O Issız Köye Gitmemeliydim!

o issiz koye gitmemeliydim

Arkadaşlar uyarıyorum...   Anlatacağım başıma gelen cinli olayı okurken ruh sağlığınız bozulabilir ve gece uyuyamayabilirsiniz...
Nas,Felak, ve ayetelkürsi dualarını ezbere biliyorsanız başlayabilirsiniz...

Tam 9 yıl önceydi...   Yeni liseye başlamıştım, hatırlıyorum dün gibi...   Yaz tatili için bir köye gelmiştik...   (balıkesirde bir köy...   Yazlık bir yerdir balıkesirde...   anlatacağım şeylerden ben sorumlu değilim okuyan sorumludur.


Temmuz aylarıydı.. Hava çok sıcaktı her zamanki gibi kavruluyorduk.. Arabayla gelmiştik memleketim'den Balıkesir'e yaz tatili için gelmiştik arkadaşlarla  Geçirdiğimize lanet edeceğimiz bir yaz tatiliydi.. Hayatımızın en kötü günleriydi o zamanlar...

arkadaş ailesinden evin anahtarını alıyor ve orda kalıyoruz,, 3 odalı ıssız loş bir ev, bahçesi var...   Denize hemen hemen 100 metre uzaklıkta kalıyor...   Adı üstünde zaten köy, tatil kasabası olarak aktarabilirim size...   Gittiğimiz gibi toparlandık duşa girdik ve dinlendik,
gece saatleriydi. Ben dışarı çıkmak istedim.
Sigara içmezdim ama bazen babamın gömleğinin cebinden alırdım, o gece de sigara içeceğim bir geceydi.. Yolda bir paket marlboro almıştım az içtiğim için mantıklı seçimdi. Biraz dolaşayım derken arkadan birisinin dürtmesiyle arkama dönmek zorunda kaldım. 

Arkami döndüğümde arkadaşın bana bahsettiği köyün delisi behlül olmalıydı. Bana derhal bu köyden gitmemi söylüyordu gözleri sanki morlasmis ve yerinde dönüyordu. Behlül birkaç dakika boyunca beni manipüle etmişti gözlerinin içinden kendimi alamadım kendime geldiğimde yatakta uzanmistim arkadaşa bana ne olduğunu sorduğumda
leotta, seni sokağın ortasında yatarken gördük başucunda kan vardı çok korkuttun bizi ne oldu anlat dedi.
lan yarram hiçbirşeyi hatırlamıyorum sadece behlül vardı karşımda ve o kadar. Behlulde garip birşeyler vardı o kan neyin nesiydi. 

Telefonumu açtım sevgilimle mesajlasiyordum, ne zaman geleceğimi soruyordu ve bana anlatacağı bir sey olduğunu söyledi. Behlul adında biri sormuş beni. Bu nasıl olabilirdi , hangi behlül olduğunu söyledim arkadasiysa rahatlayacaktim.  Balikesirli olduğunu söyleyince direk kapattım telefonu ve dusa girdim.
Hayatimin en korkunç duslarindan biriydi suyu açtım sacimi yıkarken gözlerim kapalı ve elektrikler gitti.
Ben üç buçuk atarken biranda arapça sesler gelmeye başladı kapının oralardan ve daha korkmaya başladım
Çığlık atmaya çalıştım olmadı sadece gözlerim açıktı ve hiçbir sey yapamiyordum 

adeta kitlenmis durumdayken  heryerim sabunlu sacim islak ve gozlerimi acamama rağmen açılmıştı faltaşı gibi birşeyler vardı küçük camin orada.. iki tane cisim oturmuş bana birşeyler söylüyordu arapça olarak bu köyü terk etmemi ve birdaha gelmememi yoksa ben nefes aldıkça yakamda olacağını söylüyorlardı biraz sonra elektrikler gelmiş ve hemen çıkmıştım. bu korkunç olaylardan sonra hemen uyudum çok korkmuşrum ve her yerim titiriyordu yatağa girdim ve uyumaya başladım.
Sabah uyandığımda sevgilimden gelen 14 cevapsız çağrı ve 36 mesaj vardı . Bu neyin nesiydi?. Telefonu açtığımda bana kabus gördüğünü söyledi . Beni bir evin önünde kurban keserken görmüş ellerim ve yüzüm kanliymis.  Ve onu kovalıyor ve en sonunda yaklaşırken sıçrayarak uyanmış. Bana çok dikkat etmemi söyledi. Kendisini çok seviyordum o zamanlar ve onun dediklerini çok ciddiye alırdım. Sevgilimi arayıp detaylar aldım. Birisiyle kesiyormusum sakalli ve korkunç birisiyle. Ona korkmamasini ve daha anlatmasını isterken telefon bir anda kapandı. Tekrar ulaşmaya çalıştım ama ulaşılamıyor diyordu telesekreter merak içinde kalmıştım. Annem kahvaltı için beni bakkala gönderdi 

evin dışına çıkıp bakkala gitmeden bir sigara yaktım. bakkal yaklaşık 500 metre uzaklıktaydı,her köy gibi klasik tek bakkal vardı burda da.acaba buralarda cami var mı diye merak ettim ve yolda gördüğüm tartışan insanlara nerede ibadet yapıyorsunuz diye sordum
Başta hiç biri bir şey söylemedi...  Lafa atılmak içlerinden gelmesi sanki. Birbirlerine bakıyorlardı.
Aralarından bir tanesi söze atılıp
Köyün nüfusu zaten az , camiye gerek yok...  Belediye gelip sordu biz istemiyoruz dedik. Camiyle ilgilenecek gücümüz yok.. dedi...
Bunu neden bu kadar eveleyip geveleyip söylediğini anlamamıştım. Acaba behlülün söylediği şeyler gerçek miydi. Korkmuyordum ama psikolojik olarak yıkılmıştım tam olarak 

Ben yürüyorken yine harabe evlerden birisinin önüne denk geldim...  Duvarda anlam veremediğim yazılar yazıyordu , ve bir grafiti gibi birşey gözüme çarptı.. ama tam olarak grafiti de değildi...
Resimde üç tane uzun boylu varlık vardı...  Kap karaydılar...  Kucaklarında bir bebek , hepsi birden ona bakıyordu...  Etrafında değişik yazılar vardı...
Ben bu eve doğru bakarken arkamdan at sesi duydum...  Gelen köyün delisi behlüldü
Hayırdır kardeşim dedi ciddi bir tavırla
Bu evdeki resim...  Tarihi eser mi bu ?" dedim...
Gülümsedi...  "Bilmiyorum , doğduğumdan beridir bu burda duruyor." dedi...
 Bu köyde doğdum , bu köyde büyüdüm...  Annem doğumda ölmüş , babamla da görüşmem...  Kendimi bildim bileli hoca sayesinde büyüdüm , onun sayesinde geliştim." dedi..
"Bu hoca kim ? Beni onunla tanıştırabilir misin ?" dedim...
"Zamanı var kardeşim , zamanı var...  " dedi. 
                             

o döneme göre çok bakımsız bir evdi kaldığımız yer... bir yer tuvaleti,iki oda,bir mutfak vardı sadece... bir odada hepimiz orada kalıyorduk çünkü yataklar oradaydı. diğer odada ise çok kasvetli bir hava vardı... hiç binilmemiş çok temiz gözüken havalı bir bisiklet ve bomboş bir oda... Ben köyün dışına çıkacaktım, sevgilime görüldü attıktan sonra dışarıyı incelemeye başladım... Denizin olduğu yere gidecektim... Dalgalar çok büyüktü ve tuzluydu suyu buranın... Çok severdim mavilikleri...
Yalnız oturan bir kızı gördüm.. Dertli gibiydi... Yanına yaklaştım ve merhaba dedim sessizce.
Selam diye karşılık verdi
Buralı mısın dedim...
Yok tatile geldik dedi... Ne güzel diyebildim,biz de tatile geldik
Leotta ben dedim gülerek, Sedef diye karşılık verdi.
Saçları hafif ıslanınca çok güzel olmuştu güneş ışığıyla beraber... Ama sevdiğim bir sevgilim vardı ben neler düşünüyordum sanki bilincimi kontrol edemiyordum bana birşeyler hükmediyordu
ne kadar daha burdasınız diye sordu.
bilmiyorum en fazla bir hafta diyebildim bu olaylardan sonra... Çok çekici bir kızdı ne yalan söyleyeyim...  Benim burda pek tanıdığım yok telefonun varsa numaranı versene dedi...
Pek alışık olmadığım birşeydi... Benden beklenen şeyi o yapmıştı... Onun telefonunu elime alıp kendimi çaldırdım ve istemsizce dudağından öperek ayrıldım oradan... Evet dudağına asılmıştım ve kendime hakim olamadım... 

arkadaş bu akşam mangal yakalım dedi... Mangal için tüm malzemeler vardı zaten evde.. yemekleri almak bana düştü.. tavuk falan işte. Aldım ve geçtim telefonla bir sedefle bir de sevgilim merveyle mesajlaşıyorum. Kendimi gavat gibi hissediyordum. Yani sevgilime seni seviyorum yazdıktan sonra sedefe gülücüklü mesajlar atarken.
Arkadaşımın adı arda mangalı yakan aşağıdan yemekler hazır diye bağırdı.Ben merdivenlerden aşağıya doğru iniyordum ki  üst kattan Arda ile karşılaştım. içimden derin bir hasiktir çektikten sonra
Arda? diyebildim sadece
Bakıyordu anlamsızca.
"Sen aşağıda değil miydin ?" diye sordum.
Hayır kardeşim , üstümü başımı değiştirdim evdeyiz rahat olayım dedim" dedi...
Şaşırmıştım...  Sesi çok net şekilde aşağıdan gelmişti oysa...  Yüzüme bakıyordu hala. Gülümsedim ve merdivenleri inmeye başladım.
Arda etleri pişirmiş , sofrayı hazırlamıştı...  Buzdolabından 70 lik rakı çıkarmıştı.yuh lan dedim içimden iki kişi için 70lik fazla değil miydi.
"Başka zaman pek içmem ama bu gece istisna" dedi...  Arda ya kısa sürede kardeşim gibi ısınmıştım...

Rakıları içtikten sonra içeri çekildik...  Hava zaten kararmıştı
Arda yatağına doğru yatmıştı , ben de mutfaktan su içip odama doğru yürümeye başladım.
Etrafımı düzeltip tertipledikten sonra yatağa uzandım.. Saat geç olmuştu. Günün yorgunluğu ve alkolün de etkisiyle kötü bir kabus görmüştüm...
Rüyamda annem ve babamın yanındaydım...  Ama beşikte bir bebektim...  Üstüm başım kan içindeydi. Annem ve babam bana sarılıp ağlıyorlardı. Beni üç tane uzun boylu kara çarşaflı erkek mi kadın mı olduğunu anlamadığım şeye veriyorlardı...  Bu üç şey bana bakıyor ve etimi sıkıyorlardı...  Tırnakları bıçak gibi keskindi...  Uyandığımda kan-ter içindeydim...  Daha sabah olmamıştı. Uyanıp bahçedeki lavaboya gidip elimi yüzümü yıkamak istedim. Odadan çıktım... 

Kapıyı kapattım. evden arda'nın sesini duydum. Onun sesiydi ve bu sefer emindim...  Yemek saatinde olduğu gibi yankı değildi... Sessizce kapıya doğru yaklaştım evin camdan baktım odanın kapısı kapalıydı ama ışık açıktı. belliydi.uyumamıştı
Adım attıkça Arda'nın sesi daha net duyuluyordu. Arapça konuşuyordu
Acaba telefonla mı konuşuyor , yoksa hoca dediği adam mı geldi diye düşündüm...  Kapıyı çalacaktım ama gecenin bu saatinde evin içinde geziyor oluşum onu rahatsız edebilirdi...
Evin kapısını açtım ancak Arda'nın sesi yükselmişti
Bağrışı neredeyse köyden bile duyulabilirdi...  Ancak yine de duymamış gibi yapıp uykuma devam etmek istiyordum...  Ondan tehlike geleceğini düşünmedim.
Odama girip uyumaya çalışmaya devam ettim...  Arda'nın sesleri eşliğinde zor da olsa uyumuştum...  Sabah olduğunda aşağıya indim Arda yoktu

Sevgilim arıyordu,bu sefer açtım..Sen çok değiştin dedi sadece bana...
Ne alaka dedim.. Eskiden saatlerce konuşurduk şimdi mesajıma bile cevap vermiyosun biri mi var
söyle de bileyim en azından dedi.. Saçmalamayı bırak sadece telefon çekmiyor köyde dedim...
Uçuş moduna geçirip telefonu fırlattım... Arda'yı arıyordum nereye gitmişti bu şemalini siktiğimin apaçisi
mutfağa baktım yoktu dışarıya çıktım tuvalet kapısını tıklattım yoktu sonra arkamdan beni mi arıyordun diye seslendi. güldü...  "Kahvaltı hazır hadi gel" dedi...
Korkmuştum ama bir şey diyemedim...  Dün gece gelen sesleri sormak istiyordum ama cesaretimi toplayamamıştım...  Arda'ya behlülü soracaktım ama behlülden sonra bile çok şey yaşamıştım.Her şeyden korkar hale gelmiştim... Arda bana dün gece nerede olduğumu sordu.
Yine hasiktir çektim... Uyuyuodum noldu dedim... Hiç dedi sanki sesini duydum da
Alkoldendir diyebildim sadece ve sigara yakmak için uzaklaştım... bu herife güveniyordum ama artık iyice ürkütüyordu beni 

Dışarı çıktım deniz kenarına gidip oturup sadece boş boş bakacaktım... Arkamdan heyecanlı bir kız çocuğu gibi leooooota diye bağırdı bir kız... Sedef olduğunu anlamıştım
Benden habersiz nereye böyle dedi
biraz yalnız kalıcağımı söyledim sedefe... Birşey mi oldu dedi..
Elindeki kağıdı gördüm ama birşey söylememiştim... Elindeki ne dedim sonunda?
Evde buldum ilgimi çekti bende sana getiriyordum
Arapça mı bu? Bilmiyorum bilsem sana niye getireyim
Konuşmalarımızı duyan bir teyze yaklaştı ve ver onu çabuk dedi ve elinden çekip aldı kağıdı
Hayırdır teyze dedim bir şey mi oldu
Gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve cevap vermeden arkasına dönüp hızlıca uzaklaştı...
Bu garip olaylar beni daha da ürkütüyordu.
Sedefe yarın bu saatlerde evime gelebilir misin diye sordum. Yalnız kalmak istemiyordum
Gelmeye çalışırım dedi ve ayrıldık

Eve gittim. Artık hiçbirşey yapmak istemiyor sadece memleketime dönmek istiyordum... Arda bahçede oturmuş birşeyler okuyordu... Selamün aleyküm dedim arda'ya... aleyküm selam hoşgeldin diye karşılık verdi. Ne okuyorsun diye sormadan elindeki şeyi hızlıca cebine sokmuştu. Sormaya korktum ciddi bir tavır takınmıştı... Arda söze atılıp kardeşim yarın bu saatlerde benim işim var bekleme beni demişti..
istesem olmazdı ama bunu nereden öğrendiğini merak etmiştim...
Ne işin var dedim?
Evde yiyecek herşey bitmiş köydeki pazara gidicem birşeyler alıcam sonra geçerken de muhtara uğrar birşeyler konuşurum dedi... Hem sevinmiş hem de korkmuştum okuduğu şey hala aklımdaydı sormalı mıydım acaba neyse dedim içimden yatağın üstünden telefonumu aldım ve açtım... sevgilimden mesaj vardı... Kendine iyi bak. Hoşçakal yazılı. Herşeyler üst üste geliyordu

Bu mesaj sonrası yıkanıp balkona çıkmıştım... Çamaşır seriyordum bir kadın dik dik bakıyordu karşı evdeki... Bornozlu olduğum için mi diye düşünmediğim değil ama çok saçmaydı... Hemen çamaşırları astım ve perdeleri kapatıp soyunmaya başladım... Kapı çalıyordu. tık tık tık... Kim o...
Kardeşim aç kapıyı ben behlül... Hasiktir dedim içimden ve kapıyı açtım. Buyur abi... Elinde bir tabak sarmayla geldi ve balkondaki masaya bırakıp hararetli şekilde konuşmaya başladı. Kardeşim sana anlatmam gereken şeyler var başın büyük belada dedi... Ne olduğunu söyledim.
Kardeşim sana ait, senin eline geçmesi gereken şey şu an başkasının elinde deyip gitti.
Bu adama neden deli derlerdi bilmem. Giyimi gayet güzel ve bakımlı birisiydi behlül. Sadece davranışları çok tuhaftı. Belki de arda onu ciddiye almamam için deli demişti behlüle...
Sigara yakıp düşünürken bu behlülün anlattığı şeyin, Arda'nın okuduğu kağıt mı olduğunu düşünüyordum iyice paranoyaya bağladım derken Arda seslendi... Kimmiş gelen kardeşim???
Komşular... Yemek yiyecek var mı diye merak etmişler de yaprak sarması getirmişler dedim...
iyi olmuş sağolsunlar dedi sadece ama inanmış gibi değildi

gece olmuştu uyanmıştım yatağımdan... arda uyuyordu biraz hava alayayım dedim evin içi çok basıktı. sigara yakıp yürürken birisi bana bakıp
Bu köyde kimse geceyi dışarda geçirmez. Kimse yeni güne sokakta başlamaz. Herkes evinde girer yeni güne... diyordu adamın teki
Bunları neden söylediğini sordum...
Bu köyün sahipleri olduğunu ve onların gece dışarıda fazla sayıda insan görmek istemediklerini söyledi...  Köyün sahipleri kim diye sormak gelmiyordu içimden , az çok tahmin edebiliyordum...
Saate baktım , saat 12'ye 5 vardı...
"Gerçekten görmek istiyor musun ?" diye sordu...
Korkmaya başlamıştım.. Hemen hızlıca adamın yanından ayrılıp eve doğru yürümeye başladım. Arkamı döndüğümde adam gitmişti... Bayılacak gibi olmuştum ve gerisini hatırlayamıyorum. Sabah uyandığımda arda başımdaydı 

iyi misin dedi... iyiyim ama noldu bana beni sen mi getirdin eve dedi.
Hayır kardeşim ben gece uyuyordum sabah uyandığımda sen bağırıyordun ve beni korkuttun dedi
Nasıl olurdu. Beni eve kim getirmişti?Bu kadar şey olmuşken bunun olma ihtimali bile artık az korkutuyordu beni... Arda kahvaltıyı hazırladı ve birşeyler yerken afiyet olsun kardeşim sofrayı toplamayı unutma... Efkarlanırsan buzdolabında çok alkol var dedi ve giti.. Alkol ne alaka amk demeden ilk kez sedefi hatırladım... Direk aradım. ulaşılamıyordu... Hay senin telefon gibi dedim ve yatağa yatıp uzanmaya başladım. içim geçmişti... Çalan kapıyla uyandım... Kim o dedim ürkekçe... Leotta diye bağırdı... Direk açtım ve elinden tutup çektim sedefi... Köylü ahalisi tarafından hoş karşılanmazdı eve kız atmam... 
                             
Sedef gözüme daha da güzel görünüyordu sanki böyle. Mutfağa gittim ve yanima geldi ben bira alıp geçtim içeri sedefte hiç icmedim ama bende alayım bari dedi. Iki kırmızı tuborgdu. Icenler bilir direk uçuruyor. Yavaş yavaş anlata anlata içiyoruz. Leotta sana söylemem gereken birşey var dedi.
Ne oldu dedim. Korkuyorum dedi. Sanki geceleri uyuyamayacak gibi oluyorum her gece rüyamda da seni görüyorum ve sıçrayarak uyanıyorum. Hasiktir dedim gorecegin rüyayı sikeyim. Bence bu köy tekin yer değil ama birbirimizi bulmamız için iyi bir fırsat dedim iyice yanastim yanına. Yatağın ustundeyiz. Gözlerini kapadı bir an ve asildim dudaklarına Coraplarimi çıkarttım ve o da çıkarttı Gomlegimin dugmelerini hizlica çözmeye başladı boynunu emiyordum vampir gibi

