İnci Sözlük Bilim Kurgu Hikayeleri: Tiz Bir Sesle İrkildim!


Bölüm 1

   Kafamı kaldırdım etrafa baktım ama hiçbir şey yoktu. Büyük ihtimalle zihnimin içinden bi yerden gelmişti. Sınıftaydım en son hatırladığım tarih dersin de uyukluyordum büyük ihtimalle sızmıştım. Sınıfta kimse yoktu önce pek sallamadım. Ayağa kalkmayı denedim ama ayaklarım uyuşmuştu kalkamadım uzun süredir uyuya kalmıştım demek ki saate baktım ders saatiydi ama sınıftakiler nerdeydi Konferans falan vardı heralde. Ayaklarımın uyuşması geçince Ayağa kalktım ve koridora çıktım koridorda da kimse yoktu sınıflardan da ses gelmiyordu Koridorlarda in cin top oynuyordu adeta . Sınıfların kapısı açıktı içleri boştu bu kadar insan nereye gitmişti üstelik okul saatinde Aklıma müdür yardımcısının odası geldi hemen üst kata çıktım ama üst katta boştu. O neydi bi ses duydum evet evet ses müdür yardımcısının odasından geliyordu Koşarak oraya gittim kapı açıktı Yavaşça içeri girdim ama yine kimse yoktu ses açık kalan teypten geliyordu anadoludan sesler adlı cd çalıyordu bilgisayar açıktı sanki öylece bırakılıp gidilmiş gibi . uyku sersemliğinden kurtlunca aklıma En yakın arkdaşımı aramak geldi telefonu elime aldım aradım ama aradığınız numaraya ulaşılamıyor sesini duydum ardından ömeri aradım onada ulaşamadım aklıma Konferans olabileceği tekrar geldi Konferans salonu binanın altında olduğu için telefon çekmiyor olabilirdi.


KONFERANS SALONU

Bölüm 2

Hemen koşarak karşı binaya geçtim. Okulumuz 2 binadan oluşuyordu konferan salonunda 2. Binaday dı. Binaya girdim yine ölüm sessizliği hakimdi hemen alt kata indim konferans salonuna adeta dalarak girmiştim ama sonuç yine aynı Kimse yoktu kafayı yicektim bu kadar insan nereye gitmişti 2. Binada bomboştu hemen aklıma ailem geldi annemi aradım ama telefon hattı gitmişti kimseye ulşamıyordum. Okulumuz işlek bi caddenin kenarındaydı hemen okulun dışına çıktım sanki hayat durmuş gibiydi arabalar yolun ortasında duruyordu ama içinde insanlar yoktu iyice korkmaya başlamıştım. Etrafta insan görmek için deli gibi koşturuyodum ama kimse yoktu aklıma eve gitmek geldi bir şeyler olduğu belliydi ama benim haberim yoktu.Eve gitmem gerekiyordu aklıma müzikçimizin spor arabası geldi okula tekrar dalıp müzik odasına gittim çantası masanın üzerinde duruyordu için karıştırıp anahtarı buldum arabasını hep aynı yere park ediyordu hızlıca oraya doğru yöneldim. Yaşım 18 di ama ehliyeti bu sene ygs ye gireceğim için alamamıştım ama babamın dersleri ve arabaya olan merakım sağolsun güzel araba kullanırdım arabanın yanına vardım Audi a4 hayallerimdeki araba ve şimdi onu kullanacaktım bu heyecan bi saniyelikte olsa olanları unutturdu bu öğretmenler bu arabayı alçak parayı nerden buluyodu büyük ihtimalle kocası zengindi arabaya bindim.

YOL

Bölüm 3

Şehir içi hep trafik olurdu arabalar yolu tıkadığı için anayoldan gitmeye karar vedim. Daha arabayı çalıştırmamıştım çok heyecanlıydım araba otomatikti işim rahattım Allahtan. Arabayı çalıştırdım ve arka yoldan anayolda doğru yola koyuldum şehir içinde 3-4 arabaya rastladım içi boş yolun ortasında duruyordu sanki herkes bi anda yok olmuştu Sokaklar boştu anayola çıktım yine arablar yolda içi boş bi şekilde duruyodu neler oluyodu acaba. Hemen eve gitmek istiyordum biraz hızlandım evin girişine gelince arabayı açık bırakıp eve doğru yürüdüm binanın giriş kapısı kitliydi zile bastım 1 dakika bekledim açan olmadı anahtarla açtım yukarıya çıkınca bismillah çekip kapıyı açtım ve.

