Bana Da Hep Gülerlerdi!

bana da hep gülerlerdi

Boyum, kısa, sesim ince olduğundan dolayı ciddiye alınmayan biriyim. 
Bende bu durumdan yararlanıp "Trol" biri olmaya karar verdim.
Size başımdan geçenlerden biraz bahsedeyim.
7.sınıfı dedemin yanında zekiler sınıfında okudum.
Herkzele iyi anlaşan biriydim. Cinsel dürtülerim o zaman başlamıştı zaten, bacaklara karşı aşırı ilgi duyuyordum.
Hatta birkeresinde sınav günü çok çalışmıştım, kızın biride bana sınava çalıştınmı diye sormuştı, bende çalıştım dedim. Oda doğal olarak kopya istedi.
Bende zekamı kulanarak sınavda beraber oturalım ama bacağına ellerim demiştim.
Oda kabul etmişti.
Orta okul bittiği yaz, kuran kursuna gider gelirdim. 31 falan nedir bilmiyorum, tv de erkekle kızın yakınlaşmasında hemen azıyordum ama.
O yaz, camiden arkadaşlarla inintarnet kafeye gidip metin2 oynayalım dedik.
Hemen şu masa benim kavgası başladı, ben bigibletle yardırıp en iyi masayı kaptım.
Arkadaş bu duruma çok sinirlendi ve o bacağına elediğim kıza parlakbilye seni seviyormuş demiş.
Tabi o kızdan hoşlanıyorum ama hoşlandığımı bende bilmiyorum, bir anda herkez bana cephe aldı.
Şansa bak ki, dedelerde o sene kücücük ilçenin zengin mahallesime oturacaktı. Ev almışlar.  


Resim çizme yeteneğimle güzel sanatlar lisesini tutturdum. Okulun ilk güne herkez bana tip tip bakıyordu
"bu çocuk neden bu kadar kısa boylu"
Diye. Tabi cidiye alınmama sebeplerimden biride bu.
Trol biri olmaya işte o zaman karar verdim. Ama kendimi dışlanmışta hisediyordum.
Bu ben değildim, ben iyi biriydim.
Ben resim çizen iyi aile çocuğuydum. Evet dışlanmış olabilirdim ama hala yaşıyordum.
Kendimi bilgisayar oyunlarına verdim. Bu sırada kodlamayla falan uğraştım. instagram hesabı açtım,
Oyunlardada iyi olduğum için baya bi takipçi kasmıştım.
Okulda bilinmeyen bir tiptim, daha okulun ilk senesi bir tablo bitirmiştim.
"ViNCENT VAN GOGH AÇIK iNCiL "
tablosuydu yaptığımda.
Asmışlardı bide. Gelen geçen bunu kim yaptı diye soruyormuş ki sınıftan biri ben yaptım demiş.
Benide tehtit etti.
Tablomu bile sahiplenmişlerdi ama ben hala mutluydum, yada olmaya çalışıyordum. iyi aile çocuğuydum, geleceğim parlak olmalıydı, onlar gülüp eylenirken son gülen ben olacam diyordum.  

Ama kişiliğimi kaybedip başka biri oldum. Nerde ortam varsa ben ordaydım. Tipim normal bişeydi, ama ortamcı olduğum için kızlarla aramda iyiydi. Sadece cidiye alınmayan, ortam haricindeki konularda silik bir tiptim.
Derslerimde iyiydi.
Kopya isteyende çoktu tabi.
Resim çizerken yardım isteyenmi dersin,  

Aslında hem iyi çocuk, hemde ortamcı, trol bir tip olmuştum. 
Kendimi pek iyi hisetmiyordum, yanlız hisediyordum, artık birşeyleri farkına varmıştım, ailemin sürekli tartışması, babamın porçları, kızların aslında benle dadla geçtiği, sırların benle paylaşılmadığı, erkeklerin kurduğu gurupta olmadığımı farkına varmıştım.
9.sınıfı öyle bitirdim, gene dedemin yanına gitmiştim.

Bilgisayar oyunları satan, bilgisayara format falan atan, 2.el telefon satan, düğünlerde kamera çekimi yapan bir dükkanda işe girdim, dedim ya güzel sanatlarda okuyorum diye fotoğrafçılığımda bu yüzden çok iyidir.
Bir sene boyunca yanlız kalmak bana çok şey öğretmişti.

Dükkanda müzik zaten benden sorulurdu, ses sistemi vardı bilgisayarıda bana bırakmışlardı müzik açardım ordan, bilgisayara falan ben format atardım, oyunları cd ye ben çekerdim.
Akşam düğünlere benle, iki abi giderdik. Ben sırf birşeyler öğrenmek için gidiyordum ama, günlük 10 tl de maağaş

Aldığım parayla "VAN GOGH" MARKALI, Şu büyük boyundan almıştım yaklaşık 200 tl para dökmüştüm bide iiçinde su olan suluboya fırçası.
15 günede elime ulaştı, okulların başlamasınada yaklaşık 1 ay falan vardı.

Bunun sitresiyle haftasonu tatilimde çarşıdaki parka gidip oturdum, ve etrafı suluboyamla yapmaya başladım.  

