Cinlere İnanmıyor Musun?

Cinlere İnanmıyor Musun

46:18 -  işte onlar kendilerinden önce gelip geçmiş olan cin ve insan toplulukları içerisinde haklarında azab vaadi hak olmuş kimselerdir. Onlar gerçekten hüsrana uğramışlardır.


Annemler kuzenimin düğünü için 1 haftalığına  izmir'e gidiceklerdi, kuzenim 22 yaşına gelmişti artık onun için evlenme vakti öyle böyle gelmişti sanırsam, fiziği ve yüzü güzeldi ağzına öyle böyle laf yapardı, bir eş bulması zor olmamıştır tahminimce... Babam gitmeden önce evin kapılarını kitlememi camları açık bırakmamamı ocağın gaz kaçırıp kaçırmayacağını kontrol etmem için bana tonlarca uyarı yaptı, bavullar hazırdı onlar evden çıkarken bende 1 hafta boyunca evde geçireceğim zamanın planlarını aklımda yapıyordum.. Evimizin yerini tarif ediyim mahallenin en sonunda 2-3 ev geçtikten 1km sonra biraz işlek olmayan bir yerde ama kafa rahat dinleniyor o 1 km yolda sadece 1 tane sokak lambası var pek aydınlatmasada iş görüyor markete uzak olması benim için dezavantaj olsada stok yaparak kurtuluyorum. Babamı geçirdikten sonra hemen pc nin başına oturdum bir keyif sigarası yaptım bilmiyorlardı sigara içtiğimi ama onlar gidince bol bol sigara yakıcaktım ama perdelerin sararmaması için bolca önlem aldım.

1. Gece

Onlar gittikten sonra dolaptan annemin yaptığı yemeklerden çıkardım masanın üzerine koydum, gece 11 civarıydı yemeği yedikten sonra biraz pcnin başına geçtim yine bir sigara alıp yaktım, perdeyi açık unutmuştum, kapatmak için perdeye asıldım lakin dışarıda sokak lambasının altında birisi duruyordu küçük bir çocuk gibiydi tam seçememiştim biraz mesafe vardı aramızda saçları kırmızı renkliydi dikkatimi çekmişti elinde bir şey vardı oyuncağı diye tamin ettiğim, daha sonra etrafına bakındı 5 dakika boyunca öyle bekliyordu çünkü ardından dosdoğru bizim eve bakmaya başladı, ev 2 katlıydı alttaki kiracılar 2 ay önce boşaltmıştı burayı oraya baktı ardından bana bakıp bizim eve doğru ilerlemeye başladı. 

Ardından kapının zili çalmaya başladı, ardı ardına 3 kere zile bastı çoçuk ardından bende ses cihazına basıp bişeyler dedim, çoçuktu biliyorum ama dedim tırsmıştım anlıyacağınız biraz ardından hiçbir cevap gelmedi ve dış kapının açılma sesi geldi, bismillah dedim kapının kitli olduğuna yemin edebilirim size babamlar çıktıktan sonra ben kilitlemiştim o kapıyı hatta. Ardından bizim kapıyı açıp aşağıya doğru baktım kimse yoktu aşağıda sansörlü lambalarda yanmıyordu hatta, ama sanki ayak sesleri vardı ve git gide yaklaşıyordu buraya biraz çıktıktan sonra sesler büyümeye başladı ben hemen içeri girip kapıyı kapattım, işe bak küçücük çocuktan korkuyordum ama yapıcağım bişey değildi, ardından hiç ses gelmedi ben rüya gördüm heralde diyip yeniden pc nin başına geçtim, ama içimde bir huzursuzluk vardı yine gidip perdeden baktım o çoçuk yine oradaydı ve yine bana baktı, anlam verememiştim içeri girip yatağıma yattım.

Uyku tutmadı beni, yatakta bir sağa bir sola kıvranıyorken bir sigara yaktım ardından tekrar kalkıp perdeden baktım, bu sefer kimse yoktu halisinasyon gördüğüme inandırmıştım kendimi ardından kafamı yastığa koymamla uykuya dalmam bir oldu, iyi uyurdum ben zar zor uyanmazdım lakin bir rüya gördüm, bizim alt katta sesler geliyordu, böyle gülüp eğlenmeler, davul zurna çalmalar anlam veremedim, ardından kalkıp acaba kiracılarımız gerimi geldi diye yataktan çıktım aşağı yavaş adımlarla indim kapı aralıktı hep sesler geliyordu, içeri biraz kafa uzatıcaktım ki arkamda babam belirdi bakma oğlum yukarı çık dercesine kafasını salladı ben elini gidip öptüm yukarı çıktım, ardından uyandığımda kan tere kalmıştım yine gidip perdeye baktım o çoçuk yine orada duruyordu lakin bu sefer beni perdeye gider gitmez hemen baktı ve bu sefer yüzünde tebessüm ifadesi vardı ayrıca bu sefer yürümüyor koşuyordu ben hemen kapıdan çıkıp beklemeye başladım.