EV
Bölüm  4

Eve girdim ses yoktu odaları dolaştım başımdan aşağıya kaynar sular döküldü evdede kimse yoktu delirmek üzereydim. Evin Her yerini aradım ne yapacağım hakkında bi fikrim yoktu ağlamak istiyordum ağlayamıyordum donup kalmıştım Saate baktım 13.00 ı gösterşyordu aklıma babam geldi babamın çalıştığı şirkete gitmeliydim su içip arabaya atladım Babamın çalıştığı şirket yakındı sanayi bölgesi gibi biyerde yaşıyoduk yollar yine terkedilmiş arabalarla doluydu 5 dakika yolculuktan sonra şirkete vardım yine boştu sonuç belliydi ama bir umut hemen babamın çalıştığı ofis kısmına girdim boştu kimse yoktu oturduğum yerde kaldım ağlıyodum kendime geldiğimde saat 2 olmuştu sanki bi anda herkes yok olmuş bi tek ben kalmıştım belki öyleydi cidden herkes yok olmuştu oturdum ve ne yapacağımı düşünmeye başladım

PLAN

Bölüm 5

Herkes yok olmuştu ne yapacaktım en korktuğum şeylerden biri başıma gelmişti YALNIZLIK. oturdum düşündüm bütün dükkanlar terk edilmişti arabaya atladım hemen bi BiM in önünde durdum ruhumuz fakir beleş olsa bile Daima BiM. içeri girdim boştu yine market arbasını aburcubular ve Konservelerle doldurdum ve bolca su aldım aklıma yakınlardaki av marketi geldi her yer boştu silah ne işime yarıyacaktı ama olsun dedim ve Aldığım eşyaları arabayı yükledikten sonra av marketine gittim. Her zaman ki gibi boştu vitrindeki tüfklerden birtane aldım rafın arkasından da 2-3 kutu mermi aldım Nasıl kullanacağımı az çok biliyordum tüfek 5 mermiyi aldı daha almıyodu doldu dedim ve tüfeği omuma dayayı havaya nişan aldım biraz korktum teper diye cesaretimi toplayıp tetiğe bastım ama tetik geri gitmedi tabi  ya emliyeti açmayı unutmuştum emniyleti açıp tekrar nişan aldım ve 1 el sıktım kulaklarım baya bi çınladı omzumda hafif bi ağrı girdi tamam diyip emniyeti kapadım ve arabanın arka koltuğuna attım ve eve doğru yola koyuldum.

iLK GÜN

Bölüm 6

  Ev yakındı 2-3 dklık yolculuk sonunda eve vardım koşuşturmadan sonra çok yorulmuştum neler olduğuna bir türlü aklım ermiyordu. Aldıklarımı eve taşıdıktan sonra dolabı açtım dünden kalan yemekleri ısıtıp yedim. Uyumaya karar verdim Yatağa gittim fakat uyuyamıyordum neler olduğunu düşünüyordum Bildiğim tüm duları okudum zaten o ara uykuya dalmışım. Kalktığımda saat 8 di hava kararmıştı Allahtan elektrikler gitmemişti. Aklıma internete bamak geldi Telefonu mu elime aldım internet yoktu ama internetim hep açık olduğu için en son saat kaçta güncellendiyse gözükecekti hemen facebooka girip son paylaşımların saatlerine baktım hepsi saat saabah 9 a yakın saatlerdi daha sonrası yoktu paylaşımlarda olağanüstü bi şeyde yoktu ne olduysa sabah 9 gibi ve birden olmuştu

Bölüm 7

 Televizyonu açmayı denedim ama nafile yayın yoktu. Elimden hiç bişey gelmiyordu sadece Bekliyordum belki rüyadır belki uyanırım diye kendimi avutuyordum. Boş boş otururken Acıktığımı hissettim  Gidip mutfağa aldığım şeylerden atıştırdım .Yarın ne yapsam diye düşünürken aklıma Yakınlarda bulunan askeriye ye gitmek geldi Yapıcak bişi olmadığından sıkıntıdan uykuya dalmıştım. Sabah tüylerimin diken diken olmasıyla uyandım saate baktım sabah 11 gibiydi yaşadıklarımın rüya olmadığını anlayınca daha kötü oldum sonra dün yaptığım plan aklıma geldi kalkıp bişeyler atıştırdım kendime gelene kadar öğlen 12 olmuştu Yanıma tüfeği ve bir mermi kutusu aldım bir şey olursa diye ne arabaya bindim