Ulan çok güzel çiziyorum diye mutlu oluyodum,.
Öğlene doğru haftasonu mesayisi için gene işe gittim. Abilerle güzel bir kahvaltı yaptık, zaten benle beraber 4 kişiydik.
Biri dükkanın sahibi öbürüleri çalışan bende çrak gibi bişeyim
işlerde baya iyi ama. Neyse daha saat 12 olduğu için dışarıda pek kimse yok.
Patron dediğim adam bizimkileri(aile) pikniğe zütürecem diye dükkandan çıktı diğer çalışan ben bi markete gidip geliyorum dedi, öbürüde nasılsa kimse yok ben bi hava alıp geliyorum dükkan sana emanet diyip gittiler.
Bende en iyisi "eminem" denen yabancı bi repçi var onun şarkısını açtım hafızamdan resmimi boyamaya çalışıyorum, hatta fazla bile kaptırdım kendimi, dükkana girenleri bile fark etmedim, utangaç olduğumdanda kim geldi diye bakmadım, tanıdık bi kız sesi baba 50 tl yüklet diyordu.
Adam bana merba falan diyip 50 tl yüklermisin şu hatta dedi.
Tamam diyip hemen bilgisayarın başına geçtim.  

Kız resmimi inceliyordu, tipi bir yerden tanıdık geliyordu, ama yüzü butarafa dönük değildi. Bana seslenerek bunu senmi yaptın, ardından baba baksana çok güzel olmuş dedi.
Evet ben yaptım dedim.
-kız bana bakarak sen bana çok tanıdık geliyorsun, ben seni tanıyorumm
Diyerek heycanlı bir şekilde butarafa yaklaştı  

Ulan bende tanıyo gibiydim ama çıkartamadım, arkadada eminem çalıyor, 7.sınıfı beraber okumuştuk diye heycanla bana baktı, adamda bana dönerek demek o bir anda ortadan kaybolan çocuk sensin dedi,
Ulan bir kız babasına neden birisinden bahsetsinki,.
Bende evet o yakışıklı çocuk benim dedim. Adam bana dönerek bak bak bak hadi uzatmada şu hatta şu kadar yukle işim var daha dedi.
Kız hemen konuya atlayarak baba sen git işini hallet, ben burda dururum dedi.
Babası dükkandan çıkıp gitti kız
hemn yanıma yaklaşarak
Neden bize hiç söylemeden bir anda ortadan kayboldun, çocukluk aklıyla seni bir anda dışladığımız için çok özür dilerim falan diye zırvalamaya başladı  

Uzunca bir sohpetin ardından bana numarasını verip gitti. 
Kendi kendime sevindim.
Bayada birikmiş bir param olmuştu, ve eve dönme vakti gelmişti, kıza hiç mesaj atmaya cesaret edememiştim, evede asosyalliğin dibine vuruyordum.
Hatta cs:go takımı bile kurmuştum oyun çıkalı 2 sene falan olmuştu.
instagram takipçilerim 200 kadar çıkmıştı, rulet sitelerinde resmen kumar geceleri yapıyordum, mit ajanı gibi çalışıyorsum, bana takip isteyi atanların en küçük ayrıntısına kadar inceliyordum. Nasılsa işim yoktu.
Ve bir cuma gecesi saat 11 civarı aybüke.. isimli bir kişi istek atmıştı, istek atan kız o numarasını veren eski arkadaşımdı.
isteği kabul etmemle bana yazmaya başlaması bir oldu, ya sen neden bana hiç mesaj atmadın, seni bulana kadar tükendim o derece falan diye, konuştuk az biraz, WhatsApp dan yazmamı istedi.
isteğini yerine geitirip WhatsApp dan mesaj attım

Biraz konuştuk, okula gitmek üzere uyudum.
Sabah kalktığımda bana birsürü mesaj yazmıştı.
Bana bir kızla konuşma görevi vermişti, eğer yapmazsam kendimi geliştiremezmişim.
Utana sıkıla koridorda dolaşırken bir kızın yanına yaklaşıp
1şey ben kızlarla konuşamıyorumda acaba benimle 5 dadika konuşurmusuun?
Ve ilk hayır cevabımı almıştım. Bana bir film önermişti
"8 MiLE"
filmi eve gider gitmez o kötü halimle izledim. Bir kaç adette motivasyon videosu önermişti.
Filmi izledikten sonra bende bir mutluluk oluştu.
Evet çok pis gaza gelmişti.
Yarın sabah gene bir kızın yanına yaklaşıp
-bakarmısın sen büyücülük sınıfındamı okuyordun
Kız bana cevap bile vermemişti. Çokta gibimdeydi zaten.

Umutsuzluğa kapılmamalıydım. Daha fazla çalışmalıydım. Aile içindeki tartışmalardanda iyice sıkılmıştım. Zaten yurt köşelerinede atılmıştım. O hafta içinde duyduğum haber beni yıkmıştı.
Ailem boşanma kararı almıştı.

iyice yıkılmıştım. Annem hiç beni sormadan dedem gile gitmişti.
Babam beni yurt köşelerinden almamıştı.
Arkadaşlar tarafındanda dışlanıyordum ama mutlu gözükmeye çalışıyordum, herkeze laf falan sokuyordum.
Yani iyice trol biri olmuştum. Sanırım bütün sıkıntılarımı unutmak içinde bu işe bulaşmıştım. Bilgisayarımda yanımda yoktu  

O dönem öylece bitti, yaz tatiline girdik, dedem gilin yanına gittim.
Gene orada çalışmaya başladım.
Tamda ilk iş günümde o kız geldi yanıma. Abide sağ olsun durumu anlamış olacakki bana izin verdi.
Beraber bir parka gittik. Başımdan geçenleri anlatmamı istedi.
Bana acıyarak bakıyordu derken kafamı tutup göğüsüne yasladı, cinsel dürtülerimin beni ele geçirmesine izin vermedim.
Ve yanağıma kocaman bir öpücük
Bir an çok mutlu oldum. Eve gitiğimde 2.şokumuda yaşayacaktım  

Bu kız beni seviyor, diye mutlu olarak eve gittim. Eve gitiğimde bütün aile oturmuş birşeyler konuşuyordu. Kaydımı buraya aldırmaya karar vermişlerdi. Ama ben güzel sanatlarda okuyordum, normal bir lisede nasıl dayanabilirdimki.

