1987 NASA'nın Gizli Uzay'a Giden Türk Dosyası

Konu :

Bu hikayede 1987 yılında NASA'nın uzayda hayat varmı yokmu sorusunu cevaplamak için gizlice uzaya gönderdiği uzay aracı içindeki kahramanlar ve onların basindan gecenler anlatılmaktadır.

Bölum 1 :

1987 yılının Aralık ayıydı. NASA uzaya gizlice göndereceği uzay aracinin hazirliklarini tamamlamış ve bir ekip kurmuştu.Bu ekip 5 kişilikti.
Bunlar;


John-Kaptan,
Alexandra-2.Kaptan,
Ali-Subay,
Veronica-Araştırmacı
Matt-Araştırmacı

içlerinde bir Türk olan Ali 31 yaşında bir Subaydı. Ingiltere baskaninin Türkiyeye ziyaret ettigi dönemde Binanın tepesindeki suikastçıyı vurarak hayatını kurtarmistir.Ve başkan Ali'yi bu göreve çağırmiştır.

1.Gün Akşam : Havanın -4 derece ve karlı olmasina rağmen uzay aracındaki son kontroller yapılmış ve firlatma icin geri sayım başlamistir.10,9,8,7,6,5,4,3,2,1...

10 dakika süren firlatmanin ardindan ekip uzay bosluguna düşmüştur.
Kaptan ve 2.kaptan yerlerini almis araci  Marsa doğru goturmektedirler. Arastirmacilar esyalarini hazirlamakta ve Aliye el isaretleri hakkinda bilgi vermektedirler.

2.Gün Sabah : Her şey yolundadir. Ekip marsa dogru buyuk bir hızla gitmektedir.

2.Gün Gece : Kaptanlar disinda herkes uyurken , kaptanla,2.kaptan aralarinda bisey tartismaktadirlar. Buyuk bir telaşla Aliyi uyandırip durumu ingilizce anlatmaktadirlar.Ali yeteri kadar ingilizce bilmedigi icin tercume cihazini kulagina takip tekrar soylemelerini ister. Kaptan sunu söyler : Uzay aracının yakit bölümünde bilinmiyen bir cisim var. Disariya cikip ordaki şeyi almalısın. Yoksa yakıt hizla tukenicek ve boşlukta sürüklenicez. Simdiden dunyayla iletisim aletimiz bozuldu...


Bölüm 2 :

Ali dışarıya çıkmak icin butun hazırlıklarını tamamlamişti. Uzay aracının cöpünun firlatildigi yerden dışarıya çıktı. Arastirmacilar ve kaptanlar onu bir kabloyla tutuyordu.
Yakıt kısmına dogru yavas yavas giderken Kaptan kulakligindan şunlari söyledi : Acele et! uzay aracına göktaşı yaklasiyor 2-3 dakikamiz var!

Ali hizlica yakit deposunun bulundugu kisma gitti. Dünyadayken orasi kardan buz tutmus, uzaya cikincada erimiş, yakit deposunda sızan bir yer oldugunu gördü. Göktası yaklaşmak uzereydi. Kaptan Aliye bagiriyor hızlı ol diyordu.Ali yanina aldigi cantadan malzemeleri cikardi ve tamir etmeye basliyacaktiki göktasi gemiye çarptı...  

Bölüm 3 :

Gemide sağ kalan kimse olmadı.Ali, göktası gemiye çarpmadan hemen önce gemidekileri tuttugu kabloyu kesmiş uzay bosluguna suruklenmistir.

3.Gün Sabah :

12 saattir boslukta suruklenen Ali'nin kaskindaki hava bitmek uzeredir. Havanin azligindan bayilmistir.

4.Gün Sabah :

Ali-Subay tarafından anlatilmaktadir.

:  Sabah uyandigimda Marstaydım ve kaskimdaki hava yenilenmiş hatta hiç azalmiyordu. Oksijen kendi kendine sürekli yenileniyordu. Etrafimda hic birsey yoktu.En son neler olduğunu hatırlamaya çalıştım.