ASKERiYE

Bölüm 8

Arabayı çalıştırdığımda benzinin bitmek üzere olduğu ikazını veren ışık yandı araba benzinciye kadar dayanırdı. Biraz gittikten sonra benzinciye vardım gördüğüm kadarıyla doldurmayı deniyecektim Pompanın önüne geldim direk pompayı soktum olmadı tabiki. benzincinin market kısmına geçtim kasanın arka tarafında bi kart vardı kartı aldım pompanın elektronik kısmına okutmamız gerekiyomuş okuttum 350 liralık olarak girdim 1-2 dk sonra depodan benzin taşmaya başladı anlaşılan dolmuştu.Yol boyunca dikkatimi bir şey çekmişti etrafta hiçbir canlı yoktu ne bir köpek  kedi kuş böcek bile yoktu Bütün canlılar mı yok olmuştu acaba . Birazdaha yolculuktan sonra Askeriyenin kapısına vardım Burası türkiyenin en büyük tankçı kışlalarından biriydi . Kapısı doğal olarak kapalıydı arabayı sokamıcaktım. Yanıma tüfeğimi alıp kapının üstünden atlayarak içeri girdim kapının arkasında bisürü tank sıralı bir şekilde bekliyodu belliki bi yere gidiceklerdi ama ortalıkta kimse yoktu.

GiZLi HARiTA

Bölüm 9

iyice iç kısımlara gitmeye başladım tüm teçhizat kapıya yığılmıştı sanki bir operasyon varmış gibi askeri cipler kamyonlar toplar akrepler bütün araçlar burdaydı gitmeye devam ettim Önüme bir bina çıktı binanın girişinde hiç bir şey yazmıyodu içeriye girdim binanın içi boştu Devam edince kapısı açık olan bi oda gördüm içeriye girdim Toplantı odası gibi bişeydi oval bi masa tam karşısında bir tahta projeksiyon açıktı projeksiyonda istanbulun haritası vardı tahtada da büyük kağıttan bir harita vardı burasıda istanbul du .sanki toplantı birden sonbulmuş gibiydi Kağıt olan haritayı elime aldım ve masaya koydum Haritanın üstünde Operasyon adı olarak Yurt için Cihan için Yazıyordu Haritada Aydos tepesi işaretlenmişti Ve bazı birliklerin nereye konuşlanacağı yazıyordu belli ki bu tepede bir şey vardı hemde okadar büyük bir şeyki Bu kadar birlik gidiyordu. Burda bekleyip yapacak bir şeyim yoktu istanbula gidicektim haritayı aldım ve.

iSTANBUL YOLU

Bölüm 10

Binadan çıktıktan sonra Askeri depoyu aradım ve buldum . içeri girip birtane tüfek bolca dolu şarjör aldım tamamen asker gibi giyindim Çelik yelekten hücüm yeleğine kadar her şeyim vardı Arabaya gittim hemen arabayla 5 dklık yolculuk sonra eve vardım Yanıma Birsürü yiyecek ve su adlım arabaya yükledikten sonra büyüyüp yetiştiğim eve baktım belki son görüşüm olucaktı zaman kaybetmeden atladım arabaya 100-150 km lik yolum vardı istanbula kadar yol boş olucaktı ama istanbulda trafikte yolu tıkamış arabaları nasıl atlatıcaktım bu düşüncelerle şehirden uzaklaştım karşılaşınca cevabını bulurdum. 10-15 dk lık yolcuklukta sonra sıkıldım muhabbet etcek kimsede yoktu Radyoyu açtım doğal olarak yayın yoktu. Torpidoda Cd ler vardı taktım hepsinde opera tarzı klagib şeyler çalıyodu sarmadı. Telefonumu ne olur ne olmaz diye yanıma almıştım Telefonu arabaya bağlayıp kendi play listimi açtım ve dinleyerek yola devam ettim

ASKERi ARAÇLAR

Bölüm 11

Saat 17.00 a geliyodu isntanbula yaklaştıkça araba yoğunluğu artıyodu emniyet şeridinden yola devam ettim insanların yok olması dışında bi gariplik yoktu Tekirdağdan yola çıktığım için Avrupa yakasındaydım Karşıya geçmem lazım Boğaz köprüsüne kadar geldim Allahtan trafik azdı aralardan yavaça geçerek ilerledim Köprüyü geçtikten sonra arabayı sağa çektim ve haritayı açtım pendik tarafına gitmem gerekiyodu Biraz bir şeyler atıştırdım Yalnızlıktan çok sıkılmıştım artık neler olduğunu öğrenmem lazım dı  Arabaya atlayıp yavaş yavaş yola devam ettim Pendiğe yaklaştıça Askeri araçlar artıyodu Büyük ihtimalle Aydos tepesine gidiyolardı.