Sbs puanım iyi olduğu için ordaki anadolu öğretmen lisesine başlayacaktım. Evet içinizden geçirdiğiniz gibi o kızda orda okuyordu. Hatta aynı sınıfa bile düşebilirdik.  

Akşam dışarı çıkıp kızla buluştuk, hafif bi serinlik vardı, gelirken çekirdek ve kolada almıştı. Oturduk çayırlıkların içine hava karanlık, sohpet ede edip yiyip içiyoruz.
Ortam iyi yani, durumu anlatım, oda ama sen güzel sanatlarda okumuyomusun falan diye saçma sorular sormaya başladı.
Ama mutluluğu gözlerinden anlaşılıyordu. Bende çok mutluydum bana sarılarak öylece yıldızları seyrettik.

Ve oracıkta öpüşmeye başladık. Evet kıza aşıktım, belkide oda bana, daha ileriye gitmedik, sadece bir öpüşmeydi.
Sonra evlerimize dağıldık, çok mutluydum aq. Artık bir kız arkadaşım vardı
Gece derin hayallere dalarak uyudum artık burda kalacaktım. Para sıkıntısı yoktu dedemlerin zengindi yani. Bana kocaman bir oda verdi sabah.
Bu odayı bir güzel sanatlar öğrencisi olarak kabartmalı duvarlar falan yapacaktım ama malzeme almalıydım, daha yazda yeni başlamıştı. Evet bu bir yeni şanstı. Ama
Okulumdan ayrılacağım için biraz kötü olmuştum. Artık tek resim çizerek kendimi geliştirecektim.  

Ama sabah işler beklediğim gibi olmayacaktı. Sabahın köründe telefonum çaldı. Arayan aybükeydi.
Bana
-kalk uykucu spor vakti benim swvgilim olacaksan formunamdikkat etmelisin
Bi heycanla dışarı çıktım, kuş cıvıltıları eşliğinde tempolu olarak koşuyorduk

Bana sarıldı bir an, beyler çok heycanlandım, kalp çarpıntısı yaşadım o heycanla.
Bir an bayılacak gibi oldum elimden tuttu
O parlayan gösleriyle heycan yapma diye bana sarıldı. Kafam bacaklarına bakıyordu, kırmızı bir şort giymişti.
Bacakları hafif esmer ve pürüsüzdü.  

Bir an saykoluk yapıp bacağına bir öpücük kondurdum. 
Beni kandırıp yanaklarımı sıkarak
-aman manyakmısınnnn sennnn yerim seni
-çok pis gaza gelerek hadi yesene dedim.
Oracıkta dudaklarıma yapıştı, bir an utandım salak kekonun biri ordan bağırdı

-hooop lan burası Türkiye
Diye. Benim sinirlerim bozuldu, kerten keleye dönerek tükiyede amazon ormanları yokkki dedim.
ilk defa kendimi rahat hisetmiştim.
Çocuk morardı ve küfür ede ede yoluna devam etti

Baş başa kaldık, birden memelerini avuçlayasım geldi tatlı kezban diyerek memelerine giriştim, bir an kendini geri çekti, yüz verdik diye devmını isteme dedi sonra sinirli bir şekilde önüne döndü

Bende durumuyum iyice açıldım, dertler aikimde değil

-bu tatlı kezban kızıncada çok tatlı oluyor diyerek arkadan sarıldım haifi bi güldü.
Bana kezban deme dedi.
Tirip atığın sürece bir kezbansın dedim.
Güldü gene neyse hadi devam spora dedi  

iyice açıldım kaçamak öpüyordum. Kahvaltıya gidellimi ben ısmarlıyorum dedi.
Çok iyi olur dedim biraz gülüştük eski günlerden bahsettik.
Kahvaltı iyi gibiydi o sırada dedemin bana oda verdiğinden, odamı baştan aşağıya düzenleyeceğimden, yeni eşyalar yaptıracağımdan bahsettim.

Yeni eşya nasıl yaptıracaksın diye bir soru yöneltti.
Marangoza gidecem çizimlerimle ölçüleri falan verecem, plastik boya, ayakkabı boyası, akrilik boya, cila tutkal, köpük falan alacam desim. Yani bayabir masrafa girişecektim. Dedem beni severdi ama arayıpta nerde olduğumu sormazdı bu yüzden para almam kolay olacaktı.  

Annem bile pek beni sevmezdiki, dedem bana ilgi göstersin. Yasak ilişkiden olduğumu bile düşünmeye başlamıştım.

Gene dalıp gittim, eski günlerimi hatırladım, sınıfta ortamlara katılan ama bir okadarda silik bir tip olduğumu hatırladım.
Resim çizmiyorudm bile yaklaşık bir haftadır.
Kız farkwtmiş olacakki yanıma oturup bana sarıldı, sen gene dalıp gittin dedi.

Ardından üzülme bak gör çok güzel şeyler olacak falan diye beni motive etti.
Çayımızı birbirimize sarılarak yudumluyorduk.
Biraz okuduğumuz kitaplardan bahsettik.  

