yazar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Can Yücel Babadan Makarül Muteseşebbehul Ayar

Can Yücel, vakt-i zamanda bir yazısında adamın birisine 'züt' dediği için dava açılmış. Mahkemede Can Yücel şunu anlatmış:

Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere. Köylüler tabi 'tamam dohtor bey' diyip köye giderler. Köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya.

Hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir.

Bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne cüret di mi doktoru arayacak bi köylü. Neyse durumun vehameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. Bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, 'Biz ne yapacaamızı bilemedik dohtor bey' felan der işte. Karşıdan doktor bişiler söyler. Muhtar döner, ama arkasına: 'makattan verin dedi dohtor' der. Yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar felan, ama makat ne bilen yoktur yine. Hasta ise giti gidecek, ateşler içinde kıvranıyo baya.

ihtiyar meclisi toplanır. Son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. Yine kimse aramaz istemez doktoru. Nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandan söylenmektedir: 'çok kızacak dohtor çok!' diye. Sonunda telefonu açar, durum anlatır, doktor bişiler söyler yine. Telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner: 'çok kızacak demiştim; zütüne sokun dedi' Yani işin aslı hakim bey 'bizim orada züte züt derler'

Yediğim İçtiğim Sizin Olsun

yazar yumurtası

Uyandım. Elimi yüzümü yıkadım. Tavada kızdırdığım tereyağına üç yumurtayı kırdım, bir ekmeğin köşesiyle yedim.

Nasıl? Böylece bir öyküye başlayabilirim, değil mi? Çünkü yazarlar yediğini içtiğini yazar. Yediği içtiği yazarı anlatır çünkü. Mesela bir "kaybeden", öğlen yemeği yemez açlığını bastırır. Açlığını bastırmak için de tost falan yer. Nereden mi aklıma geldi tüm bunlar, biraz önce kepekli tost yedim. Midemi zorlamak istemedim, yağlı yemeği canım çekmedi, bir ara "risotto" yemeyi düşündüm, ama aşk acısı çekerken yenecek şey değil diye vazgeçtim. Okul çevresindeyim çünkü, akşam beşteki dersimi bekliyorum, sevdiğim kadına yahut başka arkadaşlara "risotto" yerken yakalanmayı göze alamadım. Sonuçta ikisi de pirinçten yapılsa da, "öğlen pilav yedim" ile "öğlen risotto yedim" cümleleri arasında fark büyük. Aşk acısı çeken adam pilavı bile ölmemek için yer, risottoyu asla yiyemez. Edebiyat ile risotto yan yana gelemez. Onun için risotto gizlice yenmelidir.

Gerçi, Sait Faik'in "Lüzumsuz Adam"ı "kapuçina" içer (kitapta böyle yazıyor) ama bir İstanbul'da bir fransızın kahvesinde, fransızca mecmua okuyarak içer. Starbucks'ta "white chocolate mocha" içen bir öykü kahramanı olamaz. En fazla sade filtre kahve içebilirsin, grande mug'ta içtiğini yazmamak kaydıyla. Gerçi italik yazarsan belki olur bilemiyorum.

Neyse ne. Size edebiyatın inceliklerini öğreten, biçkin, iş bilir bir mahalle delikanlısı gibi hissetim kendimi. Öykücülerin en sevdiği adamlardan biri de budur.

Sabah yumurtayı babaannem kırdı bu arada, ama bir yazar yumurtasını kendi kırar, başkası kırsa da kendi kırmış gibi yazar.

Yazar alımları başladı, hemen başvur!

inci blog


Evet, inci blog, özet geçmeyen piçlerin yeridir. Bu açık ve net!

Vizyonumuz özgür bir blog olmak, misyonumuz ise; her sese, her fikre açık olmak.
Sosyal medya'da saygı değer bir blog'un yazarı olmak kolay değildir, demek istediğim o ki, yazarlık başvurusu yapacaklar kendilerine güvenmeli ve komplike bir bilgi donanımına sahip olmalıdır. Yazarlık için bunun dışında başka bi'kısıtlama yoktur.

Sorulması muhtemel sorular ve cevapları.

-Peki ne yazacağım?
-Ne istersen.

Nasıl yazacağım? Ne zaman yazacağım?
İmla kuralları diye bir kısıtlama yok, istediğin gibi, istediğin şekilde, istediğin dilde, istediğin zaman blogger.com'a giriş yaparak yazabilirsin.

İnci Sözlük'le alakanız nedir?
İnci sözlük'ten asla bağımsız değiliz, inci sözlük'te özet geçmeyen piçleriz.

*Bahsettiğimiz ön şart (Güven, komplike bilgi.) ise sadece teferruattır, göz korkutmadır.
Zaten buraya kadar okuduysanız büyük ihtimalle yazar olabilecek potansiyele sahipsiniz.

Başvuru?
inciblog@yandex.com
Mail adresine kendinizle ilgili ufak bir bilgi yazısıyla mail atarak başvurabilirsiniz.