Kapi çalmıştı.Hay elinin ayarını dilinin astarini. Pencereden baktım kimse yoktu ama kapı çalmaya devam ediyordu. Paranoya mi olmuştum belki alkolün etkisindendir dedim ve yatağa dönüp sedefin kırmızı tangasini yarip içine girmiştim. Yaklaşık yirmi dakika sevistikten sonra dusa girdim ve çıktım direk balkona çıkıp karpuz yemeye başladım. Güzel gidiyordu ama sokaktan arapça konuşan iki çarşaflı kadın geçerek elleriyle beni işaret ediyorlardı ne olduğunu anlayamadan sedef geldi yanima beni öperek. Günaydın dedi o kadar mala bağlamış anlayacağınız. Günaydın dedim gülerek geceni gündüze mi katiyorsun dedim ve biraz konuştuktan sonra ugurladim sedefi ve arda huurunu beklemeye başladım

Sigara yaktım hava kararmisti yine balkona ciktim etrafa bakinirken herşey olduğu gibiydi anormal bir vaka yoktu. Çocuklar sokakta oynuyordu ve insanlar geçiyordu hava karardigi için merak etmiştim ardayi. Sigarayı söndürüp kulluge basmadan önce kağıt gördüm yerde.Bu ardanin okuduğu kagitti hemen yerden aldım ve tam okuyacakken birisi dokundu arkamdan ve Geç mi kaldım kardeşim dedi. Kağıdı hemen arka cebime attim can havliyele kardeşim ben de seni bekliyordum geç içeri dedim.Yok dedi tuvalete gideyim sen geç gelirim ben dedi.

Arda dan iyice suphelenmeye başlamıştım herif olayların tam ortasında geliyordu hep arkamdan sikecek diye korkmuyor degilim beni.Ben de yatağa uzandım olanları düşünüyor aklım almıyordu arda gelmemişti nerdeydi bu huur evladı diye düşünürken üst kattan sesler gelmeye başladı yine. Altima sicicaktim bu kez. gidip bakamadim. Daha yüksek seste gelmeye başlayınca yorgani ustume cektim o an kapı açıldı ve iyi misin kardeşim dedi. Fark ettiğim tek şey cayır cayır terlememdi. Ardanin surati bembeyazdi. Sanki moron gibiydi 

artık ölmek istiyordum. Behlul un söylediği sözler aklıma geliyor ve kağıdı hemen okumak istiyordum. Balkona çıkıp ışığı yaktım ve açtım kağıdı üç cümle birşey yazıyordu ama arapca bilmiyorum arapcayi yarın ilk iş köyde cami arayıp bir imama bunu okutacaktim ama kağıdı zulalamam lazımdı herşeyi göze almıştım artık 

Şehir merkezine giden otobüslere atladım verdim parasını.tam bilmiyorum ama şu Banvit sahası vardı bir tane tam olarak nerede kalıyor bilmiyorum oralarda dev bir fenerbahçe bayrağı vardı. Oralarda cami vardı ve direk imami yakalayıp okuttum kağıdı. Yuzume doğru kaslarını kaldırıp bağıra bağıra arapca sözler etmeye başladı ve beni kovdu camiden.

Daha sonra başka bir camiye gittigimde daha uysal bir imam kardeşim sana büyü yapmışlar tapınak ta mi yaşıyorsun sen mason musun demişti  büyüsü demiştim onu ben bilemem ama çok fazla negatif enerji var üstünde bu gidişle seni öldürürler demişti 

Imam insanlık aleminin enerjiyle bütün olduğunu anlatti bana mekkeyi anlattı. Kabeyi anlattı. Dediğine gore kabe en fazla pozitif enerjiyle dolu yermis dünyada Ve bunu bilen yahudiler de kabenin etrafına kabeden daha uzun ve daha büyük binalar inşa etmeye başlamışlar. Hatta dediğine göre kudusun ve kabe nin tam orta noktası istnabulmus şaşırdım kaldim gercekten araştırınca okuyun. 
                             
(YAZAR DEVAM ETMEDİ...)



yeni yazılardan haberdar olmak ister misin tatlış?
abone:
e-postana gelen onay linkine tıklamayı unutma panpa.


beğendiysen paylaş panpa


0 yorum:

Yorum Gönder