Baya popi biriydi sanırım arkadaşları damladı hemen yanımıza, birini hatırlamıştım, 7.sınıftayken oda bizim sınıfımızdaydı.
Biraz sohpet etikten sonra kalktık.
Hiç beklemediğim birşey yapacaktık. Beni alışveriş merkezine zütürdüler. Kıyafet alacaklarmış bana. Zaten ihtiyacım vardı. Dedem lere gelirken yanıma çoğu şeyimi almamıştım.
Kızada söylemiştim bunu.
Unutmamış demek.
Ben giyiyorum onlar bakıyor sonra alıyoruz. Ulan baya yakışıklı bir tip olmuştum.
Ama saçı, hafiften sertleşen sakalarım çıkmıştı biraz, tipsizliğim sanki kül olup uçup gitti.
Beyler şu an tipsiz gözükebilirsiniz ama emin olunki büyüdükçe insan çok değişiyor.
Saçımı düzeltmem için beni berbere yolladılar.
Berberde işim bitinceçayırlığa oturduk

Arkadaşlarıı gidince
Kız beni çimene yatırdı kendide yatıp sarıldı bana.
Kızların benim konuşmamdan, genelkültürümden, resim çizebildiğimden ve en önemliside onların okulunda okuyacağıma çok sevinmişler.
Neden bu kadar sevindiler diye sordum.
Cevabınıda gecikmeden aldım.
-pek erkek yokmuş okullarında, olsa bile çok yakışıklı tipler yokmuş.
Ben bide küpe takıyorum beyler.
Saçlarımda hafif kıvırcıktır.

Yani bu tipte bir çocuk yokmuş boyum uzadı iyice, belkide bu yüzden tipim düzeldi kim bilir. Saççlarımıda kızın istediği şekilde kestirince kendimi bir an yakışıklı zannetim.
Özgüvenimi toparlayamıyordum ama.
Sonra bu yakışıklıyım düşüncesini gibtim. Çünkü ben doğuştann pek yakışıklı değildim tipim normaldi yani.

Kız bana dönerek
-bak nerden nereye, geldik. Seni yerim falan demeye başladı bende ona dönerek
-yavşama hemen tatlı kezban ilk önce tiripleeinden bir kurtulalım ve şu egonada çeki düzen verelim diyip bir kahkağa patlattım.
Biraz bozuldu ama oda gülümseyer yaa öyle demek beyfendi, seni burda bi giberim dedi.
Ben direk kızardım bütün özgüvenim kaçıp gitti.
Kız ayyy utandınmıı sen hahah diye gülmeye başladı.
Sen gül ben seni bi gibersem dedim. Kız şok geçirdi bende şok geçirdim. Ben buna nededim şimdi.
iyice kızardım, yerin dibine girdim.
Oda kızardı iyice, şey ya falan deöeye başladık

Sonra işte gülmeye başladık falan o günü öyle bitirdik. Eve gittim, aynı şeyler dedemin verdiği odayı temizledim.
işim bitince babamı arayıp kasayı yolamasını istedim. Oda memnum bi şekilde tamam dedi.
Şimdide intarnet işi vardı ama ben 17 yaşımda olduğum için eve intarnet bağlatamazdım. Mecbur dedemin üzerine alacaktık.
Dedemle intarneti bağlatmak için çarşıya çıktık, 2 yıllık abonrlik alacaktık.
Dediğim gibi eve intarneti bağlattık. Yani 2-3 güne gelir bağlarlardı.
Akşam aybüke dediğim kız aradı, birbirimizi uyutmaya çalıştık, nefesimizin sesini dinliyorduk derken ilk ben uyuya kalmışım.
Sabah uyansana uykucu diye bir ses duyuyordum uykumun içinde.
Bir korkuyla yerimden fırladım. Kulaklığın kablolarına takıldım.
Aybüke bana seslenerek uyandın demek uykucu bana iskender borçlusun diye güldü.
Ben daha kendime gelemedim, durumu kavrayamadım.
Kız devam etti ilk sen uyudun horlamanı bile duydum diye.
Bende bi gülümsedim.
Biz birbirimize ne ara bu kadar aşık olmuştuk.
Dışarı çıkmak için şortumu ve t-şhortumu giydim.  

Dışarıya çıktım. Herzamanki yerde buluşup tempolu bir şekilde koşmaya başladık.
Koşarken bu günki yapacağımız işlerden bahsediyorduk.
Yani pek ekşın olmadı diyebilirim. Evlerimize dağılıp biraz dinlendik. Parka gidip aklımdaki yatak şeklini çizmecektim akşam üzeri. Aybükede gelecekti.
Gelirken yiyecekte getirecekmiş hanımefendi. Beraber akşam yemeyi yileim diye.
Eşyalarımı hazırlayıp parka doğru yolaçıktım. Aybükenin bana aldıklarını giymiştim. Bu yüzden gelen geçen bana bakıarak gidiyordu. Baya bir havalı tip olmuştum boyumda uzamıştı iyice.
Aybükeden bir tık uzundum artık.

