Yaşanmış Hikaye: Çelik Harekatından Anılar!

(PART 1)

(Yaşanmış Bir Hikayedir... )

1/6/1974 de Karabük Eskipazar da  9 kardeşli ailenin en büyük oğulları olarak dünyaya  geldim.  Çocukluk  yıllarımı  hayvan güderek  geçirdim. ilk okula kadar okuyabildim . hayvan güderek hayatımı sürdürüyordum.  Çocukluk yıllarımda pek akıllı olduğum söylenmez . Nerde yaramazlık var ben ordaydım .  bu yüzden babamla aram hiç iyi değildi.

 Babam la hep kavga ediyorduk. Bi gün babamla yine kavga ettik ve babam artık  senle uğraşamıyorum diyerek beni   14 yaşında  edirneye gönderdi. Dayımın yanında çalışmaya gidiyordum 14 yaşında ki çocuk hiç kimseyi bilmediği ve hiç kimseyi tanımadığı  yerde ne kadar güvende olabilirdi ki.

Dayımın fırınında işe başladım, fırında yatıp kalkıyordum. Akraba akrabayı elden daha çok s.ker lafını burada uygulamalı olarak öğrendim. Buradan kurtulmak için her şeyi yapmaya hazırdım taki 20 yaşıma gelinceye kadar . Askerlik kağıdım gelmişti  ben ise buna sevinerek gidiyordum. Sonunda buradan kurtuldum diyerek  Tokat a acemi birliğine gittim.

celik harekati hikayesi


(PART 2)

ilk askerlik eğitiminde atış eğitimi alıyorduk. Burada  300 metreyi koşup sonra ayakta diz üstünde ve yatarak ateş  ediyorduk. sıra bana gelmişti ilk önce 300 metreyi koştum ayakta diz üstünde yatarak ateş etim.  100 metreden daha uzun mesafeyi kafadan ve mideden vurmuştum.

Komutan ilk başta inanamadı sonra tekrar ateş etmemi  istedi. Yine hedefi vurmuştum komutan  bana şu soruları sordu
- ismin ne asker. (komutan)
- Zafer Sarıkaya komutanım.
- Ateş etmesini nerden biliyorsun asker. (komutan )
-Ben köyde büyüdüm dedem bana silah kullanmasını  öğretmişti komutanım.

Acemi birliği bitmeye yaklaşmıştı . Usta birliğine  geçmeye hazırlanıyorduk. Usta birliğini öğrenmeye gittiğimde  Şırnak Uludere yazıyordu.  içimden keşke  hedefleri vurmasaydım dediğim olmuştu.

celik harekati hikayesi

PART 3;

Birde bu olaylardan önce Edirnede olanları anlatayım. Edirneye 14 yaşında gittigim için hemen hemen 18 yaşına kadar birçok çevrem olmuştu Edirnede. Bizim bide kçy korucusu vardı. Adam çok sertti. Bunu neden söylüyorum. Çünkü onun kızına aşıktım ve muhtemelen oda bana karşı boş değildi.

Birçok kez konuşmuşlugumuz vardı. Ama doğma büyüme köyde oldugu için cok temiz bir kızdı ve hak verirsinizki erkeklerle arası olmadıgı için benimlede açık açık konuşamazdı. Çoğu kez onu kıskandıgım olmuştur. Erkeklerle konuşmazdı ama bunla konuşmak isteyen erkek çoktu. Bende onlardan biriydim.

Askere gitmeden önce konuşmaya karar verdim. Sonuçta ayrılık var ölüm var diyerek evlerinin yolunu tuttum. Dışarıda biraz bekledim. Belki babaası çıkabilirdi. Babası evde olmadıgı kanaatine varınca kapılarını çaldım. Kapıyı Selma açtı (Bahsettiğim kız)
B:Selma biraz dışarı gelirmisin bişey konuşmak istiyorum.

S:Burdan söylesen ?

B:Selma ben askere gidiyorum. işin ucunda vatan için ölmek var. Eğer bana bişey olursa sana karşı boş değilim bil istedim.

S:Zafer öyle konuşma sağ salim dönersin.

B:Belli olmaz Allah öyle isterse şehit olursam bil bunları.

Selmanın gözleri dolmuştu. Çok seviyordum onu ama birazda babasından korkmuştum. Sarılmak istedim ama izin vermedi görürler diye. içimden şehit olursam Selma sana emanet Allah ım dedim.

PART 4;

Şırnak'a  doğru yola düştük.Şırnaka geldiğim zaman yaz olmasına rağmen  kar vardı. Burada ilk gece bitikten sonra arkadaşlarla kaynaşmaya başladım.Ama içlerinde kendine çok benzeyen, herkesin kendine göre en yakın arkadaşı olur ya benimde Ercan olmuştu.

iLK GÖREV (ÇELiK HAREKATI )
Şırnak ta  1 hafta sonra il görevimize hazırlanıyorduk. Çok heycanlıydım  ilk görevimizde  komutan bana  dragunov svd (kanas ) silahını  vermişti . karargah dan  çıkmıştık.

Ercan önümde ben arkada body sistemindeydik (2 kişi )  arazi  çok zordu kar çok fazlaydı  yürümek imkansız gibiydi  yükümüz çok fazlaydı batıp duruyorduk akşam  olmasına  1 saat kalmıştı hava kararmaya başlamıştı.  

PART 5;

Çok yorgun bi şekilde dağda yürüyorduk. Her yerimiz ağrıyordu. Bir günde dağı ancak çıkabiliyorduk. Komutanımız yorulduğumuzu anlamıştı hemen buraya kamp kurmamamızı istemişti.

Kamp kurmuştuk. Oturmuş dinlenirken bi ses duydum bu ses çok güçlüydü. Hemen siper aldım. Bizi mg-42 silahıyla tarıyolardı. Kafamızı kaldıramıyorum orada iki taş vardı hemen oranın arasına kendimi atım. Çok korkmuştum orada öylece donmuş  bi şekilde bekliyordum.

 Beş dakika sonra kendime geldiğimde
 üstümüze geldiklerini gördüm. Kafamızı kaldıramıyorduk hemen taşın arasından çıktım ve sürünerek 10 metre uzaklaştım.

 Bizimkiler ateş edemiyorlardı. Hava çok karanlıktı. Birşey göremiyordum. Sadece merminin sesini ve o karanlıkta çıkan ateşi görebiliyordum. Hemen ateş atılan yere nişan aldım ve bende ateş ettim. Ateş kesilmişti sıra bize geçmişti atış sırası.  

PART 6;

Biz bastırmaya devam ediyorduk. 1 saat olmuştu yavaş yavaş kaçmaya başladılar. Ateş kesildi ve ortalıkta sesizlik hüküm sürmeye başladı.

 Arkadaşlar iyimi diye sordum herkez iyi durumdaydı. Yaralımız veya şehitimiz yoktu. Sabah olmasını bekliyorduk. Sabah olduğunda aşağıya inmeye başladık.

Aşağısı kandı kiminin kolu yoktu kimin bacakları. Orada 20 den fazla kişi vardı. Bu benim için çok zor olmuştu. Her yerde organ vardı oradan uzaklaşmıştık. Yolumuza devam ediyorduk.

Ercan ve ben bu sürede çok iyi arkadaş olmuştuk. Ercan ve ben birbirimizi hep kollardık. Tabi diğer arkadaşlarlada kardeşden daha yakın olmaya başlamıştık.  

PART 7;

Dağa tırmanıyorduk biz tırmandıkça mesafe daha da uzuyor gibi geliyordu. Yürümek için çok enerji harcıyorduk. karargah dan çıkalı 1 hafta dan fazla olmuştu.

Hem yorgun hemde yıpranmıştık. günde   25 kilometreyi yürüyorduk. Burda hayat çok zorluydu hava bir anda değişiyordu. Artık ateşleri sadece sabahları yakıyorduk. Akşamları sırayla nöbet tutarak geçiriyorduk.

Burada hem cenneti hemde cehennemi gördüm. Doğu'nun bi yanı cennet den parça diğer yanı cehennem gibiydi. Burda ölüm peşimizden hiç ayrılmıyordu. Her an ölüm bizimleydi. Artık alışmıştım zor gelmiyordu ölmek veya öldürmek. Hangisi daha kolay dı tartışılır.

