plan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
plan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir Avuç Süt Tozuna Giden Memleket


Sene 1948…
ikinci dünya savaşı sona ermiş, ABD kesenin ağzını açmış, ekonomisi çöküntüye giren ülkeleri Sovyetler'e kaptırmamak için Marshall planını devreye sokmuştu. Türkiye dahil 16 Avrupa ülkesine hibe şeklinde gönderilen yardımların en önemli kalemi süt tozu'ydu.•

Sadece hibe etmiyorlar, ilkokul çocuklarına içirilmesini şart koşuyorlardı. Teneke kutularda gönderilen süt tozu, öğretmenler odasındaki gaz ocaklarında suyla karıştırılıyor, kaynatılıyor, çocukların evlerinden getirdikleri bardaklarla servis ediliyordu. Tadı sütten biraz farklıydı, ağır bi kokusu vardı, 1960'lara kadar zorla içirildi.•

Raf ömrü uzundu, o dönemlerde buzdolabı filan olmadığı için sayın ahalimiz tarafından pek takdir edildi. E madem bu kadar beğendiler, hadi bakalım, sayın ahalimize süt tozu satılmaya başlandı. Amerikalılar bizi öz kardeşi gibi sevdiği için (!) kâr amacı gütmeden, sevabına sattılar. Sütün litresi 100 kuruş, süt tozunun kilosu 30 kuruştu, sayın ahalimiz üstüne atladı, adeta bağımlısı oldu.•

Ucuz olmasına rağmen, Amerikan malı olduğu için “kaliteli” kabul ediliyordu. Süt tozu yerine süt kullanmak, ilkel bi davranıştı!•

Bu arada süt üreticisi ölmüş, mandıralar iflas etmiş, amaaan bana ne'ydi.•

Yardımlar sadece süt tozuyla sınırlı değildi. Para verildi, bisküvi verildi, margarin verildi, Amerikan bezi verildi, hurda savaş gemileri, dandik tanklar verildi. Bunların karşılığında incirlik gibi askeri üsler alındı, petrol arama faaliyetlerimiz durduruldu, emekleme aşamasındaki uçak fabrikalarımız kapatıldı, yerli demiryolu hamlemiz takozlandı, tarım bağımsızlığımızda ilk gedik açıldı.•

“Siz zahmet edip üretmeyin, yorulmayın, ben hepsini beleşe veririm” deniyordu. Yardım ayağıyla, açları besliyor, tembelliğe alıştırıyor, yerli üretimi durduruyor, kendine bağımlı hale getiriyor, üstüne “sempatik” görünüyordu. Allah ABD'ye zeval vermesin diye dua ediliyordu.•

Böyle böyle, avantayı görünce yelkenleri suya indiren bir toplum yaratıldı, milli çıkarların yerini “beleş” aldı.•

Sonuç olarak Abd "radyasyonlu" olduğu için kendi halkına yedirmediği şeyleri halkımıza yedirdi.
Bu tarihlerden sonra anadolu tarihinde ilk kez çocuk felci vakaları görüldü ve de sonraları çocuk felci aşısı ‘rutin aşılar’ arasına sokuldu.
Bu aşılarda bizlere büyük paralarla satıldı.•

Koskoca memleket bi avuç süt tozuna gitti.

Gençlik Nereye Gidiyor?

Yok efendim, kimseyi hor gördüğüm yok, aynanın yolunu unutmuş da değilim. Amma ve lâkin bazı tiplerle kafa bulmayı düşünüyorum.

Nereden çıktı, konuya göbekten girdim, biraz başa alayım. Dün uzatmalı sevgilim ekonometride ki bilmemkaçıncı bahar dönemimim ilk gününde, ikinin ikisinden kaldığım dersin sonradan birin ikisine alınmasından dolayı mini mini birlerle derse girdim. Benden altı yedi yaş küçükler, kendi gençliğimi yâdetme fırsatım oldu.

Orada gördüğüm bazı tipler üzerinden yazı yazmaya karar verdim. Haybecilik uzmanından haybeden bir yazı da denilebilir.

Uzun saç. Bunu yazmaya bile gerek yok, liseden ve aile baskısından kurtulan pek çok yiğidimiz Rapunzel'e dönüşüyor.

1968'ler
Ama, topuz yeni yeni moda oldu sanırım. Bizim gençliğimizde yoktu pek erkek adamda topuz olayı. (İçimdeki dede yine ilham hatlarına karıştı, he benim dedeme.) Sanırım bohem gibi, anarşist gibi birşey oluyor topuz saçlı adam. Metalcilik zaten farz-ı academie.

Daha üç ay önce köyünden çıkmış adamın '68 Paris'inde bir bohem kılığına bu kadar hızla ve şiddetle girebilmesi benim yazmak istediğim asıl şey. Yazdığım gibi, hor görmek olarak okumayın bunu, ama kıl oluyorum bir parça. Hele bir sakin ol, bir tuzlu ayran iç, uzun yoldan geldin. Ben sana bohem olma demiyorum, hobi olarak yine ol, ama bir entelüktel birikimin olsun önce, altyapın olsun. "Olacaksa da dolu bir bohem olsun." diyorum Yılmaz Güney edasıyla.

Genç kızları, geleceğin analarını hiç yazmıyorum bile. Sadece Panik'ten Diskotek şarkısını armağan edip susuyorum.

Tatlı su komunistlerine de bu paragrafta hususi selam ederim. Nasıl gidiyor gençler?

Zaten herkes Guy Fawkes oldu, nasıl olduysa. V for Vendetta, Anonymous derken oluverdi birdenbire. Burada İnci Sözlük'ün de halt yemesi var tabii. Herbirinize İsmail Türüt'ten "Plan Yapmayın Plan"ı armağan ediyorum, terli terli kulaklarınızdan öpüyorum.

(Başlığı âdetim olduğu üzere en son yazdım. Nasıl oldu, küt sarı saçlı teyzenin sesini duyar gibi oldunuz mu?)