Parka vardığımda saat 6 civarıydı güneş yavaş yavaş batıyordu banka geçip kafamdaki tasarıyı kağıda dökmeye başladım. 
1 saatte ancak yatak kısmını tasarlayabilmiştim.
Zaten tam işimin bitmesine yakın güneş battı batacaktı. Uzaktan ayübekyi ve arkadaşlarını gördüm.
Ellerinde bir kaç şey vardı ve birde havalı tipli bir erkek.
Bu erkekle çok iyi anlaşacaktım.
Aybüke bana gülümseyerk bakıyordu,
Öbür kızın ismide pelin olsun.
Pelinde o erkekle birlikte geliyordu.
Sarmaş dolaştılar. Bir kızdaha vardı onun ismide irem olsun.
Sadece o tekbaşınaydı.
Aybüke bana yaklaşıp dudağıma bir öpücük kondurdu. Gene kızardım ben, siz öpüşmek öyle kolay bişeymi sanıyosunuz. Hele asosyallikten yeni çıkmış biri için.
Aybüke hadi kalksana diye kulağıma fısızldadı derken erkan diyeceğim çocuk bana hadi lan parlakbilye kalksana ne oturuyosun diye glerwk söyledi ardındanda mangala gidiyoruz falan dedi.
Utandım biraz diyebilirim. Çünkü yani yeni tanışıyosunuz sonuçta.  

Gülümseyerk yrimden kalktım aybüke koluma sarıldı elimede birkaç poşet tuturdular yürümey başladık, yürürken aybükeyle hasret gideriyorduk derken pelin
-parlak biley kızı sömürdün yaa, bırakta biraz biz dedikodu yapalım
Dedi. Bir an mutlu oldum. Lan bende artık bir arkadaş gurubuna dahil olmuştum. Hemde havalı bir guruba.
Aybükeyle öpüşerek ayrıldık. Pelinle iremde kıkırdayarak amanda biribirlerini çok seviyolarmış ya diyerek bir kahkağa patlattı.
Herkez gülmeye başladı havada iyice kararmış gibiydi hafif bi aydınlık vardı dolunayda çıkmıştı.
Kızlar arkamızdan geliyordu. Bende erkanla muhabet ediyordum. işte taşşak muhabetti falan filen.

işte buralara nasıl geldiğimi aybüke anlqtmış falan. 
Erkan üzülmüş tabi biraz.
Bir anda kanımız ısınmıştı birbirimize.
Piknik alanına geldiğimizde biraz kişi vardı. Işıklı bir yer olunca. Ama çok güzel bir piknik alanıydı.
Hemen fazla ışık olmayan bir yere yerleştik. , bir yere taş dizip içinede odun attık sonrada yaktık. Bu serinlikte üşüyen olursa diyeydi. Kızlarda masayı hazırlıyordu. Sucukları falan kesiyorlardı.
Bende hayatımda hiç mangal yapmadım. Yani ilk olacak.
Babam bizi hiç pikniğe zütürmemişti. Sınıfat bizim erkekler gitmişti ama ben çağırılmamıştım.  
                               
Bir an gene daldım erkan beni tutarak
Geçmişiemi daldın sen gene orda izleyeceğine gel yardım et lan ipne dedi.
Ulan bir mutlu oldum. ilk defa bir erkek bana küfür etmişti.
Yanına yaklaştım ateşi yaakmaya çalışıyoruz. Kızlarında bizim dedikodumuzu yaptığını duyuyorum
Pelin işte benimki küpe taksa yakışırmmı falan filen,.
Ortam muhteşem, anlatamayacağım kadar mutluyum.
Ateştede bir yandan ısınıyorum. Erkanla sohpet ede ede ateşi köz yapmaya çalışıyoruz. Sonra semaveri yakalım artık anca ısınır dedi bana.
Semaveri çıkartım işte yakrım falan, o sıradada köz hazır olmak üzere.
irem ordan seslendi biran önce yiyelimde birazdan misafirlerimiz var çayı bol demleyin dedi.
Acaba kim gelecek falan diye düşünüyorum.
Etlerin kokusunu aldım. çok güxel kokuyordu ilk defa kendi mangalımızı kendimiz yapıyorduk.  

Etleri güxelce yedikten yedik. Ortalığı toparladık. Çerezleri falan hazırladık derken 4 kişi falan yanımıza geldiler üçüde erkek öbürüde kız.
Ben biraz heycan yaptım tanımadığım için.
Nerden geldiğimi falan öğrenmiş herkez.
Gülüşüp eylendik derken, yeni gelenlerden adı ahmet olsun, siyah poşeti eline alarak içinden bira çıkardı.
Bir an hagibtir dedim ama çok heycanlıydım.
iki yudumda kafam güzel olmuştu, kızlar yarım çay bardağı kadar içmişti, erkekler benle dalga geçsede sarhoş olamazdım.
Ortam muhteşem, kızlar sarhoş olmuşlardı bile.
Yani sarhoş derken hafif konuşmaları değişmişti, ama erkekler içmeye devam etti. Saat 12 gibi evlere dağılma vakti gelince herkez evine dağıldı. Aybüke evime ben giderim falan dedi olmaz dedim. işte evinin yakınına görüüp apartmana girdiğini izledikten sonra bende eve doğru yürüdüm.
Çayırlık bi araziden geçiyorduk derken, köpek havlama sesi duydum ardindan birtanedaha. Anında koşmaya başladım, arkamdan iki adet cinsi belirsiz köpek koşuyordu karşıdadanda bir araba geliyordu. Ama araba gelene kadar köpeğin biri bacağımı tutmuştu ve ıssırmıştı bile.
Arabayla gelen adam sağ olsun köpeye yavaşça çarptı, zaten köpekler kaçmaya başladı arabadaki adam aşağı indi, üzerinde polis kıyafeti vardı.
Beni kaldırdığı gibi devlet hastanesine zütürdü

Bacağım diye sızlanıyordum. Ayağımı sarıp kuduz aşısı yaptılar. Adam sağ olsun beni evime kadar bıraktı. Eve girdiğimde herkez çoktan uyumuştu.
Bende direk koltuğa yattım. Telefonumun şarjıda bitmişti, sabah erkenden kalkamadım yani.
Annanemin sesiyle uyandım.
Dedem bana dönerek uyandınmı uykucu, dün hangi kızın canını yaktın dedi.