Allah kahr etsin, yine o kapı açılmıştı, insan gördüğünde yanması gereken lambamız yine yanmıyordu, bu sefer o çoçuk biraz daha hızlı adımlarla yukarı çıkıyordu 2 katlıydı ya evimiz 2, 2 yarıya gelmişti sanki sesleri o kadar belli oluyordu ki hala kulağımın içinde çınlıyor o sesler bu sefer değişik bir şeyler söylüyordu ama  anlamını bilmiyordum farsça, ibranice arapça hiç bir fikrim yoktu biraz bilgim vardı ama hiçbirine benzemiyordu, daha sonra
" inneha rübbüşe min şeytane evh halfen cin lallahe.. " diyerek merdivenlerden çıkıyordu ben artık dayanamayıp yine içeri girmek için adım attım kapıyı kapatırken birden yere düştüm, Allah'ım yerde kan izleri vardı  ve ayağım kaymıştı sesler daha çok yükseliyordu... 

Kapı aralık kalmıştı, vücudumun gövdeden yukarısı içerde gerisi dışarıdaydı, o psikolojiyle kalksam mı kalkmasam mı diye geçiriyordum, sesler sanki evin kapısının içinden geliyordu sanki biri ayağıma dokundu o nasıl bir histir öyle dünyada böyle bir cisim varlık ne bileyim temas etmemiştim, sanki beni çekicek gibiydi alnımdan terler akıyordu, bağırmaya çalışıyorum bağıramıyprdum lakin saniyeler sonra sabh ezanı okundu, birden üzerimdeki yük hafiflemişti aklıma o an ezanla bağdaştırmak geldi ezanın okunmasıyla sanki üzerimdeki kötü hisler kalkmıştı, yerdeki kan izleri gitmişti yoktu yerde hiç birşey hava hafiften aydınlanıyordu, çok yorgundum bunları yani yaşanılanları düşünecek halim yoktu kafamı yastığa attım, öğlene doğru 1-2 gibi kapı çaldı, dün yaşanılanların etkisiyle biraz tırsıyordum kapı deliğinden baktım tonton 60 yaşlarında bir teyze vardı kapıyı açtım hemen konuya girdi..

"Oğlum şu ilerideki markete gidicem, kızımı sana emanet etsem olur mu çok yoruldum" elinde bir beşik vardı "kızım" demesi benim garibime gitmişti çünkü 60 yaşında doğum yapması imkansızdı, tamam diyip beşiği içeri koydum, kapıyı kapattım, perdeden dışarı baktım hava turuncu kırmızımsı bir renkti o teyze lambanın altındaydı aklımda birden akıl almaz sorular oluştu, hava öğlen vakti neden bu renge bürünmüştü ayrıca o teyze hemen o sokak lambasına nasıl gelmişti daha sonra beşikten ağlama sesleri yükselmeye başladı, gidip susturmak içi açtım " Bismillahirrahmenirrahim" dün gece sokak lambasında bekleyen çocuğun aynısıydı ben üstünü açar açmaz
" kül neşe'a bil hurmeti yeb gulune cin " demeye başladı bunları devamlı diyordu ardından mutfaktan bir ses geldi gidip baktım deminki teyze mutfakta domuz kesiyordu , kanla dolmuştu mutfak domuzun kafasından akan kanları bardağa doldurup
" Al oğlum şifa niyetine iç" dedi ben
"Ama teyze Allah.." Demele birlikte cinnet geçirmeye başladı ardından omzumda bir el hissettim yine o çocuktu gözleri döndü tam bana bir şeyler derken uyandım saat sabahın 11'ydi.. Aldımdan terler boşalmıştı senelerdir böyle rüyalar görmüyordum.