GiZEMLi ÇUKUR

12.Bölüm

Artık orman yoluna girmiştim Tepeye yaklaşıyordum tepeden Dumanlar yükseliyodu sonunda bir şey bulmuştum sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Tepeye çıktığımda kocaman bir çukurla karşılaştım tam harabelerin ortasında baya büyük bir çukurdu. içine dikkatlice baktım Dibinde yeşil bi taş gözüküyordu yavaşça dibe doğru inmeye başladım Taş baya parlaktı büyüleyici bir taştı. Taşı elime aldım ve.

BOŞLUK

13. Bölüm

Etrafa çok güçlü bi enerji yayıldı Kulaklarım çınlıyordu. Birden taş her şeyi kendi içine çekmeyi başlamıştı karşı koyamadığım bir kuvveti bu Ne olduğuna anlam veremiyordum galiba zaman geriye doğru akmaya başlamıştı tepedeki harabeler düzeliyor insanlar beliriyor binalar geri sökülüyor kesilen ağaçlar yeniden çıkıyor insanlar tekrar yok oluyo yerine daha önce görmediğim canlılar geliyor dinozorlar galiba Dinozorlar da yok oluyo buz kütlesi kalıyor patlama sesleri geliyor Dünya tamamen yok oluyor bunların hepsi çok hızlı oluyor ne olduğunu anlayamıyorum ve birden simsiyah bir boşlukta kendimi buluyorum her taraf sessiz bağımaya çalışıyorum sesim yayılmıyor boşluktayım hareket edemiyorum ve nefes almam zorlaşıyor ve hiç nefes alamıyorum gözlerim yavşça kapanıyor.

BAŞKA GEZEGEN

14.Bölüm

Uykuya dalıyorum hiçbir yerimi hissetmiyordum sanki felç olmuştum gözlerimi açamıyor Hareket edemiyordum. Sonunda gözlerimi açmıştım Manzarası çok güzel olan bi vadideydim yanımda şelale akıyor meyve ağaçları ama Bu meyveleri daha önce dünyada görmediğime emindim Havaya baktım ve gördüğümle çok oldum 3 tane güneşe benzeyen gezegen hava da duruyord Başka gezegendeydim 3 gezegenii havada görünce donup kalmıştım imkansızdı bu Son 2  gündür bu yaşadıklarım çok fazlaydı Bide üstüne bu Ne yapacağı mı şaşırdım Dokunduğum yeşil taş büyük ihtimalle bu gezegenle Dünya arasında bir Geçit Portal gibi bir şeydi

FARKLI ŞEHiR

15. bölüm

Gezegen yaşam formu olarak dünyaya çok benziyordu Yer çekimi oksijen seviyesi hiçbir farklılık hissetmemiştim. Etrafa bakındım Uzakta değişik yapılar gözüküyordu Oraya gitmem gerekiyordu Ekipmanlarım hala duruyodu çantamdaki sudan ve aburcuburlardan biraz atıştırdım Ve yola koyuldum. Gezegen dünyaya çok benziyodu ama dünya değildi. Yapılara yaklaşmıştım  500 metre kala Uzaktan şehire bakmaya başladım. Uzay gemileri inip kalkıyordu şok olmuştum

159.IRK

16. Bölüm

Şehiri incelemeye başladım. içindeki canlılar aynı insan gibiydi hareketleri görünüşleri ama bizden üstün oldukları belliydi.Şehrin en heybetli yapısının üstünde bir ekran vardı ekran Dünya gözüküyordu Şehirler bomboştu. Neler olduğunu öğrenmek için şehire inmem gerekiyordu ama üstümdekilerle çok dikkat çekerdim.Şehirdeki insanları incelemeye başladım Kıyafetleri bizim günlük kıyafetlerimize benziyordu üstümdeki askeri eşyaları bulunuduğum yere sakladım pantolanumun paçalarını postalın içinden çıkardım bu şekilde çok dikkat çekmezdim heralde Şehire doğru yürümeye başladım. kısa bi yolculuktan sonra şehirdeydim kalabalığa karıştım Konuşmaları dinliyordum ama anlamıyordum her ırktan insan varmış gibiydi ingilizce Fransızca arapça konuşmalar duyuyordum ve daha nece olduğunu bilmediğim diller Birazcık ingilizce bilgimle anladığım hep zaferden bahsediliyodu. Dünyaya ne olduysa burdakilerin haberi vardı. yerde gazeteye benziyen bir şey vardı ama elektronik.Üstünde kocaman 159. Races won yazıyordu. 159.ırk neydi neyi kazanmıştı neolduğunu anlamaya çalışırken kolumdan biri tuttu ve gel diyerek beni bi yere zütüremeye başladı. Türkçe konuşuyordu şok olmuştum o beni hala bi yere zütürüyordu