Yerimden doğrulup bacağımı açtım, göünce zor bi gece olmuş galiba dedi ve haberleri izlemeye devam etti. Annanem beni kahvaltıya çağırıyordu.
Kahvaltı için gittim.
Kahvaltımı yaptıktan sonra telefonumşarja takıp açtım. 24 defa telefonum kapalıyken arama, 54 mesaj vardı.
Direk aybükeyi aradım. Bişeyim yok falan dedim.
Ama zorla yanıma gelecekti. Bende artık bizim evi tarif ettim.
Bahçeye çıkıp beklemeye başladım.

Baktım uzaktan banaa doğru yaklaşıyor. Şaşkın bir ifadeyle e sana sarılmama izin veröeyecekmisin gelsene buraya dedi. Sen gel diye seslendim.
Ne bağrıyosunpne diye bir ses duydum.
Evet bunu aybüke demişti. Bütün mahalle yankılanmıştı. ikimizde kızardık.
Yanıma yaklaşıp, bu halin ne semin diye kızgın bir bakış attı.
Bacağımı açıp ona gösterdim. Bir anda gözleri doldu.
Hay amk diye içimden geçirdim. Ama gözlerinin dolması hoşuma gitmişti bacağımı tutarak inceliyordu.
Ne o ilk defamı köpek ıssırığı gördün dedim.
Ayyy kıyamam sana bennn diye boyuma bir sarıldı beyler. O kadar güzel kokuyorduki.
Bende sarıldım.
Kız bana bakarak ya sen is kokuyosun, yıkanmadınmı yoksa sen tatlım diyerek gene kızgın bir bakış attı sonra tekrar sarıldı.
Hem heycanlıyım, hem çok mutluyum tarifsiz bir duygu beyler.
O an kızın 3 farklı ruh  halini görüyordum
Beni omuzna alacak gibi yapıp, bahçedeki kuytu köşeye gidip yere otuttu beni.
Üzerime çıkarak öpüşmeye başladık. Dur yapma demem rağmen dinlemedi
3 dakika içinde boşaldım. Kilodum sırılsıklam olmuştu. Ama zevkten ilk defa dört köşe olmuştum.
Hala yiyişmeye devam ettik. Vücut ısısı sanki artıyordu.
Aklıma gelen ilk şey ferrelardaki gibi kız ya boşalırsa. Sakın boşalma dedim.
Çünkü ferrelerde yani heryer sırılsıklam oluyodu.
Şimdi benim üzerimdekilerde ıslanır falan gerek yok.
Kucağımdan indi ve boynuma sarıldı.
Beni çok korkuttun dedi.  

 Bir araba sesi duydum, kafamı duvardan hafifçe çıkartım. içimden bir hagibtir çektim.
Bu benim zengin, bin dayımdı. Yani çok zengin olmasada biraz varklıydı, tabi eşide doktor, kendie doktor olunca.
Dayım apartmandan girdi eve. Biz orda konuşmaya decvam ettik. Dayım bir kaç günlüğüne bize gelmişti.
Kendisi kafa adamdı ama çok bin biriydi.  

Bir hafta boyunca bir ekşın olmadı. 
Doğru dürüst yürümeyede başlamıştım. Odamı biran önce yapmaya başlamam gerekti.
Yaptığım tasarımlarıda alıp, pazartesi sabahı erkenden çıktım.
Aybüke, pelin ve erkanda gelecekti. Kahvaltıya gidecektik.
Malzemeleri eve taşırkende bana yardım edeceklerdi.
Kahvaltıda gülüp eylendikten sonra, erkanın babasının aravasıyla sanayinin bulunduğu taraftan tanıdıkları bir marangozcu varmış, onu bulduk.
Adamı gördüğümde zaten profesyonel oldukları belli oluyordu.
Abiye durumu anlatıp kağıtları verdim.
Baya iyi çizmişsin falan dedi.
Ordan çıktık ve kabartmalı duvar kağıdı almak için çarşıya gittik.
Onuda aldıktan sonra köpük aldık.
Köpük dediğim şu mavi olan şeylerden, yalıtımda kulanılanlardan.  

işte plastik boyadır, zımparadır, falçatadır falan filenaldık, eve taşıyana kadar biraz zorlansakta haletmiştik ama.
Aybüke, pelin, erkan gitmişlerdi. Bende odama malzemeleri taşıyıp küçük ses sistemimden eminemin müziklerini açtım. Bir yandanda paketleri açıyorum.
Etrafı toparladım falan. Duvar kağıdıbı tek başıma yapıştıramazdım ama.
Yardım lazımdı.
En iyisi bizimkilerin evde olmadığı bir gün erkanı falan açğırayım dedim.  

Bu yatmadan önceki son partım.

Fazla birşey olmadı. Bir hafta sonra bizimkiler sabahtan köye gideceklerdi.

O gün için bizimkilere haber verdim. Bu duruma en çokta aybüke sevindi.
O gün geldi çattı, dayım gelmişti, bizimkileri saat 9 gibi köye zütürdü. Zaten saat 10 gibide aybüke falan gelecekti.
Kahvaltıda yapacaktık.
Ortalığı toparlarken aybüke, pelin ve erkan geldi
Kahvaltı yapıp duvar kağıtlarını yapıştırmaya başladık.
Ortam mütişti.
Hem öpüşüyor hemde işimizi hallediyorduk.
Bir ara baya yakınlaştığımızı bile hatırlıyorum.  

