çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Efsane Hikayeler Serisi: En Zor Hastam KAAN BAHADIR!

Kaan Bahadır

Bu anlatacaklarım Bahadır ailesinin başından geçmiş , gerçek bir olaydır. Olay, hastam olan, Bahadır ailesinin tek oğlu Kaan Bahadır tarafından , tarafıma sunulmuştur. Buraya yazılmadan önce bizzat kendisinden izin alınarak aktarılmıştır.

kaan bahadir


Hastamın güvenlik ve isteği açısından yerler ve isimler değiştirilmiştir.

Merhaba , ben Ramazan Serhatlı.1970 , Mersin doğumluyum. Türkiye'nin bir anadolu şehrinde yaklaşık 27 yıldır psikolog olarak çalışmaktayım.Şuana kadar gelen hastalarım arasından çok büyük problem çıkaran veya çok uzun tedavi gören olmadı. Genelde cinnet, sinir krizi geçirenler , küçüklükten psikolojik sorun veya kişilik bozukluğu yaşayan , tecavüze uğrayan kadınlar , aşk acısı çekerek kendine zarar veren kişilerdi. Anlayacağınız sıradan bir psikologdum, hastalarımda öyle. Fakat 2004 yılında kliniğime gelen , yaklaşık 3 yıldır *** Hastanesinde tedavi gördükten sonra tarafıma tedavi edilmek amacıyla gönderilen Kaan Bahadır adlı hastam hayatımda gördüğüm en zorlu ve tedavi edilmesi zor hastamdı.

Gumball Bütün Çizgifilmlerden Üstündür!


şöyle sağlam replikleriyle diğer çizgi filmlerden sıyrılırlar

anais - çocuklar şans tılsımı ya da gökten bilet düşmesi gibi şeyler gerçek değil. gumball'a olanların bilimsel bir açıklaması olmalı. her şeyin açıklaması vardır.
darwin - (gayet kendinden emin) öyle mi? öyleyse senin bilimin gökkuşağı sihrini nasıl açıklıyor hı?
anais - ışığın atmosferdeki nemden geçerken kırılmasıyla.
darwin - (anais'e alaycı bir tavırla bakarak) acı bir dünyada yaşıyorsun. gidelim gumball.

rocky söyle , senin çok kız arkadaşın oldu. kızlara ne söylemeliyiz ?
onlara genelde gözlerimi kapatıp kalbimi açarım. gözlerimi tekrar açtığımda gitmiş olurlar.

bu ne aga.

yayınlanan bir bölümde ;
gumball, hayatına gerekli düzeni vermek için bazı engelleri aşması gerekiyor. ilk engel bir canavar. onu dövüyor. ikinci engel bir ejderha, onu da dövüyor. sonra karşısına bir kadın çıkıyor ama gumball bir ilişki için hazır değil. onu da döverken, o cümleyi kuruyor:
"sorun sende değil, bende"

aga bu nedir

bir gün darwin ve gumball üçüncü bir arkadaş arıyorlar ve o büyük keşfi gerçekleştiriyorlar :
hey dostum baksana , okulda bir sürü insan varmış.

"kendimi yersem iki kat mı olurum yoksa kaybolur muyum?''

tam bir depresyon savar.

darwin, boşa çabalama. internetin kalbi yoktur. kötülükten doğmuştur

- hayır gumball, her şeyin çarpan bir kalbi vardır

sahi mi, ya zombilerin?

-tamam kalbi atmayan insanların dışındaki her şeyin

ayıcık şekerlerin?

-tamaam seni anlıyorum teknik açıdan onların da kalbi yoktur ama diğer herkesin vardır

*ya avukatların ???

çocuklara hitap ettiğini sanmıyorum. çocuklar bu repliklerle kırılabilirler.

ve asıl şu replik kafaları koparıyor :

ışıktan hızlı bir şey yoksa karanlık ışıktan önce nasıl oraya varıyor gambıl ?