Ardından yataktan kalkıp doğru pencereye koştum, bunların yani dün gece yaşanılanların rüya olması için Allah'a dua ediyordum  perdeyi araladım hiç bir terslik yoktu hava güneşli etraf sakindi ardından kendime dolaptan zeytin peynir çıkardım iki üç bir şey attım ağzıma yerken bu olan olayları düşünüyordum kendi kendime "saçmalama işte salak salak triplere giriyorsun rüyaydı" diyorum .Bilgisayara geçtim atıştırdıktan sonra biraz bakındım, kafamı dağıtmak istiyordum ama sarmadı arkaşımı aradım gezelim tozalım diye  kırmadı beni duşa girmek için hazırlandım banyo küçük bir yer tuvaletten ayrı her neyse daha sonra kafamı şampuanlamaya filan başladım bir müddet sonra elektrikler kesildi ( banyo güneş görmeyen tarafta ve ışık yanmassa çok karanlık oluyor gece gibi ) genelde gitmezdi ben hemen  aklıma o kızı getirdin hafiften  korkmaya başladım ardından birikmiş olan idrarımı korku ile birlikte bıraktım ne yapıyım insanlık hali 5-10 dakika sonra elektrikler geldi lakin gelir gelmez yere düşmem bir oldu, yerde bir sürü kan vardı Allah'ım bunları işerken mi yapmıştım diye aklımdan türlü türlü şeyler geçirdim bir köşeye geçip ağlamaya başladım son olaylarda etkilemişti zaten dayanamadım , daha sonra kanları temizledim son kez bi su ile temizlendim saat o zamanlaf 1:37 civarıydı ardından bornozumu giydim tam çıkarken aynaya gözüm ilişti, sanki bana bişeyler fısıldıyor gibiydi

Hayu leb min cage min saddü cinnallahe şefu in allahe min şerri halek na"

Çalan telefon ile kendime geldim (2:49)ve aniden ayna çatladı, ben neye şaşıracağımı şaşırdım bu kadar dakika ben bu aynaya bakmış olmazdım imkansızdı yani bana saniyeler gibi gelmişti arayan arkadaşımdı n'oldu gelmiyo musun demeye arıyordu ben hemen camları topladım ama buda tesaduftür buhardan patlamıştır diye kendimi avutuyordum, dünden hiç bir iz yoktu lakin o ana kadar kapıdan çıkarken paspasda ayak izlerimi ve sürüklenme ile olucak buruşmalar gördüm kafam ağımaya başladı zar zor kendimi evin dışına attım. 

Ardından arkadaşım yani Fırat ile  buluşmak için sahild gidicektim tam sokak lambasının ordayken bir amca belirdi bana kızıcaktı belliydi yüzündeki ifadelerinden.
"Bak evladım, benim eşim hasta evininz uzakta olmasına rahmen çok gürültü geliyor sizden eşim uyuyamıyor biraz daha sessiz olun emi oğlum "
"Ne diyosun sen amca evde dünden beri sadece ben varım"
"Yaw oğlum bunca yaşımda sana yalan mı söyliyeceğim evinizde davullar zurnalar kahkaha sesleri geliyor gece gece sabah ezanı okunurkende kesiliyor"
Eğer bu adamın anlattıkları doğruysa ben intihar edicektim yok delirdim ben herakde diyerek aklımdan Fırat'la konuşurken onun evlerinde kalmak isteyeceğimi söylemek aklıma geldi hem rahatlardım biraz ama iş hiçte öyle olmadı sahile indiğimde söze direk Fırat girdi
"Ya kanka bi 2-3 gün sizde kalsam olur mu ?  Pederle tartıştık biraz sabah akşam git çalış diyo en sonunda bi posta  koyup çıktım dışarı, ne dersin ? "
Ben onların evine gitmeyi planlarken Fırat bize gelicekti hiç yoktan iyidir diyip biraz kafa dağıttık Fırat ile gezdik tozduk annemlerin gitmeden önce bıraktığı biraz para  vardı birazınla kafa bulduk bir yerde sızmışız saat gece  10-11 arası olmuştu dürttüm Fırat'ı başım acayip ağrıyordu sırtımda tutulmuştu  daha sonra Fırat'la başladık bizim eve gitmeye lakin sokak lambası bu gece galiba arızalıydı yanıp sönüyordu... 

Yavaş adımlarla eve ilerlerken bir adam kalktı ayağa aniden biz Fırat ile birden şaşırdık adam birden konuya girdi
" Bak eğer bu gecede o arkadaşlarınla o sesleri çıkartırsanız sizin için iyi olmaz"
Tam konuşmaya başlıcam gülme tutuyor beni kafalar güzel ya daha sonra bizim evden içeri girdik hiçbir anormallik yoktu ben içerideki odada yatıcaktım Fırat'ta salonda yani kapının hemen önündeki koltukta, hemen koyduk kafaları kafada

 güzel dalmışız uykuya..

Fırat anlatıyor ;

Cengiz ile evin kapısından girer girmez içeride değişik bir koku vardı anlam veremediğim ama çocuk rezil olmasın utanmasın diye belli etmedim, zaten yorgunduk ama gece 3 civarı uyandım...
Cengiz kapıyı sonuna kadar açmış ayakta bekliyordu.. 

ilktte seslendim bana dönüp bakmadı biraz daha seslendim yine bişey yok Allah Allah diyip yanına gittim " Oğlum manyak mısın, nereye bakıyorsun" diyerek söyleniyor ama cevap alamıyordum ardından çıktım biraz merdivenlere filan baktım hiç kimse yoktu gittim tokat attım Cengiz kalkmıyordu sonunda kolanya koklatmak geldi aklıma ardından uyandı, birden kalkıp kapıyı kapattı ardından perdeyi açıp dışarıya baktı endişeli bir hali vardı ne oldu felan diye soruyorum ama cevap vermiyor korkmaya başlamıştım.

Cengiz devam ediyor ;

O gece Fırat  var diye rahat uyuyacağımı sanıyordum ama yanılmışım rüyamda  sabaha karşı kalktım sürahim boştu susamıştım su doldurmak içinde salondan geçmek gerekiyordu, ardından salona girdiğimde Fırat'ın elinde bir beşik vardı onunla bilmediğim bir dilde konuşuyordu bebeğe bakıp
"Hakkı cinhe min uluveti hanne Kur'An"
Diyordu ardından beni fark etti gel yanıma otur birlilte sevelim dedi, istemiyoprdum yanına gitmek ama sanki zorla beni biri itekliyordu ardından bu beşiği kim getirdi dedim elini işaret ederek karşıyı gösterdi... 

Karşıda yine o teyze vardı bu sefer yüzü gülüyordu, kahkahalar atıyordu ona Fırat'da eşlik edip beşiği bana verdi bana örtüyü açmamı işaret etti yavaşça örtüyü kaldırdım..

Bu sefer başka bir şey  vardı ortasında küçük küçük 3 tane göz bulunan kanlı derisi siyah kahverengi karışık bir şeydı bu ne Fırat dedim ona bakarak

Sev onu sev diyerek işaret etti,  yine baktığımda bu sefer saçı kırmızı olan çocuk vardı onu hemen elimden attım kafası sehpaya vurup kanamaya başladı, ardından o teyzenin kahkahaları kesildi pu gibi oldu bir süre öyle durdu ve bana dönüp
" Eyyy gevurun dölüüü, ne yaptın sen Şeytan'a yemin olsun ki iki elim senin yakanda ayağa kalktı ardından Fırat hayla gülüyordu ben hemn kendimi evden dışarı çıktım hava yine turuncuyu lambanın altında birisi duruyordu dedemin bedeni gibiydi yaklaştım ona bana döndü yüzü asıktı
"Ne yaptın sen, artık sen şerrlisin"
Diyerek tokat attı yere düştüm o tokatla ardından hemen uyandım su yine bitikti gerçek olmaması için Allah'a dua ediyordum salona geçtiğimde Fırat uyuyordu bir terslik yoktu ardından pencereyi açtım bu sefer o teyze duruyordu lambanın altında lambada yanıp sönüyordu benim baktığımı görür görmez koşmaya başladı ben hemen kapıyı açtım lakin kapıda çok güzel bir kız vardı beni çağırıyordu, en son hatırladığım şey buydu ardından Fırat'ın ellerini yüzümde hissettiğimde yerdeydim..

Hiç beklemeden hemen ayağı kalktım, perdeyi açtım kimse yoktu ortalıkta , kapıyı kontrol ettim her şey normaldi, arından Fırat bana dönüp;
"Cengiz neden mal mal kapıya bakıyordun, salak mısın sen anlatsana gavat korkutma beni bak"
Onu korkutamazdım ciddende hemen bir yalan uydurup uyur gezer olduğumu filan söyledim sabah güzel bir kahvaltı yaptık ama güzel olsa ne yazardı aklımda dün gece gördüğüm kız vardı dünyada bu kadar güzel kız olma ihtimali yoktu ya çok garipsemiştim ardından ben pc nin başına geçtim Fırat ise camdan birilerinin geldiğini ve sinirli olduğunu söyledi, ilkte zile bastı aşağı indik Fırat ile adam geçen gün sarhoşken karşılaştığımız kişiydi
" Bak evladım size bu son uyarım, bir daha eğer benim kulağıma ses gelirse çok kötü olucak hem bu gece fuhuş sesleri vardı terbiyesiz herifler utanmaz mısınız siz " diyerek bana bir tokat attı Fırat ile birbirimize baka kaldık ama hiç bir şeyden haberimiz yoktu ..
Fırat anlatıyor ;
O gece Cengiz üzülmesin diye ona söylememiştim lakin adamın duyduklarını bende duymuştum, aşağıdan garip garip sesler , kız çığlıkları, davullar zurnalar her şey çalgı aleti sesi geliyordu sanki aşağıda düğün gibi bir şey vardı ardından yukarı çıktık Cengiz bana ;