Beyler bu son partım. 

Pek bi ekşın yaşamadım.
Odamın duvarlarını bitirmekle uğraşıyordum zaten.
Sonunda bitmişti, etrrafı naylon poşetlerle kaplayıp marangoxa yaptırdığım eşyaları odama bir kaç abi yardımıyla sabitlettirdim. 1 hafta boyunca onlarıda boyadım. Hatta bir akşam aybükeyi gizlice eve sokmuştum, odada öpüşerek beraber boyuyorduk.
O Saatte evden nasıl izin aldıysa. Bizimkilerin yatmasının ardından aybükeyle dışarı çıkarak onu evine bıraktım. Bu sefer yolu uzatacaktım ama, çarşıdan dolanarak eve  gidecektim.

Saat  gece 2 ye geliyordu eve vardığımda direk yatıp uyudum.
Zaten iki hafta sonrada okullar açılacaktı.

Bu iki hafta içinde yeni arkadaşlar edindim.
Aybüke bana her konuda yardım etmişti.
Ama onun gitmesinden çok korkuyordum.

Okulların açılmasından önceki gün çok heycanlıydım.
Okulun ilk günü sivil bir şekilde gitme kararı aldım. Bu benim havalı gözükmemi sağlayabilirmiş.
Aslında doğru söylüyordu ama genede korkuyordum. Aybüke bunu farketmiş olaccakki hemen bana
-tatlım merak etme seni bırakmayacağım, yarın çok güzel olacak korkma
Dedi. Kız içimi okudu resmen.
Aybüke gene-seni arıyorum dedi.
Kulaklığımı taktım ve birbirimizin nefesini dinleyerek uyuduk.
Gene ilk uyuyan bendim.
Sabah onun sesiyle uyandım gene. Çok güzel bir duyguydu.
Sevdiğiniz kız sizi uyandırsa güzel olmazmıydı.
Gene gülüyordu, gece horlamışım.
Heycandan kalbim biraz fazla hızlı atıyordu. Hemen kahvaltımı yaptım.
Aybükenin aldıklarınıda giydim, saçlarımı tarayıp parfümüdüde sıktım ve eskiz defterimi alarak dışarı çıktım.
Bizim ebin yakınlarıdaki parkta buluştuk.
Gene biraz yiyiştik. Ne zaman yiyişsek ikimizde deli gibi oluyorduk.
Çok heycanlanıyorduk

Sonra yürümeye başladık.
Yanımıza irem, pelin, erkan, diğer bi kaç erkek, bir kaç kız, kocaman bir topluluk olmuştuk.
Kendimi övmek istemem ama ortamdaki en havalı tip ben gibi duruyordum..
Hatta öyleydim.
Herkes bana tapıyordu sanki, beni tanımak için çok çaba sarf ediyorlardı. Birazda ilginç gözükmek amacıyla kendimden pek bahsetmezbaşkalarının konuşmasını sağlardım.
Bu huyum herkezin hoşuna gitmişti.
Elimdeki defteri gören incelemeye çalışıyordu.
Aybüke bırkın çocuğun defterini desede dinlemiyorlardı.
Ortam mütişti yani.  

Okulu görür görmez korkularım başladı, okul fobisimi desem işte korkuyordu insan.
Ortamdakiler bana destek olmak için utanma falan dediler.
Zaten bahçeye girmemizle bütün gözler üzerimizdeydi. Gurupları göz gezdirdimde,
Evet tahmin ettiniz.
En havalı guruptaydım. Çoğu kız bol pantolon falan giymişlerdi.
Ama bizim kızlara baktımda hepsine etek vardı.
işte o an aybükenin dünyalar kadar güzel olduğunu anladım. Bana resmen aşkla bakıyordu gülümsedi hadi yürüsene dedi.
Kızlar aramızdan ayrıldı, biz erkeklerle yürümeye başladık.
Sürekli beni konuşturmaya çalışıyorlardı. Bahçeye oturduk, iki kişi gidip bize çay getirdi.
Bir mutlu oldum o an.
işte şimdi özgüven kadma zamanıydı. Ezik durmamalıydım.
Çayımıda karıştırıp keyifle sohpet eşliğinde yudumladım


Herşey güzel olacakdı. 
Qma küçük bir sorunumuz vardı, müdür yardımcısı beni başka bir sınıfa vermişti. O sınıftanda bir kaç kişiyle tanışmıştım ama bizim gurup aybükenin sınıfına geçme taraftarıydı.
Çünkü neredeyse hepsi o sınıftaydı.
Bende istiyordum aybükenin sınıfında olmayı. Küpemi çıkartıp müdür yardımcısına gittim. çok iyi biriydi, bana nedenini sormadan tamam evladım ben hallederim dedi.
Demiştim ya hocalar beni severdi diye. Ama sadece kıyafetini düzelt dedi.

Sınıf işinide halletmiştim. Koridorfda aybüke bana sarıldı beraber yürüyorduk. Okulun en havalı kızlarından olmuş bizimki.
Bütün 9.-10.-11.-12. Sınıflar bize bakıyordu.
Bu havalı çocukta kim dercesine ilk defa mutlu bir şekilde koridorlarda yürüyordum.
12.sınıfların bakışları nedense hiç hoşuma gitmemişti ama.
Tahmin ettiğim kadarıyla birileri bu kızı sevyordu.

