bu arada Murat ı unuttum Murata bi kız bulduk toparladı biraz ama benle gökhanın kavgasında attığım yumruk ona geldi diye bi süre konuşmamıştı benle sonra düzelttik arayı.

Ebru da bana görünmemeye çalışıyor beni gorünce uzaklaşıyor yüzüme bila bakmıyor aslında o zmnlar tekrar arkadaş olabilirdik ama bi özür dileyecek kadar ince düsünemedim o zaman  

Bi gun bernaya ögle arası bos parka gidelimmi dedim kabul etmedi işim var dedi üstelemedim. Bizde arkadaslarla bizim meşhur parkta çekirdek kola yaptık işimiz bitti dönüyorduk yolda berna yı gördüm iki tane erkekle samimi bi şekildd konuşuyordu daldım aralarına siz kimsiniz beyler dedim lavuklar da ters yapınca Muratlar beni ayirip okula götürdüler okulda berna yı bekliyordum bana bir açıklama borçluydu.  

Berna direk sınıfa geçti bende arkasından gidip karşısına oturdum (ama beyler öyle bir sınıf ki berna var damla var ebru var allstar gibi sınıf içeriye girmeye korkuyordum amk) kimdi onlar dedim bagırarak, abimle arkadasıydı dedi yüzüm aynen şuna döndü abin bi daha bana öyle bakmasın tatli tatlı geçinelim  dedim çıktım bizde r yoktur beyler .d  

Bir ders sonra saçımı başımı düzeltmek için aşağı tuvalete indim bir iki kişi bernayla bitirmişsiniz gibisinden bişeyler dedi senden duyuyorum diyip yukarı çıktım yolda bernanın arkadaşını gördüm haberi ondan aldım Berna artık devam etmek istemiyormuş ta bla bla bla tamam dedim sınıfa çıktım hemen bi şeyler düşündüm bernanın bana olan zaafını kullanip kendime tekrar çekecektim zor olmazdı benim için.

Bernayla konuşmam gerekiyordu öyle mesajla olacak iş değildi cünkü etkili bir göz kontağü her seyi daha da kolaylaştırırdı. Berna nın yanına gittim oturabilirmiyim dedim başını salladı oturdum nasılsın falan filan derken ellerini tutup gözlerine baktım biz şimdi senle sevgili değilmiyiz dedim bişey diyemedi yanağına masum bir öpücuk kondurup gittim ilk turu tamamlamıştım bir kaç tura bernayı yeniden elde edebilirdim

Bir gün okul çıkışında bernayla vedalaşıp servisime geçtim tam oturacakken bahsettiğim Ceyda beni bekliyordu elinde iki tane sprite la servise binme gel yürüyelim dedi kabul ettim.

Sen hep yukarı tarafta bi yere gidiyorsun neresi orası dedi (benim o meşhur boş parktan bahsediyor) boş bi alan var orası sakin oluyor kafamı dinliyorum dedim benide götürsene dedi oraya gidenlerle yaptığımı bilmediği kesin.  
             

Bi o kalmıştı onu da alıp boş barka gittik keşke bi isim koysaydım kerhane parkı ismi güzel olurdu sanki neyse ceydayla oturup konuşmaya başladık beni ilk gorduğü zamanı nasıl gordüğünü falan söyledi başta sonra niyetinin hala ciddi olduğundan bahsetti numarasıni verdi sprite sını bitirip gitti çok oturmadım ondan sonra bende gittim  

Yatakta uzanıp zihnimde genel bir tekrar yaptım başta ebruyla masum arkadaşlığım sonrasında Damlaya duyduğum çocuksu aşk ve kirlenileğin hislerim katledilen duygularım...  bütün bunlar bana biraz zor gelmeye başladı bunları tek kalemde silip yeni bir başlangıç yapmaya karar verdim Ceydanın teklifini kabul etmeye ve bernadan vazgeçmeye dolayısıyla Damla dan intikam almaktan vazgeçmeye karar verdim yeni bir başlangıç en iyisi olacaktı

Ceydaya mesaj attım konuşmaya başladık konuştukça onu daha iyi tanıyabiliyordum çünku onu çok yanlış tanımıştım onu daha önce okula ilk geldigim zamanlar görmüştüm görünce de tam bir pelinsu oldugunu düşündüm ama tanıdıkça yanıldığımın farkina vardım görünüşünün akisine iyi bir insandı.

Okulda Ceyda yla gezmeye başladık herkes şaşırdı ama en çok şaşıran Berna ydı şaşılmayacak gibi de degildi çünkü Damlanın bana yaptığının aynısını ona yapmıştım kendimce intikam alıyordum iste psikolojimi onarıyordum

Duyduğum kadarıyla Berna arkamdan saydırıyordu, Ebru hala bana kırgındı Damla nın da amk sevgilisyle ilişkisini gözüme gözüme sokuyordu nasıl böyle birine dönüştü anlamış değilim.

Ceydaya da yavas yavas ısınıyordum ama mefta  olan duygularımi hayata döndürmek zor olacaktı.

Son sınavlar başlamak üzereydi bunu fırsat bilip Ceydayla dışarı çıkmak istedik. Beraber sinemaya gittik filmi izlerken rahatsızlandım filmden çıkmak zorunda kaldik  

Önemli bişey değildi ordan eve geçip dinlendim başım çok ağrıyordu ertesi gün ceyda beni arayıp nasıl olduğumu sordu aklıma aklıma yıllardır yapmış olacağım en büyük piçlik geldi konuşmalari yazıyorum beyler:

C: Emre nasılsın dünden beri aklım sende kaldı

E: Hiç iyi değilim lütfen  gel (ev boş xd)

C: Tamam emre geliyorum hemen

O gelene kadar hazılık yaptım o gelince hemen sarıldı iyi misin dedi bu iyi niyeti  su istimal ettiğim icin bi miktar utandım o an

Ceydadan bana nane limon kaynatmasını istedim içmezsem ağrı kesilmiyor dedim. Yapıp getirdi birazını içtim kalanını da sarı tişörtünün üzerine döktüm tişörtünü çıkarmasını üstümdeki tişörtü ona vereceğimi söyledim tişortünü çıkardı bende çıkardım ve paat ikimizde soyunmuştuk. Bundan sonrası benim becerime kalmıştı tişörtü vermemi beklerken ben onun bariz memelerine bakıyordum bunu farketti ama bişey demedi çok geçmeden de dudaklarını öpmek için hamle yaptım o da yaptı çok ser bi şekilde dudaklarımız birleşti yarım dakika kadar öpüşmeden sonra hemen pantolonunu indirdim zira öpüşmekten sıkılmıştım heyecanla pantolonunu çıkarmaya başladım

Pantolonunu indirip elimle dıbıni yokladım biraz hafif bi inlettikten sonra biraz dillemeye başladım değişik bir tadı ve kokusu vardı aldırmadan yalamaya başladim iyice süpürdükten sonra bacaklarını elimle kavradım kucağıma alıp gerdanını öpmeye başladım artık kız kıvama gelmişti çavuşu kulubeye sokma zamanı gelmişti patlak değilim diyince o daracık gotünden girmek zorunda kaldım o da bana uyardı sikimi götüne sokunca ceydanın o aahhh sesi benim zafer marşımdı artık o 3 senelik zor maratonda sonunda galip gelebilmiştim

Dakikalarca pompaladım ikimizde yorgun düşünce birbirimize sarılarak dinlenmeye başladık. Bir on dakika dinlendikten sonra benim yaramazı hafif dilleyince yüzüne patlatıverdim yıllarca çektiğim çileyi resmen sikimle kızın yüzüne atmıştım.

Kendi işimi bitirdim sıra onun işindeydi sikimin ucunu amına  sokmadan sürmeye  başladım  bu onu oldukça tatmin etmişti işlerimiz bitince beraber duşa girdik temizlendik. Sonra ben içeri geçtim o mutfakta bize bi şeyler hazırladı. Hazırladıklarını tv karşısında yedik. Kendimi tam bi erkek gibi hissetmiştim o an

Ceyda yi evine yolladim. Artık kendimle başbaşaydım şöyle bir tekrar düşünüdüm bunların hepsine değdi mi oysa ki başta ne güzel bi kızı seviyordum işler böyle oldu da iyi mi oldu? Siz sormadıniz ama Damla nin benden ayrılma sebebi onca ısrarıma rağmen geri dönmemesinin sebebi hala belli değil bende ailesi miydi tabiki hayır gökhanla çıkarken de ailesi yokmuydu Burak miydı ben miydim kimdi neydi bunlar hala bende soru işareti beyler

Ceyda yla aramızda hafiften bir bağ oluşmaya başlıyordu hikayede sadece Damla ya hissettiğim aidiyetin birazını Ceyda da hissetmeye başlamıştım( Bütün kızları yazmadım beyler daha konustuklarımda oldu) okul bitti karnemde 3 zayıf vardı beynim bu sefer bu olanları kaldıramamıştı bi yerden patladı.

Ceyda benden bir üst sınıfta olduğu için seneye üniversite ye gidecekti ama kal desem kalırmıydı bilemiyorum biraz eski Emre ye dönüyor gibiydim bu iyi bişeymiydi bilmiyorum bekleyip görecektik.

Resmen sikiştikten içimdeki bütün kin nefret intikam duyguları gitmişti sanki bu duygular onun için olmuştu Damla ya bile ufak bir kızgınlık kaldı sadece o da benle konuştuğu günden bir gün sonra burnumun dibinde sevgili yapıp ilişkisini gözüme sokması ve bana söylediği yalanlardandı. Yazı Ceydayla Antalya da geçirdim o nun annesi babası ayrıydı babasının orda evi vardı onun yanında kalıyordu bende dayımın yanında kalıyordum arada bir görüşüyorduk.

Yazı deniz kum ceyda 3 lüsüyle geçirdikten sonra okula 2 hafta kala 40 derece sıcağa (şehrime) geldim. Ceyda gelmemişti o orda üniversite okuyacaktı bu yıl yalnızdım.

Okul başladı okula gidip bizim katırlarla hasret gidermiştim bende Murat da artık eski halimize dönmüştük yaralarımız iyileşmişti yani öyle sanmıştım. O gün Damla yı gördum bi siktirip gitmemişti hala orda ydı ama çok üzgün bi hali vardı neden ki?

Yanında Gökhan yoktu bizimkilere sordum ne bunun hali diye Murat araya girip bizim Gökhan bunu aldatmış dedi. içimden Fuck u stupid naraları atarak kahkaha attım çünkü bunu biliyordum ama beklediğimden geç olmuştu. intikamım alınmıştı ben almamiştım ama içim acayip ferahlamistı yıllardı yaşanilanlar sonunda ben kazanmıştım Damla kaybetmişti. Zevkten orgazm olmak üzeryken Damla geldi merhaba Emre dedi o gelince kahkahalarımı tutamadım çok sefil bi durumdu onun için yenilmişti bana meraba meraba dedim bişey demeden gitti anca giderdi o zaten  

Damla sevgilisinin onu terketmesinden sonra boşluğa düşmüştü bende o bosluktaydım bu yüzden tekrar tekrar onu (bir zamanlar) şartsız koşulsuz seven adamın yanında olmak istiyordu yalan değil bende onu tamamen atamamıştım ama  bunları aşabilirdik belki ilerde bunları birbirimize gülerek anlatabilirdik. Bu benim ellerimdeydi.

Herşey benim elime geçmişti fakat benim aşık olduğum Damla o degildi benim sevdigim Damla bana yalan söyleyip kandırmazdı, benim sevdiğim Damla burnumun ucundaki sevgilisiyle yine burnumun dibinide yakınlaşmazdı yani olmayacaktı Damla defterini yırtıp attım bana yaptıklarını unutmamıştım bu mümkün degildi  

Benim sevdiğim Damla ölmüştü belki de hiç dogmamıştı hem Ceyda hayatımdaydı bunu ona yapamazdım en iyisi önümdeki ilk dönemi bitirip (12. Sınıflar ikinci dönem gelmiyor) artık bu kötü anılarımin olduğu okuldan kurtulmaktı hedefim buydu

Bi gün okuldan çıkarken Damla yukarıya doğru yürüyelimmi dedi kabul ettim. zorla kendini parkıma attıracak sprite alalımmi dedi hayır dedim sprite ımın bi şerefi vardı herkesle içilmezdi.

Parka gittik biraz konuştuk ne yaptin nasılsın falan diye derken Damla beni hala seviyormusun dedi bende kulağına eğilip "seni sahibin sevsin artık" dedim.

Ve bu benim lise hayatımda attığım en büyük goldü. Artık bütün intikamımı dibine kadar almıştım ve zafer en.sonunda benimdi beni üzenden intikamımı almıştım.  

Dönem bitti Ygs ye girip çıkmıştım bi halt edemedim hiç çalışamamıştım ilk sene ikinci sene yani bu sene ygs den güzel bi puan aldim lys de fena değildi tercihimi Antalyadaki sevgilimin yanına  yapmayı planlıyorum.

Bu arada o yokken yaptığım bir iki yaramazlığa rağmen şu an hikayede Ceyda ismini verdiğim H...  ile sevgiliyim. Arada bir o geliyor ben gidiyorum görüşüyoruz ama benim bi yanım hep o sevdiğim hikayede  Damla ismini verdiğim D...  daydı ama öyle bir Damla hiç olmamıştı. Galiba hikayede Gökhan ismini verdiğim B...  ile barıştıklarını duymuştum umrumda da degil zaten Ama o yıllardaki pişmanlığım olan ve hikayede Ebru ismini verdiğim R...  hala aynı durumda diye biliyorum bi gün konuşup ozür dilemeyi düşünüyorum. Son olarak Murat yani M...  ile eskisi kadar görüşmüyoruz ama ayda bir arar o kadar.





beğendiysen paylaş panpa


7 yorum:

  1. Üşenmedim sonuna kadar okudum. Hayat işte dedim. Umarım güzel bir geleceğin olur kardeşim

    YanıtlaSil
  2. Kardeşim hayatımda okuduğum en güzel hikayelerden biriysi hem güldüm hem üzüldüm bu arada hikayenin %40 sprite üzerinden oluşmuş😂 hadi allah yardımcın olsun Ceyda ile hala birlikteysen Allah mesut etsin

    YanıtlaSil
  3. Knka ebruya noldu lan yazık ya acıdım kıza 😔😔

    YanıtlaSil
  4. ‭0 507 440 74 66‬ arayınnnnn

    YanıtlaSil
  5. Güzel hikaye bro sevdim

    YanıtlaSil
  6. O yaşlarda yaşanabilecek güzel bir hikaye ee Z kuşağı böyle işte aşırı rahatlar ve daha da rahat olmak istedikleri çok net... Bro yaşça ilerde olabilirim sizden ve sizin yaşlarda bu kadar hızlı da değildim ancak belli bir seviyeden sonra da aradaki açığı hızlı kapattım ;D Demem o ki yaşanması gerekenleri bi tık erken yaşamış sın bu sana artıdır tecrübedir.. Hayatta da sana avantajları hep olacak emin ol .. Ne yalan diyim hikayeni dinlene dinleme okudum çok uzun ama sardı bende de var buna yakın birşeyde anlatmak falan nebilim neyse millet bende çok yazmışım selametle........

    YanıtlaSil