" Bu gece aşağıda onları bekliyeceğiz"

Cengiz ;

Kimsede anahtar yoktu evin dış kapısını açıcak ya birileri bizden izinsiz anahtar bastırıp eve giriyordu ya da ... 

Öncelikle eve çıktık, hava karardı kararıcak gibiydi Fırat bana hazır mısın der gibi bakıyordu ben ne kadar beklememe taraftarı olsamda peki dedim önce dolaptan soğumuş makarnayı çıkarttım ısıtmaya başladım , bi güzel yedikten sonra keyif sigarası yaktık ben biraz müzik dinledim saat 11 civarı olmuştu Fırat hadi dedi, ardından üzerimize kara bir çarşaf aldık ben cinlerimi kandırıcaksın dedim Fırat'ın yüzüne bakarak o gülerek ne cini olum manyak manyak konuşma sikmiyim ağzını salak mısın dedi bana onlar her kimse bizimle taşak geçmeye çalışıyorlar gördüğümüz gibi polise haber vericez ardından bodruma inip beklemeye başladık üstümüze ne olur ne olmaz diye kara çarşaf getirdik saat 12 gibi olmuştu Fırat kimse yok diye gözleri kapanıyordu ardından benimde yavaştan uykum gelmeye başlamıştı, daha sonra yavaşça gözlerimi kapadım ses olursa muhakkak uyanırım diye alarmda kurmadım sonra garip bir rüya daha gördüm.. 

Rüyamda  uyandığım zaman Fırat yanımda yoktu, kesin ona bişey oldu diyip yan odaya geçmiştim, burada Fırat yoktu ama odanın içerisinde bir sürü değişik hayvanın dışkısı vardı be yerde birde kesilmiş insan kafası vardı korkarak biraz yaklaştım, Aman Allah'ım bu Fırat'ın kafasıydı dili kulakları kesilmiş gözleri oyulmuştu birden ben ağlamaya başladım daha sonra yine o teyze geldi kapının başıına git arkaşının vücudunu al dedi, ne olduğunu anlamamıştım ama bana dışarıyı işaret ediyordu kapıdan çıktım hava bu sefer mor gibi bir renkti , ardından sokak lambası birden yandı bir sürü  hayvan vardı ve hayvan sesine benzemeyen acayip sesler çıkıyordu , ardından hemen bana döndüler birden bana doğru yani eve koşuyorlardı ben hemen üst kata çıktım o teyze ilk katta sadece dikiliyordu lakin merdivenlerden çıkarken yerde kan izleri vardı çok pis korkuyordum, tırsa tırsa kapıyı açtım.. 

Kapı tamamen açıldıktan sonra içeride kara çarşaflı selvi boylu birini gördüm, elinde tahra vardı yerdede bir vücud kafası yoktu tam seçemedim ama o kötü olasılık geldi aklıma ya o Fırat'ın bedeniyse ? Dha sonra o kara çarşaflıdan bi sesler çıkmaya başladı
"Cin billahe kudreti amme allahe vesaün la ulvi şeytane nebium adem " (ademden bu yana herkez ölücek)  daha sonra üstündekini attı kafası kırmızıydı ve bana döndü bu o rüyalarıma giren çocuktu bu sefer büyümüştü korktuğumu görünce kahkahalar attı arından ben gerileye gerileye giderken o teyzeye çarptım elinde Fırat'ın kafası vardı arkamı bidaha döndüm o kız tam bana vurucakken dış kapının açılmasıyla uyandım.
Fırat beni dürtüp
"Kalk, kalk geldiler."
Dedi ve biz beklemeye başladık. 

(Yazar hikayeye devam etmedi belkide edemedi...)





beğendiysen paylaş panpa


1 yorum: