Seldıbınaleyküm
Bismillah
Arkadaşlar kadına şiddet konusu kafamı kurcalamıştı, arkadaşım Kuran'da kadına şiddet yok deyince araştırma ihtiyacı duydum ve ufkunuzu açacak şeylerle karşınızdayım.
Arkadaşlar bir siteden alıntılanmış olan yazıda Kuran'da kadına şiddetin önünün açıldığı şeklindeki yanlış anlaşılmayı incelemektedir. Ben de biraz daha araştırıp konunun yabancı kaynaklarda da varlığını inceledim. Buyrun:
“Onları çıkarın” ya da “ayrılın” ifadesini, çoğu çevirmenler “dövün” diye çevirmişlerdir. Dilimize “dövün” diye aktardıkları “darabe” sözcüğü, Kuran’da 58 yerde geçer ve bağldıbına göre farklı anlamlara gelir.
Seyahat etmek, dışarı çıkarmak: (Bakara Suresi, 273; Ali imran Suresi, 156; Nisa Suresi, 101)
Vurmak: (Bakara Suresi, 60 ve 73; Araf Suresi, 160; Enfal Suresi, 12; Ta Ha Suresi, 77; Saffat Suresi, 93)
Dövmek: (Enfal Suresi, 50; muhafazid Suresi, 27)
Örnek Vermek: (ibrahim suresi, 24 ve 45; Nahl Suresi, 75, 76 ve 112; Kehf Suresi, 32 ve 45)
Uzak Tutmak/Ayırmak: (Zuhruf Suresi, 5)
Mahkûm Olmak: (Bakara Suresi, 61)
Kapamak, Vurmak: (Enfal Suresi, 12; Kehf Suresi, 11)
Örtmek: (Nur Suresi, 31)
Açıklamak: (Rad Suresi, 17)
gibi birçok anlamların hepsi Kuran’daki “darabe” sözcüğüne yüklenmiştir.
Geçmiş çevirmenlerin tamdıbına yakınının “o kadınları dövün” diye çevirdikleri ayetteki “darabe” sözcüğünü bazıları yumuşatarak “azıcık dövün” , “acıtmadan dövün” diye çevirmişler, Kuran dışı kaynaklardan gerekçeler sunmuşlardır. Oysa Kuran’ın Arapçasında “acıtmadan dövün” diye bir anlam yoktur. Eğer “darabe” sözcüğü “acıtmadan azıcık dövün” anldıbına geliyorsa, aynı “darabe” sözcüğü, aynı kipte, Enfal Suresi 12. Ayette, “Hiç acıtmadan parmaklarını doğrayın” ya da “Hiç acıtmadan boyunlarını vurun” anldıbına gelsin. Evet, ayette “o kadınları darb edin” deniliyor. Ancak bu, o kadınları dövün mü, yatırın mı, gönderin mi, ayrılın mı, yollayın mı, doğrayın mı, örtün mü yoksa örnekleyin mi anldıbına geliyor?
Arapçada, kitap darb etmek, kitap yayınlamak demektir. Arapçada “Darb-ül evvel” deyimi ilk yaratıklar anldıbına gelir. Arapçada iki insanın darblaşması dövüşmeleri anldıbına gelmez. Tersine birbirleriyle ortak olup bir işletme kurmaları anldıbına gelir. Birinin kendi parasını darb ettiği, diğerinin de yalnızca emeğini darb ettiği ortaklıklara Arapçada darblaşma (Mudaraba) adı verilir. Öyleyse Kuran’ın bu ayetinde geçen “o kadınları darb edin” cümlesi nasıl olurda “dövün” demek olabilir? Arapçada kitap darb etmek, bir kitabı pataklamak, dövmek midir ki bir kadını darb etmek “o kadını dövün” anldıbına gelsin? Arapça çadır darb etmek çadır kurmak anldıbına gelir yoksa çadırı dövmek değil. (Dilbilimci Cengiz Özakıncı’nın Dünden Bugüne Türklerde, Din ve Dil, adlı yapıtı, konuları bilimsel olarak ele alıyor. Otopsi Yay.)
işin en acı ve ilginç yanı da, Kuran ayetini “dövün” diye çevirenler hemen altına not düşerek “Peygamberimiz eşlerinden hiç birini dövmemiştir, ümmetine de dövmemeyi tavsiye ediyor” diye Allah ile Peygamberin arasını ayırmak istemişlerdir. “Allah ile Peygamberlerin arasını ayırmak isteyenlere acıklı bir azap hazırlanmıştır.” (bak. Nisa Suresi, 150-151) Güya Allah kadını “dövün” diyor Peygamberde “dövmeyin” diyor. Hem de böyle söyleyen cahil ya da bağnaz insanlar değil adı sanı belli alimlerimizdir. Bu denli tehlikeli ve çelişkili bir yol izleyen çevirmenlerin durumunu, Allah’a havale etmekten başka yapılacak bir şey yoktur. Allah affetsin. Ayette “kadınları dövün” anlamı değil “kadınları çıkarın” ifadesi vardır.
kaynak: ~ https://goo.gl/rhR4pM ~
Alıntılayan olarak kendi düşüncelerim: Allah'ın indirmiş olduğu dinimizde zulüm kesinlikle yasaktır, Allah'ın zulmedenleri sevmediği aşikar şekilde Kuran'da geçer. Zulmü sevmeyen Allah'ın "kadınlarınızı dövün" emri olması ihtimali var mıdır? Dikkat ederseniz bu bir emirdir, dövebilirsiniz değil dövün.
Bir ilişkide geçimsizlik varsa ve bu durum artıyorsa yapılacak şeyler önce öğüt vermektir, tartışmak ölçüp biçmek doğruyu yanlışı sunmaktır; sonra bir ceza olarak yatakları ayırırsın, bu gerçekten bir eşe verilecek büyük bir cezadır, hatalı olduğunun farkına vardırabilir; eğer bu da olmuyorsa bir süre ayrılırsınız, en son kurtuluş yok gibiyse boşanırsınız, neden kadını dövesin? Kadın istemiyorsa zorla kendine bağlayamazsın ki!
Ayrıca Peygamber'imizin ahlakı Kuran ahlakıdır. O eşleri olsun başka insanlar olsun bir kerecik ekşi yüzle dahi bakmamıştır, ki dövmesi düşünülemez, zaten de yapmamıştır. Vallahi ben bu zamana kadar Kuran'ı bahane edip eşini döven bir kişi bilmiyorum.
Konu ile ilgili daha fazla bilgi için diğer kaynaklar:
ingilizce bilen panpalar için:
Özet: Kuran'da kadınları dövmek serbest bırakılmamıştır.
Edit: buyrun ayetin meali:
"Erkekler kadınları, Allah'ın kendilerine onlardan daha fazla bağışladığı nimetler ve sahip oldukları servetten yapabilecekleri harcamalarla koruyup gözetirler. Dürüst ve erdemli kadınlar, gerçekten Allah'ın korunmasını buyurduğu mahremiyeti koruyan, sadık ve itaatkâr kadınlardır. Serkeşliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince, onlara önce nasihat ediniz, sonra yattıkları yatakta yalnız bırakınız; yine de itaat etmezlerse onları geçici olarak evden uzaklaştırınız. Bundan sonra itaat ederlerse, onları incitmekten kaçınınız. Allah gerçekten yücedir; büyüktür."
beğendiysen paylaş panpa⤵
0 yorum:
Yorum Gönder