Sınıftakilerle iyice kaynaştım, numaramı aldı herkez.
Okul çıkışı hepberaber birşeyler yapalım dedik.
Çünkü sınav dönemi dersler baya ağır oluyomuş. içimden inşallah dersleri kaldırabilirim diye geçirdim.
ilk günü öylece bitti.
Gene parka gidip kola çekirdek yaptık. Hava kararmaya doğru, gurup dağıldı.
Aybükeyle yanlız kaldık.
Ve ilktartışmamızı gerçekleştirdik
Bana sadece
-duyduğuma göre bu gün birkaç kıza yavşamışdın, hatta tuvalaete gidip o malum işini görmüşsün
Diye bağırdı, biraz utandım ama öylebirşey yapmamıştım, onada 12.sınıftan bi kız söylmeiş.
Benden özür diledi ama tirip attıyım biraz dedim. Aslında içimden mutluluk akıyor.
Eve gitmeden önce okul formamıda aldım.

Akşam aybüke bana birsüzürü mesaj yazmış, özür dilerim falan diye.
Sonunda barıştık. O saate  bixim eve gelecekti neredwyse.
Bu fikirden zorla vazgeçirdim.
Ardından yatıp uyuduk.
Yaklaşık 1 saat hayal kurdum. Çok heycanlıydım.
Çünkü yarın başka bir okuldaki ilk resim dersim olacaktı.
1 dersti ama olsun.

Hayallerin içinde uyumuşum.
Sabah alarmın sesiyle yerimden fırladım.
Jilet gibi oldum. Okula gitmek için dışarıya çıktım.
Gene aynı gueupla buluştuk, aybükeylede biraz yiyiştik.
Birde bu gün aybükenin sınıfına geçecektim.
Aybüke benden daha heycanlı gözüküyorsu. Birbirimize aşkla bakıyorduk. Hatta bize romeo ve jülyet
Derlerdi. Hoşumuzada giderdi.  

Aybükenin sınıfına topluca girdik.
Bütün gözler üzerimizdeydi. Biraz utandım falan ama
Benim boyuma sarıldı.
Sakinleşmemi sağladı. Herkez fısır fısır konuşuyordu ve günaydın aybüke falan diyorlardı.
Erkeklerin demesi beni biraz kıllandırdı ama bir ben etmezlerdi.
Erkan la simit falan alıp geldik, pelin ben aybüke, irem, erkan, mert çaylarımızı yudumladık.
Nasılsa daha 10 dakika falan vardı dersin başlamasına. ilk derste matematik.
Aslında matematiğim iyidir ama bu okulun ki zor olacak belliydi.
Zaten aybüke çalışkan olduğu için önlere yakın oturmuştu. Bende önlere oturdum.
Gayret etmessem dersi anlayamazdım.  

Hocayla tanışma faslının ardından derse geçtik. 
Çok sıkıcıydı, sürekli defterime resim çiziyordum. Sonunda son derse gelebilmiştik. Ve en sevdiğim derse
"resim"
Ben gene bizimkilerle sohpet edip karalamamı yaparken hoca içeri girdi.
Çok sinirli duruyordu.
Aybüke kulağıma yaklaşarak, biz resim yapamadıkça sinirden köpürüyor sakın sesini çıkartma dedi.
Hoca oturun yerlerinize istediğinizi çizin not verecem dedi.
Ulan bir sevindim.
Sonra birden gözleriyle bana bakmaya başladı.
Evladım adın ne senin, nerden geldin hangi okul falan diye sormaya başladı.
Korkak bi sesle
, güzel sanatlardan geldim diyebildim.

Hocanın bir an gözleri parladı.  

Ardından resim bölümüydüm hocam desim, yanına çağırdı başladık burda neden olduğumu konuşmaya.

Hoca bana baya ısınmıştı, kulağıma yaklaşıp, bir sıntın olursa ilk bana geleceksin dedi.

O an çok mutlu oldum.
Yerimden kalktım yerime geçtim.
Hoca bana uzaktan göz kırptı, aybükeyle sevgili olduğumuzu anladı sanırım, çünkü tam aybüke bana kaçamak bir öpücük konduruyordu.  

Ardındam bir gülümsedi bana.
Önümdeki eskiz defterini gördü, yanıma yürüyerek geldi. Herkez kuzu kesildi tabi.
Aybkükede hafif yanımdan çekildi.
Hoca defterimi eline alıp incelemeye başladı, demek güzel sanatlardan geldin ha dedi.
Bir anda herkez bana odaklandı.
Tablo falan yapıyomusun dedi.
Evet diyebildim sadece.
Göremk isterm dedi.
Gülümsedim. Kızgın hoca bir anda kuzu kesilmişti.
O günüde öylece bitirdik.  
                               
Artık benimde mutlu bir hayatım vardı.
HAYALLERiMDEKi HAYATTA YAŞIYORDUM. 
Ama bir ekgib vardı babam, işte bunun aklıma geldiği gün eve gidip uyudum.
Sabah bir çağlıkla uyandım.
Evet annnanemin sesini duydum.
Bağırıyordu.
Tahmin etmiştim. Annem intihar etmişti.
Bilekleri kegibti. Sadece ambulansın grlmesini izledim.
Artık dilim tutulmuştu. Son tramvamıda yaşıyordum sanırım. Ve telefonu almamla dünyam başıma yıkıldı.
Aybüke ayrılık mesajı atmıştı,.
Grafik bölümünü tuturmuştum.
iki senelik mutlu olma anım böylece son bulmuştu. 





beğendiysen paylaş panpa


2 yorum: