Alın Size Aşk Hikayesi!

ask hikayesi

O zamanlar lise 1.sınıf öğrencisiydim. ingilizce dersinde yanımda bir kız oturuyordu sarışın güzel yeşil gözlü ve fazla bir kilosu yoktu. Onun için ben ona arkadaşim diyordum ama onun ipek gibi saçlarına uzunca bakıp onun benim olmasını istiyordum. Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu panpalarım yani emindim bakmadığından.


Dersten sonra kalktı ve geçen gün sınıfta olmadığı için o günün notlarını istedi. ona notları verdikten sonra teşekkür edip yanağımdan öptü. O zaman öyle mutlu oldum ki beyler sevdiğim ve hayran olduğum kız beni öpmüştü hiç beklemediğim zamanda.

Onu sadece arkadaş olarak gördüğümü bilmesini istiyordum. Onu çok seviyordum ama söylememiyordum nedenini bilmiyordum ama çok utanıyordum.

O gün cuma günüydü. Okullar kapandı eve gittim yemek falan yedim derken telefonum çaldı. Mutlu olmuştum o aradı diye beyler ama o bana aşkın nasıl kalbini kırdığını anlattı ağlayarak. Beni evine çağırdı yalnız kalmak istemiyormuş. Tabi bende gittim hemen.

Çok fazla bir mesafe yoktu bisikletle yarım saatte vardım evlerine. Kapıyı çaldım açtı buyur gel dedi üzgün bir şekilde. Neyse geçtik salona o oturdu bende yanına oturdum. O yemyeşil güzel gözlerine bakmaya başladım ve onun benim olmasını diledim.

2 saat sonra Drew Barrymore'un bir filmi başladı onu izledik sonra geç olmuştu anne ve babası memleketlerine gezmeye gitmişlerdi. O gece kalmamı istedi bende kabul ettim. O uyuduktan sonra bende onu hayal ederken uyuya kalmışım.

2 yıl geçmişti artık son sınıftık. Mezuniyet balosundan bir gün önce yanıma geldi ve çıktığım çocuk hasta ve partiye gelmeyecek dedi. Benimde çıktığım biri yoktu saptım yani. 7.sınıfta birbirimize söz vermiştik eğer çıktığımız biri olmazsa beraber gidicektik partilere "arkadaş olarak"

Ve partiye gittik o gün çok güzel geçmişti hiçbir sıkıntı çıkmadı çok güzel eğlenmiştik. Partiden sonra onu evine kadar bıraktım. Kapının önünde ona baktım oda bana p güzel gözleriyle bana baktı. Hayatımın en güzel zamanını geçirdiğini söyledi ve yanağımdan öptü. Onun benim olmasını istiyordum..

Ama o bana baktığım gözle bakmadığını bildiğimden umudum çok fazla yoktu. Utançımdan ve reddedilme korkusundan açılamıyordum kıza.

Günler aylar haftalar geçti ve sonunda mezuniyet günü geldi. Sürekli onu izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasını alması için sahneye çıkarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi.

Herkes evine gitmeden önce yanıma geldi ve ağlayarak bana sarıldı sonra başını omzuma koydu ve 'Sen en iyi arkadaşımsın' diyip yanağımdan öptü. O cümleyi kurduğunda biraz sevindim biraz üzüldüm gibi birşey oldu içimde.

Üniversitesiyi kazanmıştım hukuk okuyordum. O ise tıptaydı çok fazla haber alamıyordum ondan aramızdaki o eski sohbet yoktu artık. Üniversite hayatım boyunca birkaç tane sevgilim oldu ama o yeşil gözlümün yerini kimse tutmadı tutamazdı da zaten.

Üniversitede son yılımdaydım. Dersler iyice beynimi gibiyodu. Haftasonu full evde takıldım. Pcden maillerime bakıyordum. Birşey farketmistim. Lisedeki o sevdiğim kızdan mail gelmişti 2 gün önce ama ben görmemiştim. içimden hay kafamı gibiyim dedim. Kendime baya bi küfür ettikten sonra okudum. Doğum günü partisi yapıcaktı ve eski arkadaşlarını falan çağırıyormuş benide çağırmış. Haftayaydı parti ama onun yanına gidicek fazla bir param yoktu. Babamdanda isteyemezdim daha yeni göndermişti. Zaten anca yetiyodu gönderdikleri para. Neyse 2-3 arkadaşımı aradım meseleyi anlattım borç istedim verdiler sağolsunlar. O haftayı ip ile çekiyordum.

 Çok çabuk geçmişti o hafta.  Cuma günü okuldan çıktıktan sonra istanbula döndüm. Eve uğradım ilk annem sevinmişti. Biraz dinlendikten sonra üstüme doğru düzgün bişeyler giyip partinin olduğu mekana doğru gittim.

Neyse gittim mekana. Çok güzel bi yerdi ve çok güzel hazırlamışlardı partiyi. Onu aradım ve zar zor buldum o kadar kalabalıkta. Beni görünce bana sarılıp özlemişim seni dedi. O an öyle mutlu oldum ki beyler. Bende ona bende özlemişim bayadır görüşmüyorduk. Neden bana yazmadığını ve neden aramadığını sordum. Derslerden dolayı çok vakti olmadığı falan söyledi bende inanmış gibi yaptım ama inanmadığımı biliyordu.

Partiyi falan kutladık hediyesini verdim. Herkes dağılırken arkamdan bana seslendi. Ben-B Kız-D

B-efendim noldu?
K-eve kadar beraber gitsek olur mu?
B-olur tabiki

Diyip yürümeye başladık. Onunla tekrar beraber yürümeyi ona durmadan bakmayı o kadar çok özlemiştimki beyler. Neyse kız bana annem ile babam bu gece evde yoklar istersen bizim evde takılalım falan dedi. O zaman aklımdan belki giberim falan dedim. O zaman dahada yakın oluruz diye düşündüm. Ve tamam olur dedim.

Gittik evlerine ama evleri o kadar güzeldiki yani maddi anlamda güçlü bir aileydiler. Ben üstümü değiştireyim dedi bende tamam salonda bekliyorum dedim. Bu odasına geçti bende televizyonu açtım belki film olur diye baktım yoktu dıbına kodumun tvsinde. Sonra bunu nasıl gibsem falan diye düşünürken birden geldi. Korktum birden gelince, ne düşünüyodun falan dedi. Bende seni gibebilmeyi falan dedim içimden. Dediğine cevap vermedim sadece güldüm oda anladım tamam diyerek güldü. içimden gerçekten anladı mı lan falan derken dudaklarıma yapıştı. Öyle güzel dolgun dudakları vardıki beni benden almıştı resmen. Bende karşılık verince baya bi orda yiyiştik. Sonra beni odasına götürdü onu orda bi gibtim 2 saat boyunca sadece 1 kez mola verdik. Sonra bu banyoya gitti. Bende arkasından gittim. Banyoda biraz yiyiştik. Sonra duştan çıktık üstümüzü falan giyindik. Bana seni seviyorum stmlh dedi. Ama öyle içten öyle güzel söylemiştiki. Sanki beni partiye bunları yapmak için çağırmıştı o zaman anlamıştım beni neden çağırdığını. Neyse bende ona sen benimsin bende seni seviyorum dedim. Sarıldık. O gün hiç uyumadık birbirimize üni zamanlarımızı falan anlattık sabahladık o gün

Sabah beraber kalkıp dışarıya kahvaltı yapmaya gittik. O kadar çok mutluydum ki beyler, sonunda benim olmuştu. içimden seni seviyorum demek geldi ve dedimde. O da gülüp bende seni çoo seviyorum stmlh dedi. Kahvaltıyı falan yaptık sonra annem aramıştı bizim eve gittik. Babamdan biraz para alıp dışarı çıktık tekrar. O günü onunla beraber geçirdim. Akşam onu evine bıraktım ama çok üzülmüştüm çünkü ben gece gidicektim. Vedalaştık birbirimizi unutmama yemini ettik ve gittim.

 Aramızda mesafelerde olsada birbirimizi hiçbir zaman aksatmadık. Bazen o benim yanıma gelirdi bazende ben giderdim. O yıl öyle geçti zaten. Stajlar falan bitti ve mesleğimi elime almıştım. O doktor olmuştu ben ise avukat

Ailelerimizi tanıştırma vakti gelmişti artık. Çünkü baya ciddiydik beyler evlenicektik. Herşeyi ayarlamıştık ailelerimizi buluşturduk. Ama işte herşey o gün bozulmuştu, hata yapmıştık. Bir anda babalarımız arasında kavga oldu, ve dilarayı alıp gittiler. Ben ise babama çok sinirliydim hemde çok.

1 hafta boyunca hiç konuşamadık çünkü dilaranın babası o adamın oğlu ile evlenemezsin falan demiş. Nedenini sorduğunda ise geçiştirmiş. Bir kavga yüzünden hayatımız bitmişti resmen. Ama hiçbir zaman vazgeçmedik ve kaçmaya karar verdik. Mesleklerimizde vardı paramizda, ondan pek bir sıkıntı yaşamayız diye düşündük. Herşeyi hazırladım, oda hazırlıklarını yaptı ama kimseye belli etmedik kaçıcağımızı, yani biz öyle biliyorduk.

Gece 1 gibi evlerinin biraz ilerisinde onu bekledim. Yarım saat boyunca bekledim ama gelmedi. Beklemeye devam ettim, aramak aklıma bile gelmemişti. Sonra telefonum birden çalmaya başladı, dilara arıyodu açıp nerdesin dememle beraber bi adam "sana kızımı kaptırmam uzak dur ondan yoksa polise şikayet ederim" diyip kapattı. Şok olmuştum hiç bunu beklemiyordum. Üzüldüm hemde baya. O günden sonra ondan sadece 1 kez haber alabildim, babası işinden çıkartmış elinden telefonunu falan almış ve yurtdışına teyzesinin yanına göndermişti. Ben ise bu acı ile bir ömür boyu yaşamak zorunda kaldım.

 2 yıl olmuştu, 2 yıl boyunca hayatıma kimseyi sokmadım. Bir umut belki gelir diye beklemiştim. Yine büroda dava dosyalarına bakarken telefonun çaldı fakat farklı bir numaraydı açtığımda ise ağlayan bir kız sesiydi. B-ben C-kız

B-efendim kimsiniz
C-sen osun değil mi?
B- evet benimde siz kimsiniz?
C-ben dilaranın arkadaşı hemen ***hastanesine gel

Dedi ve kapattı. Şaşırmıştım, çünkü dilara yurtdışındaydı. 

Hastaneye gittiğimde beni annesi gördü ve olayları anlattı. Geleli 2 ay olmuş, babasıyla akşam eve dönerken kaza yapmışlar, dilarada çok bişey yokmuş fakat babasının durumu ciddiymiş acil kan lazımmış. Uygun kan arıyorlarmış

Benimkisi kesin uyuyo mu diye test yaptılar pozitif çıktı. Neyse verdim kanı, sayemde kurtulmuştu yani hemen hemen, 5-6 ay hastanede kalmış sonra çıkartmışlar dilaranın babasını. Duymuş tabi benim ona kan verdiğimi, aradı bu beni Teşekkür falan etti, istediğin bişey var mı diye sordu bende kızınız dedim.

Bi 10 saniyelik suskunluk yaşadık ikimizde sonra tekrardan sana verecek bir kızım yok dedi ve kapattı. Açıkcası artık ümit yoktu vermiyodu adam kızını nedenini bilmesemde. Son kez dilara ile buluşup birbirimizi unutmamızın en iyisi olacağına karar verdik. Ama içim öyle acıdı ki beyler. Sanki kalbimin yarısı yokmuş gibi gelmişti. Açıkcası pes etmiştim.

Aradan 3 yıl falan geçti, tabi bende mesleğimde başarılıydım bu yüzden istanbula dönmüştüm. Bütün düzenim tekrardan oradaydı. Unutmuştum dilarayı zar zorda olsa, ne kadar beni tüketsede...

Akşam yemeği yiyoduk ailecek sonra annem bana dilaranın düğünü olduğunu ve bu haftasonu oraya gidiceğimizi söyledi. Hiç istemediğimi dile getirsemde geliceksin falan dedi bende kabul ettim gitmeyi.

Neyse beyler haftasonu geldi, gittik annem ile beraber, tabi babam hala kavgalı olduğu için o gelmek istemedi. Gittik girişte klasik anneler babalar falan karşılamak için dururlar. Bizi karşıladılar annesi farketmişti benim mutsuz olduğumu, selamlaşırken bana "üzülme evladım üzülme"dedi bende gülümsedim biraz. Önden bir masaya oturduk, sonra dilara ile o huur evladı geldi. Mutluydular, ben ise o huur evladını nasıl öldürürüm falan diye düşünüyorum. Ama bişey diyeyim mi beyler o gelinlik o kadar güzel yakışmış ki büyülemişti resmen beni. Evet falan dediler sonra takı merasimi falan derken düğün bitti fotoğraf çekilmeye gelmişti. Annem hadi fotoğrafımız olsun onunla falan diyodu. Sanki annemde beni ateşlemek için bile bile yapıyodu bunları. Zorla beni kaldırıp onlarin yanına götürdü, beni görünce dilaranın yüzü düşmüştü, benim ise yüzüm hep aşağıdaydı. Fotoğraf falan derken çıktık o lanet yerden. Annemi eve bırakıp en yakın arkadaşımı *** Meyhanesine çağırdım orda bayağı bi dertleştik. Hayatım değişmek üzereydi, artık kendimi içkiye vurmaya başlamıştım. Sonra kendimi toparlayıp buralardan gitme kararı aldım. Tabi dilaranın haberleride geliyodu durmadan, hamile olduğunu öğrendikten sonra tamamen ümidimi kesip istanbuldan uzak bir yere yerleştim ve orda kendime sil baştan bir hayat kurdum...





yeni yazılardan haberdar olmak ister misin tatlış?
abone:
e-postana gelen onay linkine tıklamayı unutma panpa.


beğendiysen paylaş panpa


0 yorum:

Yorum Gönder