Korku Hikayesi: 2008 Erzincan Vakası!

2008 erzincan vakasi


Not : Korkunç hikayelerden etkilenen arkadaşlar varsa okumamasını rica ediyorum . 

26 Mart 2008 Erzincan ;

Herşey 2008 yılının mart ayında başlamıştı . Herkesin ailesi gibi bizim ailemizde normal neşeli bir aileydi . Küçüklüğümden beri ilginç şeyleri araştırmayı severdim forumlarda takılırdım  paranormal olaylar olsun , uzaylılar olsun  , bu tür konular hep ilgimi çekerdi çekmeseydi keşke ...  

Lise yıllarında okulda boş derslerde arkadaşlarımız ile birbirimize korku hikayeleri anlatırdık çoğu nekadar saçma olsada dinlerdik . Birgün okul çıkışı babam ile yolda karşılaştık .



Ben ; Hayırdır baba nereye böyle ?

Babam ; Kahveden geliyorum oğul ekmek almaya gidiyordum  .

Ben; Tamam birlikte yürüyelim .

-Kısa bir muhabbetten sonra yolda giderken bir tabela gördüm biraz dikkatimi çekmişti "Kahve Falı bakılır , Tarot Bakılır" kendi kendime dedim ulan burası kadınlardan ne çok para kaldıryordur be.

Ben ; Baba küçükken yaşadığın ürkütücü bir olay varmıydı ?

Babam ; Yok be oğul biz zaten köyde kalıyorduk en ürkütücü şey rüzgarın sesiydi. Fakat sen küçükken geceleri belirli saatlerde kalkıp ağlardın bu yüzden annen ile bir gün hocaya gitmiştik o gün biraz tuhaftı amaan neyse kaç sene geçti üstünden.

Ben ; Harbimi  benim bundan haberim yoktu ee neler oldu anlatsana?

Babam ; Bir gece saat 2-3 civarı ağlayarak kalkmıştın, annen ile susturmaya çalışıyorduk seni ama nafile yarım saat boyunca ağladın bu en az bir hafta sürmüştü en sonunda dayanamayıp bir tanıdık vasıtası ile hocaya gitmiştik. Gittiğimiz yer şehir merkezinden biraz uzaktaydı. Derme çatma bir evin kapısını çaldık , yaklaşık 1 dakika boyunca kapıyı açan olmadı tam gidecekken kapıyı ufak boylu sol gözü olmayan zayıf tıfıl birisi açtı...

-Merhaba, biz Niyaz hocayı arıyorduk yanlışmı geldik acaba ?

-Buyrun benim içeriye geçin lütfen . Probleminiz nedir ?

- Oğlumuz bir hafta boyunca  geceleri kalkıp yarım saat bir saat boyunca ağlıyor önceden böyle birşey yoktu lütfen bir çözüm bulun.

-Anladım alt kata inelim.   

Alt kata inmiştik oda çok pis ve rütubetliydi duvarda karmaşık semboller vardı sanırım arapça yazıyordu annen ben ve hoca duvarda  yazılı olan sembollerin tam karşısında oturmuştuk ve ortada sen duruyordun . Hoca dua okuyordu , dua bittikten sonra tütsü yakmıştı bize birde muska yazmıştı .

- Bu muskayı oğlunuza takın ve her gece oğlunuzu yatırmadan evvel Ayetel kürsi okuyun .

-Çok Teşekkürler Niyaz hocam borcumuz nedir acaba ?

- Bu işi hayır için yapıyorum ücret gerekmez bir duanız yeterli.

Bu olaydan yıllar sonra ben Çisem diye bir kıza aşık olmuştum . Çisem çok zarif  tatlı bir kızdı, çok konuşkan değildi yerine göre konuşan zeki biriydi . O sıralar arkadaşlarım beni hergün gaza getiriyordu ulan markopolos bu kıza ne zaman çıkma teklifi ediceksin kaç ay oldu hadi be olum yaparsın diye . Birkaç hafta geçtikten sonra Çisem'e çıkma teklifi etmiştim  ve kabul etmişti o an mutluluktan havalara uçuyordum ama asıl hayatım bundan sonra mahfolacaktı...

Çisem ile gece  saat 2'ye kadar mesajlaşmıştık  SMS haklarımın hepsini bitirirdikten sonra uyukuya dalmıştım , uykumda garip bir rüya gördüm Çisem'in boynunda bir muska vardı ve gözleri alev gibiydi  kendini sağa sola fırlatıyordu . Rüya'nın etksiyle kan ter içinde kalktım mutfağa doğru ilerleken salondan bir bebeğin ağlama sesi geliyordu kendi kendimi teselli ederek bilinç altımın oyunudur dedim fakat ses biraz daha artmaya başladı , salonun kapısını açtığımda ise ses yoktu ve tekrar yatağıma dönüp uyudum.