Bir Avuç Süt Tozuna Giden Memleket


Sene 1948…
ikinci dünya savaşı sona ermiş, ABD kesenin ağzını açmış, ekonomisi çöküntüye giren ülkeleri Sovyetler'e kaptırmamak için Marshall planını devreye sokmuştu. Türkiye dahil 16 Avrupa ülkesine hibe şeklinde gönderilen yardımların en önemli kalemi süt tozu'ydu.•

Sadece hibe etmiyorlar, ilkokul çocuklarına içirilmesini şart koşuyorlardı. Teneke kutularda gönderilen süt tozu, öğretmenler odasındaki gaz ocaklarında suyla karıştırılıyor, kaynatılıyor, çocukların evlerinden getirdikleri bardaklarla servis ediliyordu. Tadı sütten biraz farklıydı, ağır bi kokusu vardı, 1960'lara kadar zorla içirildi.•

Raf ömrü uzundu, o dönemlerde buzdolabı filan olmadığı için sayın ahalimiz tarafından pek takdir edildi. E madem bu kadar beğendiler, hadi bakalım, sayın ahalimize süt tozu satılmaya başlandı. Amerikalılar bizi öz kardeşi gibi sevdiği için (!) kâr amacı gütmeden, sevabına sattılar. Sütün litresi 100 kuruş, süt tozunun kilosu 30 kuruştu, sayın ahalimiz üstüne atladı, adeta bağımlısı oldu.•

Ucuz olmasına rağmen, Amerikan malı olduğu için “kaliteli” kabul ediliyordu. Süt tozu yerine süt kullanmak, ilkel bi davranıştı!•

Bu arada süt üreticisi ölmüş, mandıralar iflas etmiş, amaaan bana ne'ydi.•

Yardımlar sadece süt tozuyla sınırlı değildi. Para verildi, bisküvi verildi, margarin verildi, Amerikan bezi verildi, hurda savaş gemileri, dandik tanklar verildi. Bunların karşılığında incirlik gibi askeri üsler alındı, petrol arama faaliyetlerimiz durduruldu, emekleme aşamasındaki uçak fabrikalarımız kapatıldı, yerli demiryolu hamlemiz takozlandı, tarım bağımsızlığımızda ilk gedik açıldı.•

“Siz zahmet edip üretmeyin, yorulmayın, ben hepsini beleşe veririm” deniyordu. Yardım ayağıyla, açları besliyor, tembelliğe alıştırıyor, yerli üretimi durduruyor, kendine bağımlı hale getiriyor, üstüne “sempatik” görünüyordu. Allah ABD'ye zeval vermesin diye dua ediliyordu.•

Böyle böyle, avantayı görünce yelkenleri suya indiren bir toplum yaratıldı, milli çıkarların yerini “beleş” aldı.•

Sonuç olarak Abd "radyasyonlu" olduğu için kendi halkına yedirmediği şeyleri halkımıza yedirdi.
Bu tarihlerden sonra anadolu tarihinde ilk kez çocuk felci vakaları görüldü ve de sonraları çocuk felci aşısı ‘rutin aşılar’ arasına sokuldu.
Bu aşılarda bizlere büyük paralarla satıldı.•

Koskoca memleket bi avuç süt tozuna gitti.

Burger King'de Kıza Verdiğim İbretlik Ayar!

Evet beyler olay başıma dün geldi. interneti şimdi buldum. Yazayım dedim.Tek entryde bitirmeye çalışacağım. ilk entryim. Hadi hayırlısı.

Ben haftada bir ya da 2 haftada bir Burger King'e giden pek zengin sayılmayan orta halli bir arkadaşınızım. Dün de çarşıdayken acıktım, dedim gideyim bir hamburger yiyeyim. Gittim Burger King'e aldım hamburgerimi tam üst kata çıkarken bi baktım 4-5 tane kız (sonradan anladım kezban olduğunu) kapıdan girdi. Dedim boşver amk çık yukarı yemeğini ye de git burdan. Çıktım yukarı yemeğimi yemeğe başladım .Sonra baktım bunlar merdivenden çıkıyor, çıkarken de gibişen fok balığı sesi çıkarıyorlar. Neyse bu kezbanlar benim arka masaya geçti. Onlar da yemeğe başladı ama yerken dışarıyı çok fazla rahatsız ediyorlar. Hele içlerinden bir tanesi var ki her şeye laf atıyor, böyle tam bir huur. Neyse amk sinir oldum bunlara. Dedim yemeğimi yiyeyim de kurtulayım bu kezbanlardan. 5 dk falan geçti. Bu kezbanlar hala susmuyor. içeri bir su satan çocuk geldi. Belki bilen bilir Burger King'de içeriye herkesi alıyorlar, dilenci satıcı farketmiyor. Baktım çocuk orda su satılmasına rağmen içeri girip su satıyor dedim bir tane alayım. Çağırdım çocuğu. Çocuk gelirken baktım arkadaki her şeye laf atan huur hazırlanıyor laf atmaya. Sonra bu ben suyu alırken bağırdı .Ayy!! Çok sıcak! Aaa suyum da gelmiş. diye, baktım  çocuğun morali bozuldu bu bağırınca. Ben de döndüm dedimki: Daha dün gibtim bu kadar erken olması mümkün değil.. Bunu dememle kız bir bozuldu ki anlatamam. Yemeğini yemeden çıktı gitti. Yanındakiler hala şokta. Sonra hepsi birden kalktı. Ayy Buse gitme gel! diye arkasından koştular. Ben de aldım onların bir hamburger menüsünü sucu çocuğu karşıma oturttum. Beraber yedik yemeğimizi ve çıktık ordan.

Vendetta Maskesi

Aslında maske değil. Maskeden daha fazlası.

Vendetta maskesi bir tepkidir. Pazarda 3 milyona satılmayı hak etmez o. Bazı kişiler için kutsaldır bile.

Hak etmediği çok nokta var. Bu gün bile çeşitli sosyal paylaşım sitesinde bu maskenin ardında saklanan, daha maskenin manasını bile bilmeyen sırf popüler diye bunu yapan dalyaraklar var ya ben onlara kızgınım kulak memesine üflediklerim.

Peki nasıl popüler oldu bu maske?

Hafızam beni yanıtlmıyorsa 15. 09.2010 tarihinde inci sözlük admini Serkan İnci ve Birinci'nin çıkmış olduğu Trt'deki ''Sosyal Medya'' sayesinde popülerliğin tohumlarını ekti..

Beyler ''Yaa ama dünyaca ünlü hack grubu da bu maskeyi takıyor onu unuttun piç.'' Demeyin , sikerim ananızı. Türkiye'yi kast ediyorum.

Ve o programdan sonra Vendetta Reyiz'in maskesi yavaş yavaş inci içinde popüler hale geldi.

Fakat her popülerliğin bokunun da çıktığı gibi bunun da çıktı . Neden mi?

Ya amına koyayım, ailesinin eline bakan 12-13 yaşında ki çocuğun elinde olmayı hak ediyor mu o maske?

Peki ticaret amaçlı kullanılmayı hak ediyor mu:? Amına koyayım, herif zaten sisteme karşı. Düşünsenize üstünden prim edildiğini duyduğunu? Mezarında ters döner.

Artık 10 kişinin 11'inde Bu maske var ve bu orospu çocuklarını gördüğünüz yerde sikin.

Bu maskenin altında etten daha fazlası var beyler.




BU MASKENİN ALTINDA KARI DÜŞÜRMEYE ÇALIŞAN, 13 YAŞINDA ERGEN ÇOCUKLARI VE SIRF POPÜLERLİĞİ İÇİN KULLANAN DAL YARRAKLARI OLMASIN.

ÖPTÜM KOLTUK ALTINIZDAN.


EDİT:  BUNDAN BAHSEDİYORDUM BEYLER.