Ben halati kestim, gemi patladı. Sonrası yok. Burada kalamazdım. Etrafa bakinmam gerekiyordu. Kendimi korumak icin yerde bir seyler aradim. Fakat hep krater parçaları vardi. Biraz yürümeye karar verdim. Tahminen 3-4 saat yurudukten sonra daha fazla acliga ve susuzluga dayanamayıp bitkin düştüm. Ileriden bana dogru bir sey geldigini görüyordum ayağa kalktim ve ona dogru yurumeye basladim.

Bölüm 4 :

Gördüğüm bir uzaylıydı. Fakat görunusu insandan farksızdı. Bana birseyler söyledi ama ben anlamadim. Kulagimdaki tercume cihazini alip ustunde oynadı. Artik dediklerini anlıyabilicektim.

Çabuk benimle gelmelisin dedi ve arkasına doğru dönüp koşmaya başladı.Ben de sanki normalmis gibi onu takip ediyordum.
Gizli bir yere girdik, yerin altındaydı.
Benim soracak cok seyim vardi ama benim konusmama müsade etmeden anlatmaya başladı.

: Dün patlama oldugunu görüp bana yardim edebilecek birileri olduğunu dusundum. Benim gemimdeki yakit bitmek uzereydi bir seçim yapmam gerekti. Seni uzay boşlugunda  alip geri getirdim. Simdi bana yardim etmen gerekiyor.

-Ne için ?

Sizin dünyanıza ateş edecektik.Ama ben engel oldum. Simdi benim pesimdeler  lütfen yardim et bana.

-Tamamda ne yapabilirimki ben silahim bile yok?

Bende var;benimkini kullan.
Senin dünyana gitmemiz için onlarin gemisini ele gecirmemiz gerekiyor.

-Ben cok yorgunum. Biraz uyumam lazim  yoksa hicbir şey yapamam.

5.Gün Sabah :

Saklandigimiz yerden çıktık. Artik Dusmanlarim vardi ve onlarin gemisini ele gecirmem gerekiyordu.Zor bir gorev olucakti ama basarabilirsem dünyadakilere uzayda yaşamın oldugunu soyliyebilicem.

Bölüm 5 :

Yavas yavas hedefimize doğru giderken benim aklima bir fikir geldi. Tercume aleti sesleri kayit edebiliyordu. Bunu dusman gemisinden dunyaya aktarabilirdim. Gemiye doğru yaklaştık.

Plan yapmamiz gerekiyordu.
Ben iceriye girip yolu acicam sen de tercume cihazindaki sesleri dunyaya aktar dedim. Dedigim gibi yaptık. Kapidaki nobetcilere uzaktan ates ettim, merminin nerden geldigini anlamadan öldüler. Geminin içine girdim. Hayatimda hic bu kadar büyük bir yer gormemiştim. Bana yardim eden uzaylı arkamdaydi. Dusmanlarda geliyordu. Plan degigibligi yapmamiz gerekiyordu ve hemen bir plan yaptik.O dusmanlari uzaklastiricakti bense sesleri dunyaya yollayacaktım. Harekete geçti kosmaya basladi,ben saklandım. Düşmanlar pesinden gidiyordu. Hemen geminin komutasina gecip tercume aletindeki verileri bilgisayara yukledim. Dünyaya gondermek icin dogru frekansı bulmam gerekiyordu. Dışardan bir silah sesi geldi,ben düşündüm ama onun silahi bendeydi o düşmanlari vurmuş olamazdı. Demekki o ölmüştü.Ben frekansi aramaya devam ediyordum. Gemiye dogru geliyorlardi, ayak sesleri yakinlasti...

Gemiye ilk giren kaptanlari oldu ve beni gördü.Tam gördugu sirada dogru frekansı buldum.O silahini cekerken ben butun konusmalari dunyaya yolladım ve ateş etti.

Tercüme aletindeki sesler bu kadar.
O ekipten sağ kalan kimse olmadı.
SON...  



yeni yazılardan haberdar olmak ister misin tatlış?
abone:
e-postana gelen onay linkine tıklamayı unutma panpa.


beğendiysen paylaş panpa


0 yorum:

Yorum Gönder