Sabah okula gitmek için erken kalkmıştım , battaniyeyi komple üzerime çekmişim . Battaniyeyi üzerimden attığımda neye uğradımı şaşırmıştım karşımda duran sandalye de bir saniyeliğine bir kız görüntüsü görmüştüm geceden beri neler yaşıyorum  ben Allahım dedim . Kahvaltı faslını bitirdikten sonra okula doğru yürümeye başladım , okula vardığımda Çisem beni girişte bekliyordu Çisem'in elinden tuttuğumda yüzü kızarmıştı . Birlikte merdivenlerden çıkarken arkadaşlarım bize laf atıyordu klasik ''oooo Markopolos'a bak senn'' muhabbetleri , derse girmeden önce  ihtiyacımı gidermek için lavaboya girdim ellerimi yıkarken Çisem'in silüetini gördüm ve zaten orada bayılmıştım.

Gözlerimi açtığımda farklı bir yerdeydim sağıma soluma baktim ilaçları görünce revirde olduğumu anladım . Birkaç dakika sonra odaya revirde görevli olan Sinem abla girmişti , ne oldu bana dedim ?

- En son okul tuvaletinde baygın halde görmüşler seni Markopolos ve hemen buraya getirdiler yani bayılmışsın .

- Anladım Sinem abla peki ne kadar süre burada kalacağım ?

- Veline haber verdik onlar gelince eve gideceksin şuanlık birşeyin yok . Kendini iyi hissediyor musun ?

-Evet .

Yaşadığım son olay beni derinden etkilemişti .

Akşam yemeğinde bu yaşadığım olayları ailemle paylaşmak istiyordum ama önce Çisem'e anlatmak istedim

Akşam saat 6 gibi Çisem'i aradım .

Ben : Çisem seninle konuşmam gereken özel bir konu var ama şimdilik bunu sadece senin ve benim bilmesi lazım.

Çisem : Dinliyorum .

Ben ; Seninle sevgili olduğumuzdan birkaç gün sonra çok tuhaf olaylar yaşamaya başladım . Aynalarda senin sliuetini görüyorum geceleri garip sesler duyuyorum ve cidden farklı bir boyuta geldi artık bu olaylar çıldırmak üzereyim !

Çisem ; Benzeri bir olay dün benim başımdan da geçti gece rüyamda  uzun boylu siyah saçlı bir kız kulağıma arapça harfler fısıldadıktan sonra beni boğazımdan bıçaklı . ??? ????

Ben ; Sen ciddimisin ? kızım böyle bir oluyorda bana neden haber vermiyorsun !  yarın akşam direk bize geliyorsun.

Çisem ; Kabustur diye söylememiştim fakat sen bunları anlatınca söyledim .

Çok şükür bu geceyi sakin bir şekilde atlatmıştım .
Sabah okula  gittiğimde ilk işim Çisem'i bulmaktı fakat Çisem ortalıkta yoktu, en samimi arkadaşının yanına gittim.

-Meltem  Çisem ' i gördünmü ?

- Hayır ama dün akşamdan sonra telefonunun şarjı bittiği için sana ulaşamamış kız o yüzden bana mesaj attı.

- Anladım . Mesaj'da ne yazıyor gösterebilir misin ?

-Tabi

- Markopolos , dün mesaj attığımda bakmamıştın . Akşam sana gelmem imkansız öğle arasından sonra izin alıp X kafede buluşalım .

Öğle arasından sonra kafeye gidereken Niyaz hocanın oturduğu yer hakkında bilgi almak için babamı aradım ve hocanın Erzincan'nın Çayıryazı köyünde oturduğunu  öğrendim.

Cafeye vardığımda Çisem  beni orada bekliyordu, direk konuya girdim . Çisem dün seni aradıktan sonra herhangi bir olay yaşadınmı ?

- inanırmısın bilmiyorum fakat gece telefonumu tuş kilidine almıştım sabah uyandığımda bu video ile karşılaştım .

Videoyu başalttığımda ilk başta anlamsız geldi simsiyah bir ekrandan başka birşey yoktu . Çisem'e dönüp kızım sen benle dalgamı geçiyorsun? dedim. Çisem hapörlörü 10 a getirdiğinde sanki gece evde dua okunuyormuşçasına bir ses vardı.

Videoyu izledikten sonra Çisem'e Erzincan'nın Çayıryazı köyünde annem ve babamın çok önceden gittiği Niyaz hoca hakkında bilgi vermiştim adam bu tür işleri hayır için yapıyor dedim. Çisem ilk başta hocaya gideceğimiz için biraz korktu ama yapıcak başka çaremiz yoktu...

Beyler okadar yazıyoruz bari biraz şukulayında millette okusun .

Erzincan ile Çayıryazı köyü arasında yaklaşık 40 km mesafe vardı arabam olmadığı için kuzenim Mehmeti aradim.

-Alo kuzen  nerelerdesin?

- Geziyorum kardeşim .

- X kafeye yakınmısın ?

- 10 dakikalik bir mesafem var.

- Kuzen, benim manita ile biryere gitmemiz lazım bırakabilirsen sevinirim.

Mehmet bizi köye bırakmıştı , yolda olayları onada anlatmıştım o böyle olaylara pek inanmazdı fakat oda bizimle hocaya gelmek istedi . Yaklaşık 2 dakika sonra hocanın evine geldik kapıyı tıklattığımızda babamın anlattığı gibi biri karşımıza çıktı. Niyaz hoca yaklaşık 50-55 küsür yaşlarındaydı sol gözü babamın bahsettiği gibi yoktu ...

Niyaz Hoca ; Buyrun çocuklar niçin gelmiştiniz ?

Ben ; Hocam kız arkadaşım ile son günlerde çok kötü olaylar yaşıyoruz Allah rızası için yardım edin bize .

Niyaz Hoca ; Dur çocuğum sakin ol , çözeriz elbet Allah iziniyle ...

Niyaz hoca bizleri alt odaya indirdi , yaşadığımız bütün olayları baştan sonra anlattık .

Niyaz hoca Mehmet'in dışarıda beklemesini söyledi oda da sadece ben Çisem ve Niyaz hoca kalmıştık . Hoca eline 3 tane siyah mum aldı duvarda olan sgillerin ( sembollerin) tam karşısında üçgen yaratıcak bir şekilde oturmuştuk. Hoca bize dönüp şayet yapıcağımız ritüelde şerli varlıklardan korkup yarım bırakırsanız işimiz daha zor olur dedi Çisem ile birbirimize baktık ve kabul ettik .  Niyaz hoca mumları teker teker yakmaya başladı ve masanın üstünde yazılı olan arapça yazıların tam önüne koydu. içimden bugün ölmezsek iyidir diye geçiyordum Hoca anlamadığımız bir dilde çok hızlı bir şekilde mırıldanıyordu. Okuması bittikten sonra yaktığımı mumların  suyunu yavaşça kağıdın üzerine dökmüştü...

Niyaz Hoca'nın suları kağıda dökmesi ile oda da şerli varlıklar hızlı bir şekilde dönüyordu . Bu gördüklerim gerçek olamazdı , Niyaz hoca son kelimesinde çok şiddetli bir şekilde bağırdıktan sonra ritüel bitmişti .  Çisem ve ben sedire oturduktan sonra Niyaz hoca içeriye gidip bize bir bardak su getirmişti . Hocam son gördüklerimiz neydi öyle ? , çocuklar size bir yakınınız tarafından büyü yapılmış fakat kim olduğunu bilmiyorum size bir Cevşen vericeğim onları odanıza asın , her gece Nas ve Felak surelerini sık sık okuyun Allah sizleri korusun en kısa sürede düzeleceksiniz inşallah .

Niyaz Hoca'nın evinden çıktıktan sonra Mehmet'i aradım .

-Kuzen  nerelerdesin ?

- Köyde dolaşıyordum ne oldu hallettinizmi ?

- Neler oldu neler gelde bizi al yolda anlatacağım sana .

Mehmet gelene kadar Çisem ile biraz tartıştık ve Çisem haklıydı korkuyordu ikimizinde başına ilk defa böyle birşey geliyordu . Mehmet geldiğinde durumu onada anlattık bu sefer böyle olaylara inanmayan kuzenimde durumundan şüphelenmeye başlamıştı ,  yaklaşık yarım saat sonra Erzincan merkeze vardık Çisem'i evin önüne kadar bıraktım ve kendini ne zaman kötü hissederse mutlaka haber ver dedim .

Akşam bu olayı artık aileme anlatmanın vakti gelmişti . Kim yapardı böyle bir kötülüğü ne çıkarla ve ne amaçla ....

Mehmet sağolsun beni sokakbaşına kadar bırakmıştı eve girdiğimde annem ve babam salonda televizyon izliyordu , ilk işim odama gidip Cevşeni yerleştirmek oldu . Salona gittiğimde pederin yanına oturdum ve son 1 hafta yaşadığım olayları onada bir bir anlattım .

Babam ; Oğul ! bu konuyu bu zamana kadar neden bize söylemedin, ah be yavrum .

Ben ; Anlattığım gibi baba zamanında bize karşı olan kin beseleyen bir kişi varmıydı biliyormusun ?

Babam ; Figen teyzen ile annenin araları hep bozuktu oğlum başkada biz kimseyle atışmadık didişmedik

Bunlara sebep olan kişiyi büyük olsalıkla bulmuştum kendi oğlunu bizden kıskanan egosit Figen teyzeydi ...

Hoca çıkmadan önce bize büyünün bozulması için benim saçımdan koparılan tellerin bir toprağa gömülü olduğunu ve ancak bunu bulursam çözüleceğini söylemişti . Cumaretsi sabahı ilk işim Üzümlüye  Figen teyzenin yanına gitmek oldu .

Babam ve ben sabah saat 8 de Üzümlüye Figen teyzenin yanına gittik , zile bastığımızda kapıyı açan olmadı babam bu sefer yan komşunun ziline bastı .

- Hanımefendi iyi günler biz Figen Z ' yi arıyorduk kendisi nerede acaba ?

- Figen hanım 1 ay önce gece apar topar eşyalarını alıp gitti ve birdaha buraya uğramadı zaten komuşuları olarak son günlerde çok rahatsız oluyorduk gecenin üçünde evinden çığlık sesleri geliyordu bazen gecenin köründe balkonda put gibi dikiliyordu tuhaf birisiydi.

- Anladım hanımefendi teşekkürler iyi günler dilerim.

O sırada cep telefonum çaldı arayan Çisem'di ...

-Markopolos evimde tuhaf olaylar oluyor 2 tane cam patladı mutafağa giremiyorum sanki içerde birileri var acil gelmen lazım çok korkuyorum !

Not : Beyler hikaye Allah'ın izinyle akşam biticek elimden geldiğince seri yazmaya çalışıyorum biraz şukulayın lütfen.

Babamla birlikte apar topar Çisem'in evine gittik kapıyı açan olmadığı için mecburen kırmak zorunda kalmıştık . içeriye girdiğimde Çisem koltukta saçı başı incin bir şekilde donuk bir vaziyette duruyordu , Çisem beni duyuyormusun dedim ve suratını bana doğru döndü eliyle duvarda asılı olan Cevşeni gösterdi , ortadan ikiye yarılmıştı . Çisem'i arabayala bizim eve götürdük anneme emanet etmiştik . Şuan tek çözüm yolumuz Figen teyzeyi bulmaktı çıldırıcaktim bitsin artik bu lanet olay bir an önce kurtulmak istiyordum...

Figen Teyze ' nin kalacak tek biryeri vardı oda anneannemdi bu yüzden Girseun'a gitmek zorundaydik . Çisem akşam bizde kalmıştı fakat tek bir kelime dahi etmedi ona bu olayları yaşattığım için üzgündüm . Gece babam ile birlikte Giresun'a gitmek için yola çıktık .  Yaklaşık 3 -4 saat sonra varmıştık.

Beyler hikayeyi burada bitiyorum son part kısa olucak çünkü özele girmek istemiyorum .

Anneannemlere vardığımızda Figen Teyze'nin orda olduğunu gördük ve bizi gördüğünde kadın neye uğradığını şaşırdı .

-Seni or**pu hayatımı mahvettin ! Mutlumusun senin yaşattığın olaylardan hiç bir düzenim kalmadı.

Figen Teyze sadece delirmişcesine kahkaha atıyordu aradan birkaç saniye sonra tir tir titremeye başladı  koşarak kafasını duvarlara vuruyordu ve olduğu yerde bayıldı. Yaklaşık 5-10 dk sonra Figen teyzeyi ayıltmayı başarmıştık , yalvarıyordu ne olur bana zarar vermeyin diye Bize sadece o gibtiğimin tellerini ver ve bizim hayatımıza bir daha karışma dedim . Telleri bulmuştuk hepsinde 5 er tane düğüm vardı hiç birine dokunmadan arabaya koyduk. Sabah tekrar Erzincana gidip  Niyaz hoca'nın yanına vardık . Hocaya bulduğumuz malzemeleri teslim ettik ve hepsini teker teker dua ile açtı ve bir muska yazdı Allahın iziniyle kurtulduk bu illetten. Allah sizleri büyüden şerden korusun amin.





beğendiysen paylaş panpa


0 yorum:

Yorum Gönder