DÜNYALI

17.Bölüm

Adam kolumdan beni çekerken birden kolumu kurtardım ve adamı tutup sen kimsin neler oluyor burası neresi gibi sorularla soru yağmuruna tuttum .Adam hepsini öğreneceksin  sadece gel benimle dedi şehirden  çıkmıştık artık hala bi yere gidiyorduk şehirden baya bir uzaklaştır harabe bi ev gibi bir şeye yaklaşmıştık içine girince ev olduğunu anladım Adam sandelyeyi işaret ederek oturma mı söyledi oturdum adam bana yiyecek bir şeyler getirdi ama istemiyordum neler olduğunu öğreneliydim.Tam soru soracakken adam lafımı kesti ve sakin ol hepsini tek tek anlatacağım dedi ve anlatmaya başladı.Öncelikle bende senin gibi dünyalıyım adım Muzaffer.159.Irk Amerika tarafından laboratuvarda yaratılan bir ırk.Bu ırk insan gibi bir metobolizmaya vücut sistemine sahip ama bizden çok daha akıllı ve güçlüler.

OLAYLAR

18.Bölüm

Dünyaya olanların bunlarla ne ilgisi var dedim. Adam sözüne devam etti bu Irk insana benzediği için yıllarca gizli loboratuvarlarda kullanıldı üstlerinde her türlü deney yapıldı en son hepsini bir gemiye doldurup uzay boşluğuna gönderdiler dediğim gibi onlar bizden akıllı bir şekilde hayyatta kalmayı başarıp bu gezegeni bulmuşlar. insanlardan intikam almak için ant içtiler Ve bunu başardılar. Anlatılanları şok olmuş bi şekilde dinlerken aklıma ailem arkadaşlarım geldi tüm bu sevdiğim insanlara ne olmuştu. Bunu sordum bütün insanlığı bir Şehirden uzak bir tesiste saklıyolar ne yapacaklarını bende bilmiyorum dedi ardından buraya nasıl geldiğini sordum oda benimkine benzer bir hikaye anlattı peki benim dünyalı olduğumu nerden anlamıştı bunu sorduğumda güldü ve ben türkü nereye gitsem tanırım dedi.

Kurtarma Planı

19.bölüm

Bütün insanlar yok olurken neden bize bişe olmadığını sordum sebebini bende billmiyorum dedi.Şimdi ne yapacağız dedim Bir planının olduğunu söyledi. insanların hepsi araf gibi bi yerde tutuluyordu ne dünyadalardı ne bulunduğumuz gezegen portalın içine hapsolmuş bir şekilde duruyorlardı Portalın tek tarafınun yok ederesek Dünydadan gelen enerji daha fazla olacağı için herkes dünyaya gider ama bir tek sıkıntı var oda Çıkan enerji çok kuvvetli olduğundan Zamanda kırılma bükülme olabilir zaman geri gidilebilir belki olaylar olmadan önce 1 saate belki 1 hafta belki 100 yıl Başka yol olup olmdığını sordum yok dedi Burayı yok etmezsek geri geliceklerini söyledi.

Final 1.

20.bölüm

Her şey tamamdı ama Koskoca gezegeni nasıl yok edicektik Sen o işi bana bırak yarın işe baişlıyacağız şimdi iyice dinlen dedi ve odalardan birine girip yattı hava kararmaya başlamıştı gece oluyordu. Bende oturduğum koltuğa uzandım ama gözüme gram uyku girmedi olanları aklım olmuyordu hep hayatımın sıkıcı  olmasından şikayet ederdim son 2 günde kimsenin yaşamadığı şeyler yaşamıştım uyku tutmayınca dışarı çıkıp etrafı incelemeye karar verdim nede olsa farklı bi gezegendeydim bidaha nerde görcektim burda gördüklerimi aval aval etrafa bakınırken küçük bi cisim dikkatimi çekti elime aldım taş gibi bi şey ama yüzeyi çok parlaktı hoşuma gitmişti hatıra olsun diye cebime attım.Eve geri döndüm ve koltuğa oturdum kendi kendime konuşurken sızmışım sabah muzafferin sesiyle uyandım hazırlanıyodu önüme bir harita çıkardı portalın olduğu yerin haritasıydıBana yapmam gerekenleri anlattı portala girdikten sonra geçiti kapatmalıydım bunun içinde diğer gün şehirin dışına bıraktığım ekipmanlar gerekli olcaktı muzaffere sen ne yapıcaksın dediğimde sen beni boşver dedi Evden çıktık tam ayrılmadan önce tam adını sordum her şey normale dönünce ona ulaşmak istiyodum oflayarak ta olsa yazıp bi kağıda verdi vedalaşıp ayrıldık dün ekipmanları bıraktığım yeri aramaya başladım 10 dklık bi arayıştan sonra buldum her şey tastamam duruyordu muzafferin tarif ettiği yoldan tesise doğru gitmeye başladım gezegenin farklı olması dışından bi gariplik yoktu tesis gözüküyordu ama hiç koruma önlemi gibi  bir şey yoktu biraz inceliyip içeri giricektim uzun süre baktım ama hiçbir şey göremedim giricektim artık yapıcak bi şey yoktu ön kapıdan girmek mantıksızlık olurdu o yüzden başka giriş aradım duvarın üstünden atılıyacaktım bahçeye  girdiğimde tesis boş gibiydi büyük binanın içine girdim portal ordaydı hemen koşarak yanına gittim dünyada dokunduğum taşa benziyodu hem içeri girip hem yok edeceğimi düşünüyordum tam o sırada silah sesiyle irkildim

FiNAL

21.bölüm

5 tane adam bana doğru koşarak ateş ediyolardı hemen bi yere siper aldım bende onlara doğru ateş aaçmaya başladım 1 tanesini vurmuştum onlarda hemen siper aldılar sayıca benden üstündüler hücüm yeleğimde 3 tane el bombası vardı neyapacağımı düşünürken aklıma bir fikir geldi bombaları çıkardım ve birbirini sıkıca bağladım hala ateş ediyolardı birden ayağa fırladım ve üstlerine ateş ederek koşmaya başladım taşa yaklaşıyordum bombaların pimini çektim ve taşın yanına koyup hemen taşı tuttum yine çok büyük bi enerji yayıldı kendimi birden boşlukta buldum nefes almam zorlaşıyordu felç geçirmiş gibi hisediyordum  Gözlerim yavaşça kapandı sesler yok oluyodu birden çok şiddetli bi sesle kafamı kaldırdım sınıftaydım etrafa baktım sınıf yine boştu başaramamışmıydı yine yalnız mı kalıcaktım yoksa hemen saate baktım ders saatş geçmişti cama koşup dışarıya baktım evet insanlar resmen dünyayı kurtarmıştım ama bundan kimsenin haberi yoktu elim cebime gitti ve 1kağıt la taş buldum cebime attığım taş hala duruyodu kağıda baktım muzafferin ismi yazıyordu. telefonumun çaldığını hissetim ve 10 cevapsız arama annemden gelmişti bunu görünce sevineceğimii hiç zannetmiyodum ama çok sevinmiştim bi dolmuşa atlayıp hemen eve gittim insanlardan nefret ederdim ama şimdi insan görünce resmen sevniyodum birine bu hikayeyi anlatsam kimse inanmıcaktı ama bunları resmen yaşamıştım eve varınca anneme sıkıca sarıldım uyuya kalmışım diye söyledim koltukta otururken aklıma muzafferi internetten aramak geldi facebook falan adı çıkmamıştı belki sosyal medya kullanmıyodur diiyip Google da aradım  ordada çıkmamıştı hiçbir şey bulmamıştım aklıma isim sorgulaması yapan kuruluşlar vardı telefonla arayıp sordum öyle birisi yok cevabını aldım şok olmuştum muzaffer dünyayı kurtarmak için kendini fda etmmişti asıl kahraman oydu..SON



yeni yazılardan haberdar olmak ister misin tatlış?
abone:
e-postana gelen onay linkine tıklamayı unutma panpa.


beğendiysen paylaş panpa


0 yorum:

Yorum Gönder