PART 8;

Artık karargaha geri dönmeye hazırlanıyorduk. Taki geldiğimiz yolu geri dönecektik. Tek sıra halinde yola koyulduk. Önden ben arkamdan Ercan geliyordu. Ercan elinde uçaksavar vardı. Silah çok ağır olduğundan Ercan silahı diğer arkadaşlar namlusunu ve mermilerini taşıyordu. Hava yavaş yavaş kararmaya başlıyordu dinlemek için oturmuştuk. Komutanımızın telsizden ses gelmeye başladı. PKK lı lar bizi telsizden arıyorlardı. Komutanımız telsizi açtığında bize artislik yapmaya başladılar. Havaya bi mermi atıldı biz burdaydız. G.t nüz yiyosa gelin demeye başladılar. Bir günlük yoldan daha uzun mesafedeydiler.

celik harekati hikayesi

PART 9;

Bulunduğumuz mevkiden biraz daha ilerledik. Bu arada zaman çok çabuk geçiyordu. Akşam olmadan hemen kamp kurmaya başladık. Kamp kurmak için Süleyman odun kesmeye ormana gidiyordu. Bende onun arkasından bakıyordum bi ses duydum ve bi bağırtı arkadaşım  mayına basmıştı. inanamadım ilk başta ayağı yoktu parmakları havaya  uçmuşdu. Hemen yanına koştuk arkadaşım gözümün önünde ölüyordu topuk mayına basmıştı Allah'tan. (Topuk mayını yaralamak  için ama kan kaybından ölebilirsin). Gözümün içine bakıyordu. Sanki orada patlayan bendim sanki. Canımdan can gidiyordu birbirimiz için ölecek adamlardık. Orada bana bakıyordu. Çığlıklarını duyordum. arkadaşım gözümün önünde öleçekti. Buna yürek dayanmıyordu dayanamazdı zaten.

celik harekati hikayesi

(PART 10);

Hemen sülaymanın yarasına baktık. Sülayman acılar içindeydi. Süleymanı zorluklar içinde karargaha getirdik. ilk defa karargahda oturuyordum. Bizim yanımıza yeni gelmiş acemileri vermişler. (ilk başta ben gibi) karargahda oturuken 2 veya 3 gün  sonra tekrar operasyona gitmeye hazırlanıyorduk. Biliyorum ya ne kadar zor olduğunu yükle çıkmanın. Konutanımızın haberi olmadan çelik yeleği çıkardım sadece  yeleğini  giydim. Çelik yeleği yatagımın  altına sakladım. Nasıl olsa ölüm heryerde var. Zaten mermiyi kesin olarak durdurmuyo. Böylece yüküm azalmış oldu. Yanımıza 7 tane acemi verdiler bunlar daha silah tutmasını bile bilmiyolardı. Nasıl oldu da bunlar buraya geldi anlamadım. Yavaş yavaş operasyona gitme ye başladık.

celik harekati hikayesi

(PART 11);

Dediğim gibi burda havalar çok farklıydı. Kışın çok soğuk yazında çok sıcak oluyordu. Bi yanı yeşilik diğer yanıda çöldü.
Biz yurumeye başladık. Hava çok sıcaktı her yer kum başka bir şey yoktu. ilerlerken bize doğru bi ateş açıldı. Hemen bulduğumuz yere saklandık. ilk defa pkklı larla yakın savaşa girdik. Yeni gelenler açıkta kalmıştı 7 kişi aynı çukura girmiş orda duruyolardı. Biz ateş ediyorduk pkklı itler bu 7 askerin bulunduğu yere el bombası atılar. Oradan kimse çıkamadı herkez orada öldü 7 kişi orada şehit oldular. Burda kim suçlu onları bu cehennemin içine sokanlar mı. Yoksa aynı yere saklanan 7 askermi. Biz bastırmaya devam etik  oradan kimseyi çıkarmadık. 1 saat den fazla çatışmaya girdik avantaj bizdeydi hem roketlerimiz hemde taramalarımız vardı. Heryer çok gürültülüydü heryerde kan vardı pkklı lar geri çekilmeye başladı. Biz ölenlere bakmaya giderken yaralılar vardı. 7 şehidin acısını bunlardan çıkardık. Yaralıların parmaklarını kestik. Sonrada öldürdük. Bu yedi şehidi o helikoptere bindirmek nası bi duygu anlayamasınız. Beraber vatan koruyan kahramanları o helikoptere bindirmek dünyadaki en zor işti. Hepsini zorla bindirdik helikoptere. Hem ağlıyıp yemin ediyorduk. Daha da hırslandık bundan sonra acımak yok!

celik harekati hikayesi

(PART 12);

Yola düştük PKK'lı arıyorduk. Ilerde bir köy gördük. Köye ihtiyaclarımız için girdik. Köye girerken herkez bize düşman gibi bakıyordu. Ilk başta anlayamadım sonra anladım. Köyden bi köy koruyucusu geldi yanımıza. Sorduk niye bize düşman gibisiniz. Köy koruyucusu siz burya gelip bizi taramadımızmı. Biz orlara hiç gidemedik ki bizim kıyafetlerimizi giyib köyleri taramaya başlamışlar PKK'lı lar. O köyden ayrıldıktan sonra yol üstünde başka bi köy vardı. Orayada uğradık uğrar uğramaz hemen bize evlerden ateş  atılıyordu. Bizde evlere ateş ediyorduk. Ama evlerden evlere yer altından tünel kazmışlar. Biz bi eve ateş ederken hemen başka eve geçiyolardı. Bizi tuzağa düşürdülerdi. Düşman nerde anlıyamıyorduk evlerin hepsi birbirine bağlıydı. O bişey deyil camilerden bile ateş ediyorlardı. Orda destek istedik. Ancak ordan öyle kurtula bildik. Kim kimi vuruyo belli deyildi. Çok uzun bi çatışmaya girdik biyere şıkıştık. Savaş bitmeye yaklaştı nerdeyse ateş kesilmişti. Korkudan çıkamıyorduk orda öyle 1 saat bekledik. Sonra çıkmaya karar verdik. Çıktık evlere bakmaya  başladık. Camilerin içine bakmaya gittik. Camideki hocalar hepsi ölmüştü. Üstünde cubesi var ama boynundan haç işaretli kolyeleri vardı.

celik harekati hikayesi

(PART 13);

Sınıra bakan bir bölge vardı. Biz oraya hemen orayı tutuk. Orada savunma hattı oluşturduk. Oraya kurulduk orası geçiş bölgesiydi. Sırayla nöbet tutuyorduk. Canları sıkılınca bize hemen bulaşıyolardı. O gece Ercan mg-42 başında nöbet tutuyordu bizde uyuyorduk. Bize bi saldırı oldu. Hemen silahlarımızı aldık. Ve bizde ateş etmeye başladık biz. Sadece merminin çıkardığı  ateşleri görebiliyorduk. Bende uçaksavarın başında geçtim. Bende ateş etmeye başladım. itsürleri çok fazla kişiydiler. Komutanımız geri çekilme emrini verdi. Eğer orda uçaksavarı öylece bırakırsam bize geri kulanırlar. Hemen uçaksavarın kapak kısmını kırım. Namlusu taşla eğmeye başladım kullanamasınlar diye geri çekiliyorduk orda işimize yarıyanları aldık. Oradan geri çekildik. Başka bi tepeye geriden kurulduk ama bu sefer bizi bulamadılar.

celik harekati hikayesi

(PART 14);

Amacımız karargaha geri dönmekdi. Karargaha ançak sabah gidebilirdik. Sabaha kadar bekledik. Şafak vaktinde hemen yola düştük. Karargaha vardık burda kaldık. 1. Gün karargahda kaldık. Operasyona gitmeye hazırlanıyorduk. Karargahdan çıktık tekrar aynı sınır bölgesine gidiyorduk. bu sefer daha fazla silahla yolumuza devam ettik. Sınır bölgesine geldiğimizde uçaksavarı almışlardı. Ama yanına roket atar koymuşlardı ağır geldi galiba. Burayı daha güçlü bi şekilde tekrar kurduk buradan tekrar. Geçeklerini biliyorduk burda düşmanın geçmesini bekliyorduk tuzak kurmuştuk. Orda öyle saklanmış bi şekilde bekledik. PKK'lı it sürüsü tekrar ordan geçmeye başladı bi anda ateş açtık. Orda mal gibi kala kaldılar. Bi yere pusmaya çalıştılar ancak nafile. Biz kötü anda yakaladık. Hiç durmadan ateş ediyorduk teslim olmak için silahlarını bıraktılar. Biz onları orda esir olarak aldık. Burayı tutuyorduk. Burası stratejisi olarak çok iyi bi noktaydı. Yardıma yeni destek geldi bize burayı onlara vermemiz bizim başka bi yere gitmemiz söylendi. Bizde emirleri uygulayarak başka bi bölgeye devam ettik.(esirlerde onlarla kaldı)

celik harekati hikayesi


(PART 15); 

Böylece tekrar yürümeye başladık. Hayatımda tanıdığım kahramanlar tek tek ölüyorlardı. Belki bende ölüme yaklaşmışımdır diye düşünüyordum. Herzaman beni koruyan Ercan la birlikteydik. Bu bana morel veriyordu. Filimlerde gördüğünüz sahneler çok ufak şeyler. Biz orda hayatla ölüm arasında ince bi çizgideydik. Ölmek daha kolaydı ama sadece senin için. Peki yaşama devam etmek. Buda benim için zordu. Ilk başta demiştim ya fırından kurtuluyorum diye aslında ben yaşamayı bırakıyomuşum haberim yokmuş. Savaş en çok geridekiler için zormuş bunu öğrendim. Ailenden uzalakdasın sevdiklerin başka yerlerde. Şehit olunca  komutan ailene söylüyo ya. Başınız sağolsun Hani o annenin feryatları varya. Baba yüreğine taş basıp "VATAN SAĞOLSUN" kelimesidir belki. Biz orda çaresizliği,ölümü,sevinci,hüznü,mutluluğu görmüş olduk ama en saf haleriyle.

celik harekati hikayesi


(PART 16);

Artık alışmıştık emirlere ne derlerse onu yapmaya.(subaylar bizlerden korkuyodu çatışmada bizi vururlar diye :D). Her gün yürüyorduk çatışmaları size şöyle anlatabilirim. Ilk başta ses duyarsın sonra. Korkarsın bir yere saklanırsın. Anlarsın yine çatışma olacağını ilk başta korkarsın sonra alışırsın. Hiç kimseyi görmezsin sadece mermilerin çıkardığı alevleri.( yakın çatışmada geçerli deyil) mermiler etrafından geçer. Sende durmadan ateş edersin. Bunları yaşıyorduk heryer çok ses vardır. Artık operasyonların sonuna doğru gelmeye başladık. Irak ve Şırnak arasında durmadan gidip geliyorduk. Bu sürede çok insan tanıdım çoğuda öldü  Ercan ve ben yürüyorduk bizi bi anda tuzağa düşürdüler. Ercan gözümün önünde vuruldu. Ben öyle orda kala kaldım. Yerde kıvranıyordu arkadaşım gözümün önünde ölüyordu. Çığlıklarını duyordum hani hayatınızda elinizden bişey gelmez ya bu durumda öyleydi orda öldü. Tranva geçirdim bu yaşadıklarım çok zor olmuştu. Ercanı o helikoptere bindirken bende o helikoptere binmiş gibi oldum. Artık gitme vakti gelmişti yıllar sonra ilk defa evime döneçektim. Evimin önüne geldim. içeri girdim annem, babam,kardeşlerime ilk defa yıllar sonra tekrar sarıldım. Annem yeni bi kardeş getirmişti. Yeni doğmuş ismi verilmemişti. Ismini Ercan koydum.

celik harekati hikayesi

"VATAN iÇiN BIR ERCAN ÖLDÜ TEKRAR VATAN iÇiN BiR ERCAN GELDi."





yeni yazılardan haberdar olmak ister misin tatlış?
abone:
e-postana gelen onay linkine tıklamayı unutma panpa.


beğendiysen paylaş panpa


0 yorum:

Yorum Gönder